Uzun bir yolculuğa çıktığımızda önümüze çok engel çıkar mutlaka.
Bu engelleri atlatmak için bazı değerlere ihtiyaç vardır.
Bu engeller hayatımızın içinde de bulunur ve siz değerlerinize sahipseniz, siz özgür düşüncenizi, kimseden korkmadan anlatıyor ve yaşıyorsanız bu engelleri atlatabilirsiniz.
Bizim camianın içine baktığım zaman gördüklerim karşısında inanın ürperiyorum.
Nereden, nereye gelmişiz? Kimlerin elinde oyuncak olmuş, kimlere ezilmiş ve bir hayli önem verdiğimiz değerlerimizi nasıl heba etmişiz.
Gazino ortamından, yani sanatsal durumlardan söz etmeye başlamadan, bitirilen hayatların görüntüleri insanı bir hayli üzüyor.
Sanatçıları iyi yönde idare edenlere hiçbir sözüm yok. Ama bu sanatçıları iyi idare ettiğini zanneden menajer olarak adlandırdığımız kişileri iyi analiz etmemiz gerekmektedir.
Her ortamda olduğu gibi gazino sisteminin bitiminde de bir takım menajerler ortaya çıkmaktadır.
İlk önce menajerin ne demek olduğunu bilmeleri gerekir bu işi yapan cahillerin.
Menajer demek, sanatçıyı en iyi şekilde sunmak, tanıtmak ve o ağırlığı iyi taşımak gerekmektedir. Bu gün öyle mi?
Bir elin parmakları kadar bile bu işi hakkı ile yapan bir kişiyi bulamayız. Sanatçısını iyi lanse eden ve onu bir üst basamağa atabilecek bir isim bulmak çok zor artık.
Çok eskilerde rahmetli Zeki Tükel vardı, şimdilerde ise tek bir isme şahit olabiliriz. O da Erkan Özarmandır.
Gerçi Özarman da bu işi bıraktı daha büyük organizasyolar yapıp çok başarılı oldu. Ama benim bu güne kadar gördüğüm gerçek bir emprezaryodur kendisi.
Diğerlerini menajer olarak adlandırmak sadece aldatmacadır.
Menajer çanta taşırmı?... Menajer,hanımefendinin(!) kendisini veya köpeğini çiş etmeye götürür mü?...
Menajer ekmek yediği sanatçısına aşık olup, her gün kuaför kuaför gezer de, platonik aşk yaşadığı sanatçısının zevkine göre saçını boyatırmı?.. Keline saç ektirir mi?... Biz bunları bilmiyormuyuz zannediyorsunuz?...
Bu yaptığınız hayasızlıkları sadece benmi biliyorum aptallar!...
Deve kuşu gibi kafanızı kuma sokmuşunuz, kıçınız meydan da saklandığınızı zannediyorsunuz!...
Unutmayın!..
Bir gün gelecek, ki o gün çok yakın, bütün bu yaptığınız ahlaksızlıklar ortaya döküldüğü zaman,ne yapacaksınız?...
Haydi sizi bıraktık bir kenara çünkü sizi ancak siz gibi olan 3-5 zibidi tanıyor önemli değil...
Fakat o güya hanımefendi(!) sanatçınız ne cevap verecek, bu rezilliği nasıl açıklayacak?..
EEEE... AÇIKLAMASI KOLEEEYYYY, iki ağlarım, bir zırlarım halk beni affeder diye düşünüyorsanız para etmez çünkü halk artık bunları yemiyor.
Artık sizin kendinize daha değişik bir yalan söyleme taktiği bulmanız lazım.
Bide; ne acıdır ki bazı menajer takımı sanatçının erkek arkadaşlarının çetelesini tutmaktadır.
Bir takım bu gibi soyu bozuk olanların erkek veya kadın sanatçılarını bazı hizmetleri yaptıklarını da duyarız, biliriz.
Bu gazino sektörünün bitimine önemli bir ışık tutmuştur bu reziller maalesef.
Peki bizim sektörün bitmesinde, kendini menajer sanıp bazı işlere el atan bu kişilerin varlığından söz ederken yan etkenleri görmezden mi geleceğiz?
Bir takım bayan sanatçılara edilen teklifleri duydukça içim sızlıyor, içim burkuluyor ve isyan ediyorum.
Kendini gazeteci sıfatına sokan kişilik problemi yaşayanların şarkıcı bir kıza; Sana iş bulurum ama bana bir kız arkadaşını yapacaksın demelerine ne dersiniz?
Veya; Sana işte sahne. Ama benimle toplu seks yapacaksın. Yoksa işinden ederim diyenler.
Kendini menajer zanneden şerefsizlere DİKİZ!... Kendini gazeteci sanan soysuza DİKİZ!...
PİSLİK TAKIMI BUNLAR!... Bu işe başladığım yıllarda belki 10 tane vardı bu pisliklerden şimdilerde daha çoklar.
Aynen, girdiği her yere ÖLÜM getiren VEBA mikrobu gibiler.
Ne yazık ki toplum, toptan ahlaksızlığa doğru, bu takım kendini bilmezlerin yaptıkları ile sürüklenmektedir.
Yüzlerce insanın ekmek yediği, evine çorba götürdüğü gazino sektörü bu gibi soysuzların elinde perişan olmuştur.
Dedik ya; Sanatçı olarak adını duyuranlarında bu insanlara pirim vermemeleri gerekir başta.
Onlar da işlerini kıvırmak için yapılan tüm olayları görmezden gelerek bu gibi küçük beyinli insanları kullanmaktadırlar.
Biten bir senfoni gibi. Bazı değerler işte böyle bitmektedir. Buna dur diyebilecek bir yürek gerek, bir bilek gerek.
Aciz kalıp susmak bazı değerleri seline katıp götürmektedir. Acı da buradadır işte.
Ancak ben, YEMİN ETTİM, ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN YAPILAN YANLIŞLARI AYNEN YAZACAĞIM.
SONU İP VEYA KURŞUN OLSA BİLE DÖNMEYECEĞİM.....
Sacit Aslan