Kronolojik yaş mı, deri yaşı mı önemli?
Kaç yaşındasınız sorusuna kimliğinizde yazılı kronolojik yaşınızı söylemek mümkün. Fakat artık bu sizi değerlendirmemiz için yeterli değil.
Akşam Gazetesi'nden Prof. Dr. Reha Yavuzer'in yazısı...
Teknoloji geliştikçe eski bir takım kavramlar geçerliliğini yitiriyor. Bunların yerini yeni, daha önce bilmediğimiz, konuşmadığımız tanımlar geliyor. Yaş da işte zaman içerisinde değişmiş olan bir kavram. Kaç yaşındasınız sorusuna kimliğinizde yazılı kronolojik yaşınızı söylemek mümkün. Fakat artık bu sizi değerlendirmemiz için yeterli değil. Çevrenizde bazı kişilerin yaşından daha iyi göründüğünü sizde izliyorsunuz. Hele ki az bir grup “hadi canım olamaz” dedirtecek kadar aldıkları yaşlardan daha genç ve dinamikler.
GERÇEK YAŞINIZ MI YOKSA GÖRÜNDÜĞÜNÜZ YAŞ MI?
İnsan bedeni çok enteresan, bir orkestra gibi. Şayet iç organlarınız iyi çalışıyorsa ve onlara iyi bakıyorsanız, onlarda size iyi bakıyor ve yaşınız kadar yıpranmamanızı sağlıyorlar. Sağlıklı beslenme, düzenli su tüketimi, alkol ve sigaradan uzak bir yaşam, vitamin ve minerallerin dengeli ve yeterli alımı, günlük yaşamın bir parçası olarak egzersiz, uyku düzeni ve stres kontrolü hayatınızın parçaları ise kronolojik yaşınıza göre bedeniniz daha yavaş yaşlanacaktır. Günümüzde teknolojik olarak dışa yansıyan deri yaşınızı ölçmek mümkün.
DERİ YAŞI
Bilgisayarlı deri analiz metotları yüzünüzün değişik ışık ve filtreler kullanarak bir çok fotoğrafını çekip bunlarda değerlendirme yapabilmekte. Deri altındaki lekeleriniz, güneş hasarı, genişlemiş damarlar, yüzey düzensizlikleri, kırışıklıklar, gözenekler, hatta deri üstünün temizlik derecesini bile ölçebilen bu cihazlar sayesinde deri yaşınızı bilimsel olarak ölçmek mümkün.
Deri yaşınızı normal yaşınıza göre 4-10 yaş arasında genç tutmak ana hedef. Ölçümleme yapılan faktörlerden hangisinde skorlar daha düşükse buna yönelik tedavi edici ve koruyucu planlama yapılması tavsiye edilir. Deri yaşını küçültmek için yapılacak işlemlerin başında kırışıklıklar için botoks, gözenekler için lazer ve frozen C tedavisi, yüzey kirliliği için profesyonel vakumlu silkpeel gibi uygulamalar, güneş hasarı için cosmelan gibi lekeye özel peelingler veya coolaser, copperbromide dual tedavi, thulyum gibi lazerler yapılabilir. Deri altının nem enjeksiyonları, vitamin, mineral ve protein enjeksiyonları da deri yaşınızı daha iyiye götürmek için en sık başvurulan yöntemlerdir.
Kızgın ve yorgun görüntü!
Kaşımızda ki kişiye baktığımızda bazen o kişinin üzgün veya yorgun olduğunu düşünürüz. Hafta sonu tatili sonrasında “Sen yorgunsun herhalde” diye sorulması aslında yılların getirdiği yıpranmanın ve yorgunluğun dışa yansıması. Peki ama neden ve nasıl yorgun, kızgın veya üzgün bir görüntüye sahip oluyoruz? Yıllar içerisinde kolajen dokuda belirgin bir azalma meydana geliyor. Deri yaşının da bozulmasına neden olan bu süreç kontrol edilmezse sadece bilgisayarlı deri analizinde ölçülen özelliklere etki etmekle kalmıyor. Ağız ve göz çevresindeki daha hassas ve ince dokularda bozulmaya neden oluyor. Standart fotoğrafların yüz tanıma sistemlerinin kullanılması ile değerlendirilmeleri dışa yansıyan duygusal görüntünüzün ve buna bağlı yaşınızın tespitinde kullanılıyor. Bu sistemler cep telefonunuzun sizi yüzünüzden tanıması gibi yapılması gerekenler konusunda önerilerde bulunuyor.
Duygusal yaşınız için yapılacaklar
Duygusal yaşı ve görüntüyü ana bozan neden kolajen eksilmesi. Bu nedenle en önemli tedavisi de yerine koyma yani dolgu işlemleri. Üzgün, yorgun veya kızgın gözükme durumuna göre formüllendirilen noktalar ile yüzün önemli taşıyıcı noktalarına dolgular verilerek duygusal yaşınızdaki olumsuzluklar giderilebilir. Duygusal yaşın artmasına neden olan bir diğer faktörde kolajen azalması ile meydana gelen sarkıklıklardır. Bunların bir kısmı dolgular ile giderilir, ancak daha ileri durumlarda, ulthera, danish skin ellipse, fraksiyonel carbondioksit lazer gibi kolajen üretimini arttıran enerji bazlı işlemler de yapılır.
Prof. Dr. Reha Yavuzer / Akşam Gazetesi
Teknoloji geliştikçe eski bir takım kavramlar geçerliliğini yitiriyor. Bunların yerini yeni, daha önce bilmediğimiz, konuşmadığımız tanımlar geliyor. Yaş da işte zaman içerisinde değişmiş olan bir kavram. Kaç yaşındasınız sorusuna kimliğinizde yazılı kronolojik yaşınızı söylemek mümkün. Fakat artık bu sizi değerlendirmemiz için yeterli değil. Çevrenizde bazı kişilerin yaşından daha iyi göründüğünü sizde izliyorsunuz. Hele ki az bir grup “hadi canım olamaz” dedirtecek kadar aldıkları yaşlardan daha genç ve dinamikler.
GERÇEK YAŞINIZ MI YOKSA GÖRÜNDÜĞÜNÜZ YAŞ MI?
İnsan bedeni çok enteresan, bir orkestra gibi. Şayet iç organlarınız iyi çalışıyorsa ve onlara iyi bakıyorsanız, onlarda size iyi bakıyor ve yaşınız kadar yıpranmamanızı sağlıyorlar. Sağlıklı beslenme, düzenli su tüketimi, alkol ve sigaradan uzak bir yaşam, vitamin ve minerallerin dengeli ve yeterli alımı, günlük yaşamın bir parçası olarak egzersiz, uyku düzeni ve stres kontrolü hayatınızın parçaları ise kronolojik yaşınıza göre bedeniniz daha yavaş yaşlanacaktır. Günümüzde teknolojik olarak dışa yansıyan deri yaşınızı ölçmek mümkün.
DERİ YAŞI
Bilgisayarlı deri analiz metotları yüzünüzün değişik ışık ve filtreler kullanarak bir çok fotoğrafını çekip bunlarda değerlendirme yapabilmekte. Deri altındaki lekeleriniz, güneş hasarı, genişlemiş damarlar, yüzey düzensizlikleri, kırışıklıklar, gözenekler, hatta deri üstünün temizlik derecesini bile ölçebilen bu cihazlar sayesinde deri yaşınızı bilimsel olarak ölçmek mümkün.
Deri yaşınızı normal yaşınıza göre 4-10 yaş arasında genç tutmak ana hedef. Ölçümleme yapılan faktörlerden hangisinde skorlar daha düşükse buna yönelik tedavi edici ve koruyucu planlama yapılması tavsiye edilir. Deri yaşını küçültmek için yapılacak işlemlerin başında kırışıklıklar için botoks, gözenekler için lazer ve frozen C tedavisi, yüzey kirliliği için profesyonel vakumlu silkpeel gibi uygulamalar, güneş hasarı için cosmelan gibi lekeye özel peelingler veya coolaser, copperbromide dual tedavi, thulyum gibi lazerler yapılabilir. Deri altının nem enjeksiyonları, vitamin, mineral ve protein enjeksiyonları da deri yaşınızı daha iyiye götürmek için en sık başvurulan yöntemlerdir.
Kızgın ve yorgun görüntü!
Kaşımızda ki kişiye baktığımızda bazen o kişinin üzgün veya yorgun olduğunu düşünürüz. Hafta sonu tatili sonrasında “Sen yorgunsun herhalde” diye sorulması aslında yılların getirdiği yıpranmanın ve yorgunluğun dışa yansıması. Peki ama neden ve nasıl yorgun, kızgın veya üzgün bir görüntüye sahip oluyoruz? Yıllar içerisinde kolajen dokuda belirgin bir azalma meydana geliyor. Deri yaşının da bozulmasına neden olan bu süreç kontrol edilmezse sadece bilgisayarlı deri analizinde ölçülen özelliklere etki etmekle kalmıyor. Ağız ve göz çevresindeki daha hassas ve ince dokularda bozulmaya neden oluyor. Standart fotoğrafların yüz tanıma sistemlerinin kullanılması ile değerlendirilmeleri dışa yansıyan duygusal görüntünüzün ve buna bağlı yaşınızın tespitinde kullanılıyor. Bu sistemler cep telefonunuzun sizi yüzünüzden tanıması gibi yapılması gerekenler konusunda önerilerde bulunuyor.
Duygusal yaşınız için yapılacaklar
Duygusal yaşı ve görüntüyü ana bozan neden kolajen eksilmesi. Bu nedenle en önemli tedavisi de yerine koyma yani dolgu işlemleri. Üzgün, yorgun veya kızgın gözükme durumuna göre formüllendirilen noktalar ile yüzün önemli taşıyıcı noktalarına dolgular verilerek duygusal yaşınızdaki olumsuzluklar giderilebilir. Duygusal yaşın artmasına neden olan bir diğer faktörde kolajen azalması ile meydana gelen sarkıklıklardır. Bunların bir kısmı dolgular ile giderilir, ancak daha ileri durumlarda, ulthera, danish skin ellipse, fraksiyonel carbondioksit lazer gibi kolajen üretimini arttıran enerji bazlı işlemler de yapılır.
Prof. Dr. Reha Yavuzer / Akşam Gazetesi