Mesleğiniz annelik mi?
Mesleğiniz annelik mi?
Bir kadın ilk kez çocuk doğurduğunda, aynı zamanda bir anne de dünyaya getirmiş oluyor. Aslında, kişiliğinde de köklü bir değişim meydana geliyor. Anne olmaya hazırlanırken başka hiçbir şeye benzemeyen bir deneyime adım atacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Ne mutlu ki, bu fikre alışmanız için önünüde dokuz aylık bir zaman var. Tamamen size bağımlı olan, küçük bir insan yavrusuyla yüklü olduğunuzu bilmek kendinizi zifiri karanlık sularda bir dalgıç gibi hissetmenize yol açabilir. Dünyaya geldiğinde onun bütün sorumluluğu da günün yirmi dört saati sizin üzerinizde olacak. ‘Dünyaya yeni gelen’ anne olarak çevrenize çocuğunuzun gözleriyle bakmaya başlayacaksınız. Ne yaparsanız yapın, aklınızdan geçen her düşünce bir şekilde onunla ilgili olacak.
Yaşam boyu sürecek bir uğraş
Annelik bütün yaşamınız boyunca sürecek olan bir ilişkiyi hayatınıza sokar. Bu fikir gözünüzü korkutsa da, bir kadının anne olması, hayatıcı ne kadar derin bir dönüşüm yaratan sonuçları olduğuna bakılmaksızın, herkes tarafından normal kabul edilmekte. Doğum yapmak insanı her açıdan büyük bir doyuma ulaştıran bir olay olsa da, anne olma gerçeği çok sayıda kadında buna tam olarak hazır olmadıkları hissini uyandırır. Genç annelerin büyük çoğunluğu için en korkunç olan yanı ise, aniden başka bir insanın yaşamının tüm sorumluluğunu üzerine almış olmanın yarattığı vicdan azabı. Annelik için gereken özgüven bebeğinizin gelişip serğildiğine kendi gözlerinizle şahit olunca yavaş yavaş artacaktır. Bu başarı sizde sakin ve derin bir güven ve çocuğunuza ihtiyaç duyduğu her şeyi verebilme duygusu yaratacak, böylece gerçekten anne olacaksınız.
Yeni bir kimlik
Dünyaya bir çocuk getirmekle toplumsal alanda da kendinize yeni bir konum edineceksiniz. Çocuğunuz olduktan sonra, artık kadın olmaktan çok bir anne olarak görüleceksiniz. Aile içindeki durumunuz değişecek. Annenizle aranızdaki ilişki daha farklı olacak Sizi anneliğe götüren bütün süreçler boyunca, daha önceki düşünme şeklinizden tamamen farklı bir yöne sapacaksınız. Ayrıca, çocuğu olmayan kadınların tanımadığı yeni bir dünyaya gözlerinizi açacaksınız. Destek ihtiyacı içinde olduğunuz için, başka annelerin deneyimlerine kulak verecek, böylece kendinizi yeniden keşfetmeye başlayacaksınız. Anne kimliğinin oluşturulmasında temel etkenlerden biri budur. Zihinsel ya da duygusal anlamda neler yaşadığınıza bakmaksızın, anne olmak son derece heyecan verici, olgunlaştırıcı ve biraz da yorucudur.
Peki ya iş yaşamı?
Anne olduktan sonra yeniden iş yaşamına döndüklerinde keder, sıkıntı, suçluluk hissi, kafa karşıklığı ya da kimlik bunalımından muzdarip olmayan anneler parmakla sayılacak kadar azdır. Annelik ve kariyeri aynı potada eritmek isteyen kadınlar çoğu zaman çevrelerindeki insanların kendilerine ilişkin kaygılarıyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Sosyal açıdan başarılı, dengeli bir çocuk büyütemeyen kadınların annelikte başarısız olduğu düşünülür.
En iyi anne
Her annede, anneliğe ilişkin yetilerin ve deneyimlerin benzersiz bir bileşimine tanık oluruz. Kusursuz anne diye bir şey yoktur. Anne olmayı öğrenme bitmeyen bir süreçtir. Neyse ki, hanig duyguları hissetmeniz gerektiğini anlatan kitapları devirmek zorunda kalmadan anne olmak elinizde. Dahası, anne olmanın verdiği benzersiz duygu kelimelerle ifade edilemez. Anne olmak işte böyle bir şey, onu yaşamak da size kalmış!
Yaşam boyu sürecek bir uğraş
Annelik bütün yaşamınız boyunca sürecek olan bir ilişkiyi hayatınıza sokar. Bu fikir gözünüzü korkutsa da, bir kadının anne olması, hayatıcı ne kadar derin bir dönüşüm yaratan sonuçları olduğuna bakılmaksızın, herkes tarafından normal kabul edilmekte. Doğum yapmak insanı her açıdan büyük bir doyuma ulaştıran bir olay olsa da, anne olma gerçeği çok sayıda kadında buna tam olarak hazır olmadıkları hissini uyandırır. Genç annelerin büyük çoğunluğu için en korkunç olan yanı ise, aniden başka bir insanın yaşamının tüm sorumluluğunu üzerine almış olmanın yarattığı vicdan azabı. Annelik için gereken özgüven bebeğinizin gelişip serğildiğine kendi gözlerinizle şahit olunca yavaş yavaş artacaktır. Bu başarı sizde sakin ve derin bir güven ve çocuğunuza ihtiyaç duyduğu her şeyi verebilme duygusu yaratacak, böylece gerçekten anne olacaksınız.
Yeni bir kimlik
Dünyaya bir çocuk getirmekle toplumsal alanda da kendinize yeni bir konum edineceksiniz. Çocuğunuz olduktan sonra, artık kadın olmaktan çok bir anne olarak görüleceksiniz. Aile içindeki durumunuz değişecek. Annenizle aranızdaki ilişki daha farklı olacak Sizi anneliğe götüren bütün süreçler boyunca, daha önceki düşünme şeklinizden tamamen farklı bir yöne sapacaksınız. Ayrıca, çocuğu olmayan kadınların tanımadığı yeni bir dünyaya gözlerinizi açacaksınız. Destek ihtiyacı içinde olduğunuz için, başka annelerin deneyimlerine kulak verecek, böylece kendinizi yeniden keşfetmeye başlayacaksınız. Anne kimliğinin oluşturulmasında temel etkenlerden biri budur. Zihinsel ya da duygusal anlamda neler yaşadığınıza bakmaksızın, anne olmak son derece heyecan verici, olgunlaştırıcı ve biraz da yorucudur.
Peki ya iş yaşamı?
Anne olduktan sonra yeniden iş yaşamına döndüklerinde keder, sıkıntı, suçluluk hissi, kafa karşıklığı ya da kimlik bunalımından muzdarip olmayan anneler parmakla sayılacak kadar azdır. Annelik ve kariyeri aynı potada eritmek isteyen kadınlar çoğu zaman çevrelerindeki insanların kendilerine ilişkin kaygılarıyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Sosyal açıdan başarılı, dengeli bir çocuk büyütemeyen kadınların annelikte başarısız olduğu düşünülür.
En iyi anne
Her annede, anneliğe ilişkin yetilerin ve deneyimlerin benzersiz bir bileşimine tanık oluruz. Kusursuz anne diye bir şey yoktur. Anne olmayı öğrenme bitmeyen bir süreçtir. Neyse ki, hanig duyguları hissetmeniz gerektiğini anlatan kitapları devirmek zorunda kalmadan anne olmak elinizde. Dahası, anne olmanın verdiği benzersiz duygu kelimelerle ifade edilemez. Anne olmak işte böyle bir şey, onu yaşamak da size kalmış!