Maraşlı dizisinin Ozan'ından konuşulacak açıklamalar
Yayınlandığı ilk günden beri izleyicinin merakla takip ettiği 'Maraşlı' dizisinde "Ozan" karakterini canlandıran Cihan Yenici'den konuşulacak açıklamalar...
Sabah Gazetesi'nden İlker Gezici'nin röportajı...
- Maraşlı ilk bölümünden itibaren çok sevildi. Dizinin beğenilme sebebi sizce nedir?
- Tüm çalışanların özveriyle sahiplendiği bir iş. Her aşamasında özenle çekiliyor. Tüm departmanlarıyla çok büyük bir ekip gece gündüz demeden çalışıyor. Bu da ekrana ve izleyenlere yansıyor diye düşünüyorum.
- Ozan karakterini nasıl değerlendiriyorsunuz? "Biraz gıcık bir adam" yorumları yapılıyor...
- İnsanların gerçek yüzünü normal hayatları dramatik bir şekilde değiştiğinde veya zora girdiğinde görürüz. Ozan'ın kompleksli olarak büyüdüğünü düşünüyorum. Henüz sebebini bilmesek de bir travması mevcut. Ve şimdi gelişen olaylar çerçevesinde nasıl davranacağını ve belki de neden böyle davrandığını anlayacağız. Şu an sadece kendini düşünen ve her durumdan sıyrılmaya çalışan bir adam.
- Ozan'ın Mahur'u sevdiğini hatta Maraşlı'yla olan yakınlığı dolayısıyla onu kıskandığını sanıyorduk ama Ozan'ın en yakın arkadaşının karısıyla birlikte olması da biraz şaşırttı seyirciyi... Siz nasıl değerlendiriyorsunuz durumu?
- Ozan'ın kendince Mahur'u çok sevdiğini düşünüyorum. Ama kendi hayatından daha çok değil. Evet, üçü de üniversiteden arkadaşlar. Belki de ikisi sevgili bile olmadan önce hep beraberlerdi. İlhan'ın ilgisiz tavrı Dilşad'ı Ozan'a doğru itmiş olabilir. Ozan da kendini düşünen bir adam. Kayıtsız kalmamıştır bu duruma. Bana göre ise hiç hoş bir durum değil.
- İlerleyen bölümlerde Ozan'ı nasıl bir gelecek bekliyor?
- Ozan'ı şu ana kadar tanıdığımız haliyle, pek rahat bir gelecek göremiyorum kendisi için.
- Oynadığınız karakterle yakınlık kurduğunuz yerler var mı?
- Bütünüyle bir karakter uyumu yaşadığımı hiç bilmem. Ama sahnelerde duygularınızı sizin için hâlihazırda var olan duygularınızdan veya o karakter için yaratılmış geçmişten alıyorsunuz. Ancak sahne sahne bölersek eğer, bazı sahnelerde "Evet, ben de gerçekte bu şekilde davranırdım" diyebileceğim yerler oluyor.
- Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz hem rolünüzle hem de diziyle ilgili?
- Diziyi kendim de dahil çevremdeki birçok insan beğenerek izliyor. Temposuyla fark yarattığını söylüyorlar. Rolüm için izleyenlerin favori karakteri olduğunu söyleyemeyiz elbette... (Gülüyor)
OYUNCULUK ÇOCUKLUK HAYALİM DEĞİL
- Oyunculuk hayatınıza nasıl girdi? Çocukluk hayaliniz miydi?
- Çocukluk hayalim değildi. Çocukluğumda bol bol resim çizerdim. Gençliğimde spor yaparken bir yandan müzik ile ilgilenmeye başladım. Ardından reklamlar ve oyunculuk geldi. Kariyerim yavaş ama güzel ilerliyor diye düşünüyorum.
- Aynı zamanda müzikle ilgileniyorsunuz. Sözü ve müziği size ait şarkılarınız var. Müzik tutkunuz nasıl başladı?
- Bir kuzenimin bana gitar hediye etmesiyle başladı. Çalmayı öğrenirken çocukken duyduğum reklam müziklerini bile baştan sona hatırladığımı fark ettim. Bir süre sonra da şarkı yazmaya başladım. Müzik grubu kurup, dört yıl kadar da canlı müzik icra ettim.
- Bir hayranınız, Har klibinizin altına, 'Şarkılarının hiçbir zaman değeri bilinmedi' diye bir serzenişte bulunmuş. Aynı düşünceyi paylaşıyor musunuz?
- Teşekkür ederim kıymet vermiş kendisi. Öyle bir durum varsa gerçekten benim de hatam olmuştur elbet. Sonuçta müziğinizin duyulması için yapılması gereken bazı çalışmalar var. Ben o kısımlarda eksik kalmışımdır hep. Üretirken var olan enerjim onu pazarlarken kayboluyor maalesef. Ortaya çıkardığım şarkıya bir ürünmüş gibi bakmak zor geliyor.
- Yazdığınız yeni şarkılar var mı?
- Yeni de var ama özellikle eski şarkılarımı biraz da olsa dinlemiş insanlar var. Öncelikle onları tekrar elden geçirip sunmak isterim ilk fırsatta.
- Yazmak, söylemek, oynamak... Hangisinden daha çok keyif alıyorsunuz?
- İçinde üretim olan her şeyde kendimi iyi hissederim. Oyunculuk sırasında bu uzun emeklerle yazılmış bir karakter canlandırdığınız anda olurken, müzikte enstrümana ilk dokunduğunuz anda yaşanıyor.
BASKETBOL SAYESİNDE RAHATIM
- Yıllarca basketbol oynamışsınız...
- O zamanki tüm hayallerim basketbolla ilgiliydi tabii ki. Michael Jordan'ın dünya çapında tanındığı bir zamanda ben altyapıda bir basketçiydim. Hayalleri siz düşünün...
- Hâlâ oynamaya devam ediyor musunuz?
- Eski arkadaşlarımızla arada sırada oynarız hâlâ, eğlence amaçlı. NBA maçlarını takip ederim.
- Sporcu alt yapısının oyunculuğunuza bir katkı sağladığını düşünüyor musunuz?
- Hem de çok. Spor insanın vücut-göz koordinasyonunu geliştirir. Ayrıca maçlara çıkmak başkaları tarafından izleniyor olma fikrine de açık olmanızı sağlar. Hem müzik için sahne alırken hem de ilk oyunculuk denemelerimde o rahatlığın bana faydası oldu.