Merkez Bankası yılın ilk raporunda enflasyon tahminlerini yükseltti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın ilk Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla İstanbul Finans Merkezi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Finans Merkezi'ndeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde düzenlenen yılın ilk Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Karahan "Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor. Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde ilerliyor. İç talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini, enflasyonun ana eğiliminin düşüş trendinde olduğunu değerlendiriyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz. Küresel büyümede kademeli toparlanma öngörüsü korundu. Küresel ticaret politikalarına dair belirsizlik son dönemde yükseldi. Enerji fiyatları son dönemde dalgalı bir seyir izledi. Merkez bankaları enflasyon eğilimini dikkate alarak mali sıkılığı azaltıyor. Piyasa fiyatlamaları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2025'te faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ediyor. Üretim göstergeleri iktisadi faaliyette toparlanmaya işaret ediyor. Korumacı eğilimlerin artması ve jeopolitik riskler büyüme üzerinde aşağı yönlü, enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskleri artırıyor. Talep şartları enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde" diye konuştu.
'ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE CARİ AÇIKTA BİR ARTIŞ BEKLİYORUZ'
Karahan, "Sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengeli seyir sürecek. Çıktı açığı önümüzdeki dönemde negatif seyretmeye devam edecek. Cari işlemler dengesindeki olumlu seyir devam ediyor. Önümüzdeki dönemde ise cari açıkta bir artış bekliyoruz. Ancak, söz konusu artış sıkı mali duruşumuzun etkisiyle sınırlı olacak. Milli gelire oranla cari açığın 2025 yılında tarihi ortalamasının altında seyretmeye devam edeceğini öngörüyoruz" dedi.
'POLİTİKA FAİZİNİ KADEMELİ OLARAK YÜZDE 50'DEN YÜZDE 45'E İNDİRDİK'
Karahan, "Son rapor döneminden bu yana enflasyon gelişmeleri öngörülerimiz ile uyumlu gerçekleşti. Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş son çeyrekte de devam etti. Dönemsel gelişmelere göre ana eğilim göstergeleri birbirinden farklılaşabiliyor. Bu durum ana eğilimi, farklı göstergeler üzerinden takip etmenin önemini ortaya koyuyor. Takip ettiğimiz tüm göstergeler, ana eğilimde kademeli bir yavaşlamaya işaret etti. Bu dönemde, dağılım bazlı göstergeler, B ve C gibi dışlamaya dayalı göstergelere kıyasla daha düşük değerler aldılar. Ana eğilim ocak ayında ise öngörülerimizle uyumlu olarak yükseldi. Bu gelişmede, zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek hizmet kalemleri öne çıktı. Ocak ayında tüketici enflasyonu üzerinde ücret, enerji fiyatları, yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının yansımaları görüldü. Ocak ayında yıllıklandırılmış ana eğilim ise aralık ayındaki yaklaşık yüzde 30 seviyesinden yüzde 34'e yükseldi ve yıllık enflasyonun altında kalmaya devam etti. Enflasyonun ana eğiliminin birinci çeyrekteki artışı sonrasında ikinci çeyrekte tekrar yavaşlayacağını öngörüyoruz. Aralık ayında enflasyonun ana eğiliminde gerilemenin ve beklentiler ile fiyatlama davranışlarındaki iyileşmenin devam ettiğini gördük. Ayrıca yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde olduğunu değerlendirdik. Bu tespitler doğrultusunda gerekli sıkılığı koruyacak şekilde politika faizini kademeli olarak yüzde 50'den yüzde 45'e indirdik. Buna ilaveten gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranları arasındaki marjı daralttık. Ayrıca ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve muhtemel oynaklıklara karşı, mali aktarımın etkinliğini makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimi ile destekliyoruz. Sıkı mali duruşumuzu desteklemek üzere kullandığımız araçları üç ana grupta özetleyebiliriz. Mevduata yönelik düzenlemeler ile TL mevduatın payını artırmayı ve KKM'yi kademeli olarak azaltmayı hedefliyoruz. Kredi büyümesine yönelik düzenlemeler ile kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçiyoruz. Üçüncü olarak da likiditeye ilişkin adımlarımız ile sistemdeki fazla Türk lirası likiditeyi yönetiyoruz. Piyasada oluşan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve mevcut diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz. Türk lirası depo alım ihalelerini ve döviz ile altın karşılığı satım yönlü swap ihalelerini de kullanıyoruz" dedi.
'2025 YIL SONUNDA ENFLASYONUN YÜZDE 24 SEVİYESİNDE GERÇEKLEŞECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ'
Karahan, "Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken enflasyon görünümünde kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık. Bu çerçevede 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi ise koruduk. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8'e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları 2025 yılı için yüzde 19 ve 29, 2026 yılı için ise yüzde 6 ve 18'e karşılık gelmektedir. 2025 yılındaki tahmin güncellemesinde, para politikasının görece etki alanı dışında kalan unsurlar belirleyici oldu. Güncellemenin detaylarına baktığımızda, öne çıkan unsurlardan biri TÜFE sepeti hizmet grubunun ağırlığındaki artış oldu. Bu değişiklik, bir önceki tahminimizi mekanik olarak 0,8 puan yukarı çekti. 2,2 puan tahmin güncellemesinin 0,5'i, gıda enflasyonu varsayımımızdaki işlenmemiş gıda kaynaklı güncellemeden geliyor" dedi.
DHA