Kariyer hırsı kanser sebebi
Kariyer hırsı kanser sebebi
Uzun bir eğitim döneminin ardından iş hayatına atılan, sonrasında kariyer yapmak için zorlu bir maratona başlayan günümüz kadınlarının kanser tehdidi altında olduğunu söyleyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Teoman Yanmaz, “Tüm bu sürecin sonunda geç anne olunması, iş hayatının stresi, yalıtılmış binalarda geçen hayatlar, dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam ve aşırı kozmetik kullanımı; meme, rahim, cilt, yumurtalık kanseri oranlarını artırıyor” diyor.
İş ve sosyal hayattaki rolleri artan kadınların, artık eskisi gibi lise diplomasını alıp, ‘münasip bir talibin’ çıkmasıyla hayattan elini eteğini çekmesi dönemleri geride kaldı. Günümüz kadınları artık üniversiteydi, doktoraydı, yurt dışıydı derken uzun bir eğitim sürecinin ardından 20’li yaşların ortasından itibaren hayata atılıyor. Alınan onca diplomayla maraton bitmiyor, hemen ardından çetin bir kariyer mücadelesi başlıyor!
İşte yaşanan bu zorlu süreçte kadınların birçok kanserojen etkenle kuşatıldığını söyleyen Dr. Teoman Yanmaz, kariyer kadınlarının neden daha çok kanser riski altında olduğunu anlattı: “Çalışan kadın, uzun eğitim hayatı nedeniyle evlilik ve çocuk sahibi olma konularında gecikebiliyor.
Ya da çocuk sahibi olmamayı tercih ediyor. Bunlar, meme kanseri açısından iki temel risk faktörü.
Gece mesaileri: Meme kanseri, batı dünyasında çok sık rastlanan bir hastalık. Her sekiz kadından biri hayatı boyunca meme kanserine yakalanıyor. Oysa Afrika’da bu hastalık nadir görülüyor. Batı dünyasından Afrika’dan altı kat meme kanseri vakası var. Ancak 19 yaşından önce çocuk sahibi olan batılı kadınlarla Afrikalı kadınlar kıyaslandığında meme kanseri riski 1/1 oluyor. Yani gelişmiş ülkelerde erken yaşta çocuk sahibi olan kadınlarda meme kanseri sıklığı Afrika’daki kadar düşük.
Hatta bu bilgilerden yola çıkan bazı bilim adamları, ‘Çocuk sahibi olmayla kadın vücudunda görülen hormonal değişiklikleri’ araştırıyor. Bağışıklık sistemi çöküyor: Çalışan kadının çocuk emzirme süresi, diğer kadınlara göre daha az. Bu da meme kanserinde risk faktörlerinden biri. Uzun çalışma sürelerinin neden olduğu kronik yorgunluk ve stres kişinin bağışıklık sistemini baskılayarak kansere zemin hazırlıyor. Aynı şekilde gece çalışma, uykusuzluk gibi nedenlerle melatonin salgısının azalması da kanserin tetikleyicilerinden. Gece vardiyasında çalışan hemşirelerde kanser vakalarının arttığı yapılan araştırmalarla ispatlandı. Bunun dışında performans kaygısının yarattığı stres de bağışıklık sistemini baskılayan bir etkiye sahip.
İş ve sosyal hayattaki rolleri artan kadınların, artık eskisi gibi lise diplomasını alıp, ‘münasip bir talibin’ çıkmasıyla hayattan elini eteğini çekmesi dönemleri geride kaldı. Günümüz kadınları artık üniversiteydi, doktoraydı, yurt dışıydı derken uzun bir eğitim sürecinin ardından 20’li yaşların ortasından itibaren hayata atılıyor. Alınan onca diplomayla maraton bitmiyor, hemen ardından çetin bir kariyer mücadelesi başlıyor!
İşte yaşanan bu zorlu süreçte kadınların birçok kanserojen etkenle kuşatıldığını söyleyen Dr. Teoman Yanmaz, kariyer kadınlarının neden daha çok kanser riski altında olduğunu anlattı: “Çalışan kadın, uzun eğitim hayatı nedeniyle evlilik ve çocuk sahibi olma konularında gecikebiliyor.
Ya da çocuk sahibi olmamayı tercih ediyor. Bunlar, meme kanseri açısından iki temel risk faktörü.
Gece mesaileri: Meme kanseri, batı dünyasında çok sık rastlanan bir hastalık. Her sekiz kadından biri hayatı boyunca meme kanserine yakalanıyor. Oysa Afrika’da bu hastalık nadir görülüyor. Batı dünyasından Afrika’dan altı kat meme kanseri vakası var. Ancak 19 yaşından önce çocuk sahibi olan batılı kadınlarla Afrikalı kadınlar kıyaslandığında meme kanseri riski 1/1 oluyor. Yani gelişmiş ülkelerde erken yaşta çocuk sahibi olan kadınlarda meme kanseri sıklığı Afrika’daki kadar düşük.
Hatta bu bilgilerden yola çıkan bazı bilim adamları, ‘Çocuk sahibi olmayla kadın vücudunda görülen hormonal değişiklikleri’ araştırıyor. Bağışıklık sistemi çöküyor: Çalışan kadının çocuk emzirme süresi, diğer kadınlara göre daha az. Bu da meme kanserinde risk faktörlerinden biri. Uzun çalışma sürelerinin neden olduğu kronik yorgunluk ve stres kişinin bağışıklık sistemini baskılayarak kansere zemin hazırlıyor. Aynı şekilde gece çalışma, uykusuzluk gibi nedenlerle melatonin salgısının azalması da kanserin tetikleyicilerinden. Gece vardiyasında çalışan hemşirelerde kanser vakalarının arttığı yapılan araştırmalarla ispatlandı. Bunun dışında performans kaygısının yarattığı stres de bağışıklık sistemini baskılayan bir etkiye sahip.