Kürşat Ayvatoğlu’ndan ‘pudra şekeri’ açıklaması

Lüks bir aracın içerisinde uyuşturucu madde kullanırken çekilen görüntüleri sosyal medyaya düşen ve şatafatlı hayatı dikkat çeken AKP Genel Merkez personeli Kürşat Ayvatoğlu, Nevşin Mengü'nün sorularını yanıtladı.

DW Türkçe’den Nevşin Mengü’ye konuk olan Kürşat Ayvatoğlu, göründüğü gibi lüks bir hayatının olmadığını öne sürdü. Yaşamayı sevdiğini belirten Ayvatoğlu, “En iyi fotoğrafları paylaşmaya, en iyi hayatı yaşamaya çalışıyoruz. Herkes en iyi yemeği yediğini, en iyi arabasını, en iyi mekana gittiğinde fotoğrafını paylaşıyor. Bütün genç kardeşlerim buna çok dikkat etmeli. Madde ve sosyal medyada kendini farklı gösterme gibi bir yolda, arayışta olma içinde kimsenin olmaması gerekiyor. Ben yılda bir hafta tatil yapıyordum. Bir yıl vermiş olduğum mücadelenin sonunda bütün imkanlar doğrultusunda harcamalıyım diyordum” dedi.

SÜLEYMAN SOYLU’DAN ÖZÜR DİLEDİ

Açıklamalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP teşkilatından özür dileyen Kürşat Ayvatoğlu, “Alkol de kullanıyordum, sigara da kullanıyordum ama bunları paylaşmıyordum. Bana kumpas kuranlar mahrem dediğimiz görüntüleri paylaştı. Hamza Bey'in telefonu bana vermişliği yok. Orada devir teslim yapılıyordu. Konuşmalar sırasında Hamza beyin telefonu sürekli titriyordu. Konuşmaya zarar verdiği için masadan almam için işaret edildi. Ben de aldım ve çıkışta kendisine iade ettim. Süleyman Soylu'nun gece gündüz vermiş olduğu bu mücadelede onun tebessümüne vesile olayım derken üzülmesine vesile olduğum için çok pişmanım, ondan çok çok özür diliyorum” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok sevdiğini kaydeden Kürşat Ayvatoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, böyle karşısına çıkmak istemezdim” dedi.

“DOST SANDIĞIM İNSANLAR TUZAK KURDU”

Arkadaş sohbet grubunda paylaşılan fotoğrafların sosyal medyada yayınlandığını ileri süren Kürşat Ayvatoğlu, “Ben dost sandığım insanların kalleş bir tuzağına düştüm. Böyle yaparak ellerine ne geçmiş olabilir. Enteresan bir şekilde şaşkınım. Bütün hayatımı mahvettiler. Yanlış bir şekilde algı operasyonu yürütüldü. Üzgünüm, mağdurum ve gerçekten bütün gençlere de tavsiyem arkadaşlarınıza, dostlarınıza çok dikkat edin” ifadelerini kullandı.

“OLAYIN ŞOKUYLA DEDİM”

Ayvatoğlu, ifadesinde uyuşturucu için ‘pudra şekeri’ demesinin nedenini ise “Olayın şokuyla dedim, parti teşkilatını üzmemek adına, aklıma ilk gelen şeydi” diye açıkladı.

“15-20 YILLIK ARKADAŞLARIM TEHDİT ETTİ”

15-20 yıllık arkadaşlarının kendisine komplo kurduğunu öne süren Ayvatoğlu şu ifadeleri kullandı:

* Her gün beraber olduğum, anneme anne diyen, her gün aynı tastan yemek yiyen arkadaşım çok zor durumdaydı. İki arkadaşım vardı zaten böyle, gecemi gündüzümü verdim. Çok zor durumda kaldığında nakite ihtiyacı olduğunu, ben daireyi sana vereyim, sen bana nakit ver, daireyi sen alırsın demişti. Senet yapmıştık. Yaklaşık 3 yıl bekledim, dedim ki ‘Artık ticari faaliyetime yoğunluk veriyorum şu parayı öde’. Beni atlattı…Kardeşim demişim, beraber yol yürüdüğüm arkadaşımsın, en zor zamanında yardımcı olmuşum.

* Bu arkadaşımız bazı kişilerin direktifleri doğrultusunda 15-20 yıllık arkadaşını karşısına alarak bu paradan vazgeçmemi, vazgeçmezsem böyle bir şey yapacağını söyledi. Ortak bir arkadaşımız, onun aracılığıyla böyle tehdit edildim. Ben de hayatımda böyle uygunsuz bir ortamda bulunmadığım için bu ne zamana kadar böyle devam edecek diyerek, ‘Elinizden geleni ardınıza koymayın, ben hakkımı her türlü ararım’ dedim. Bu videodan kesinlikle benim haberim yok, gizli bir şekilde çekildiği ortadadır.

“LİLİ” AÇIKLAMASI

Arkadaşlarıyla olan sohbet grubunda uyuşturucuya “lili” diye isim taktığına ilişkin iddiaları da yanıtlayan Ayvatoğlu, “Bir maddeye gizemli bir isim verip şifre doğrultusunda bunu kendi aramızda paylaşmadık. 15-20 yıllık bir arkadaşınızla neler konuşursunuz, bunu kimler anlayabilir, grupta olanlar anlayabilir” dedi.

“İLK ARABAMI 26 BİN LİRAYA KREDİYLE ALDIM”

AKP Genel Merkezinde ne görev verdiyseler onu yaptığını ancak kendisinin araç alım satımı yaparak para kazandığını dile getiren Ayvatoğlu, lüks araçlarla işe gidip geldiğini ve dikkat çektiğini de itiraf etti. İlk arabasını krediyle 26 bin liraya aldığını vurgulayan Ayvatoğlu, zamanla daha pahalı araçlar alıp satmaya başladığını, fotoğraflarda yer alan lüks araçlarında bir süre bindikten sonra müşteri çıkınca da sattığını dile getirdi.

Mal varlığı hakkında da bilgi veren Ayvatoğlu şöyle konuştu:

"Ben şu an Ankara’da kirada oturuyorum. Mal varlığı noktasında da değinmek istiyorum. Kastamonu’da 3 tane dairem vardı zaten. Bütün mal varlığımı, nakit sirkülasyonumu arabaya yatırdım. İki tane de ortağım var. Bir araçtan, aracın bütçesine imkanlarına göre değişiyor. Geçen yıl 500 bin TL’lik bir araba bu yıl zaten 1 milyon TL oldu. Burada milyon dolarlar falan konuşuluyor, öyle bir durum söz konusu değil. Ekonomik olarak 30 bin TL, yeri geliyor daha fazla kazandığım da oluyor. Ekonomik olarak çok fazla tatmin ediyordu. AK Parti'de temsili bir rakam vardı. Bununla alakalı çok söylemek de uygun olmuyor ama ihtiyacı olan insanlara destek olmak amacıyla, oradaki maaşımı da dışarıya çıkartıyordum."

“ALLAH’IMDAN AF TEŞKİLATIMIZDAN ÖZÜR DİLİYORUM”

Son zamanlarda AKP Genel Merkezinden ayrılmayı düşündüğünü ifade eden Ayvatoğlu şu ifadeleri kullandı:

"Oto alım satım işine ağırlık verip galeri için dükkan bakmaya başlamıştım. Kendimi tamamen otomotiv işine vermek istiyordum. Kongrelerden sonra ayrılıp kendi işime ağırlık vermek istiyordum. Kongre heyecanını yaşamak istedim. Bundan sonra da otomotiv sektöründe ilerlemek istiyorum. Ben en iyi bildiğim işi yapıyorum, otomotiv sektörü. Ben hiç kimsenin vermiş olduğu bir paranın olmadığını, usulsüz bir şey olmadığını bu saatten sonra herkes görecek. Bu başarı hikayesini burada bırakmayacağız. Hiç kimsenin desteği olmadan tek başıma nasıl ilerlediğimi göreceksiniz. Sadece otomotiv alıp satmaktan nasıl bir yol haritası izlediğimi, nasıl başarıp kazandığımı göreceksiniz."

“BAĞIMLI DEĞİLİM”

“Büyük bir hata yaptığımın farkındayım” diyen Kürşat Ayvatoğlu, “Kötü arkadaş çevresinden dolayı bu olaya sürüklendim. Belediyedeki işimden ayrıldıktan sonra ki 8 aylık boşlukta oldu. Benim bir bağımlılığım yok, satıcılığım yok, temin konusu söz konusu değil. 25 yaşında bir gencim, hangi genç bu devirde hata yapmıyor? 25 yaşında süreçte en kötü zamanında bir boşluğumu yakalayıp dost sandığım insanlar beni yakmaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.

Seda Bakan'dan film galasında Tuba Büyüküstün'e gönderme Duvara bantlanmış muz 6,2 milyon dolara satıldı İnşaat devinin veliahtının boşanma sınavı Zeynep Bastık'tan 'En çekici kadın' eleştirilerine cevap Bestemsu Özdemir - Burak Deniz aşkı evliliğe mi gidiyor? Pelin Akil 'Yalı Çapkını'nından apar topar gönderiliyor