Metabolik sendroma dikkat!..
Kilo aldıran sağlık düşmanı sendrom!!
Modern zamanlardaki beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik gibi faktörler yüzünden şeker, tansiyon ve obezitenin bir arada görüldüğü metabolik sendroma artık çocuklarda bile rastlanır oldu!
Beslenme şartları artık günümüzde çok farklı. Gıda endüstrisinin rafineri gıdalar yapıyor olması, fast food denilen yemek tarzının giderek artıyor olması ve bu gıdaların trans yağ içermesi metabolik sendromun sıkça görülmesine sebep oluyor.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu; modern çağın korkulu rüyası haline gelen metabolik sendromun genellikle obezite ile seyreden bir endokrinopati (iç salgı sistemi hastalıkları) yumağı olduğunu vurguladı. Prof. Eyüboğlu, “Yani birçok hastalığa sebep olan hipertansiyon, obezite, şeker diyabet ve kan yağlarında yükseklik gibi hastalıkların bir arada görülmesine metabolik sendrom adı verilir” dedi.
FRUKTOZ BAĞIMLILIK YAPIYOR
Hazır birçok gıda fruktozdan zengin hale getiriliyor. Gıda sanayi, bu ürünleri daha kolay satabilmek için ve daha iyi pazarlayabilmek için bunları yapıyor. Siz de bu gıdaları bağımlılık yarattığı için hep daha fazla tüketmek istiyorsunuz. Ketçap ve mayonez gibi sosların içerisinde de bu tarz maddeler bulunuyor.
Metabolik sendrom başladığı zaman, yıllar öncesinde başlamış olan damarsal boyutlardaki birtakım hasarlara sebep oluyor. Hastalık, kronik ve ayrıca ölümcül bir süreçtir. Bu nedenle erkenden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Kilo alma ile birlikte tablo giderek ağırlaşmaktadır. Obezite dediğimiz hadise, kişide morbid obeziteye dönüşmektedir.
HASTALIKLARA DAVETİYE
Bunun dışında hastada görme bozukluklar ve cinsellik hormonlarının düzensizliklerinden dolayı bazı problemler ortaya çıkabilir. Kalp damar hastalıkları, inmeler, kalp krizleri, şeker hastalığı, insülin direncine bağlı olarak pıhtılaşma bozuklukları, beyin içi basıncının artmasına bağlı oluşan şiddetli baş ağrıları, bazı kanser türlerinin ortaya çıkma oranının yükselmesi, damarsal bozukluklara bağlı olarak ayakta yaraların açılmasına ve kontrol edilememesine sebep olabiliyor.
HEM ZAYIFLA HEM SAĞLIKLI YAŞA
Ameliyattan sonraki ilk bir ay içerisinde, hastanın adaptasyon sürecinde sıvı yumuşak gıdalar ile beslenmesi isteniyor. Bu arada ilk bir hafta içerisinde hasta 10-15 kiloya yakın kilo kaybediyor. Sonrasında kilo kaybı bu kadar hızlı olmuyor. Rutine girdikten sonra kişi ortalama ayda 7 -8 kilo kaybetmekte. Zaten hastada artık tokluk hissi oluştuğu için normal yemek yiyorlar, aşırıya kaçmıyorlar. Gelecekte kendilerini bekleyen onlarca ölümcül hastalıktan da kurtulmuş oluyorlar.
Yağ dokuları çocuklukta gelişir
Çocukların yağ dokuları çocukluk çağında gelişmeye başlıyor. Kilo verdiğiniz zaman bu dokular yok olmuyor; sadece içi boşalmış oluyor, ileride de yeniden bu doku dolabilir. Yapılan araştırmalar, otopsiler sonucunda 18-20’li yaşlardaki kişilerin damarlarında lipitler, plaklar oluşmaya başladığı görülüyor. Bu durum gençlerdeki ani ölümlere sebebiyet vermektedir. Bu nedenle de anne babaların çocukların yediklerine içtiklerine çok dikkat etmesi gerekmektedir.
‘AÇLIK HORMONUNA DUR’ DİYEN AMELİYAT
“Metabolik sendrom genellikle obezite ile birlikte görüldüğünden, obezite cerrahisinde uygulanan yöntemlerden birini tercih ediyoruz” diyen Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu şunları söyledi: “Bunların içinde en fazla uyguladığımız yöntem ise gastrik bypass dediğimiz cerrahi yöntem. Bu yöntemde, midenin bir bölümünde salgılanan açlık hormonu olan ghrelin hormonun çalışmasını engellemiş oluyoruz. Gastrik bypass ameliyatında ghrelin hormonu ortadan kalktığı için, yağ dokusundan salgılanan bir hormon olan leptin direnci de ortadan kalkıyor ve böylece kişi açlık hissetmiyor. “
SERDA KIVILCIM / BUGÜN İNTERNET SİTESİ
Beslenme şartları artık günümüzde çok farklı. Gıda endüstrisinin rafineri gıdalar yapıyor olması, fast food denilen yemek tarzının giderek artıyor olması ve bu gıdaların trans yağ içermesi metabolik sendromun sıkça görülmesine sebep oluyor.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu; modern çağın korkulu rüyası haline gelen metabolik sendromun genellikle obezite ile seyreden bir endokrinopati (iç salgı sistemi hastalıkları) yumağı olduğunu vurguladı. Prof. Eyüboğlu, “Yani birçok hastalığa sebep olan hipertansiyon, obezite, şeker diyabet ve kan yağlarında yükseklik gibi hastalıkların bir arada görülmesine metabolik sendrom adı verilir” dedi.
FRUKTOZ BAĞIMLILIK YAPIYOR
Hazır birçok gıda fruktozdan zengin hale getiriliyor. Gıda sanayi, bu ürünleri daha kolay satabilmek için ve daha iyi pazarlayabilmek için bunları yapıyor. Siz de bu gıdaları bağımlılık yarattığı için hep daha fazla tüketmek istiyorsunuz. Ketçap ve mayonez gibi sosların içerisinde de bu tarz maddeler bulunuyor.
Metabolik sendrom başladığı zaman, yıllar öncesinde başlamış olan damarsal boyutlardaki birtakım hasarlara sebep oluyor. Hastalık, kronik ve ayrıca ölümcül bir süreçtir. Bu nedenle erkenden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Kilo alma ile birlikte tablo giderek ağırlaşmaktadır. Obezite dediğimiz hadise, kişide morbid obeziteye dönüşmektedir.
HASTALIKLARA DAVETİYE
Bunun dışında hastada görme bozukluklar ve cinsellik hormonlarının düzensizliklerinden dolayı bazı problemler ortaya çıkabilir. Kalp damar hastalıkları, inmeler, kalp krizleri, şeker hastalığı, insülin direncine bağlı olarak pıhtılaşma bozuklukları, beyin içi basıncının artmasına bağlı oluşan şiddetli baş ağrıları, bazı kanser türlerinin ortaya çıkma oranının yükselmesi, damarsal bozukluklara bağlı olarak ayakta yaraların açılmasına ve kontrol edilememesine sebep olabiliyor.
HEM ZAYIFLA HEM SAĞLIKLI YAŞA
Ameliyattan sonraki ilk bir ay içerisinde, hastanın adaptasyon sürecinde sıvı yumuşak gıdalar ile beslenmesi isteniyor. Bu arada ilk bir hafta içerisinde hasta 10-15 kiloya yakın kilo kaybediyor. Sonrasında kilo kaybı bu kadar hızlı olmuyor. Rutine girdikten sonra kişi ortalama ayda 7 -8 kilo kaybetmekte. Zaten hastada artık tokluk hissi oluştuğu için normal yemek yiyorlar, aşırıya kaçmıyorlar. Gelecekte kendilerini bekleyen onlarca ölümcül hastalıktan da kurtulmuş oluyorlar.
Yağ dokuları çocuklukta gelişir
Çocukların yağ dokuları çocukluk çağında gelişmeye başlıyor. Kilo verdiğiniz zaman bu dokular yok olmuyor; sadece içi boşalmış oluyor, ileride de yeniden bu doku dolabilir. Yapılan araştırmalar, otopsiler sonucunda 18-20’li yaşlardaki kişilerin damarlarında lipitler, plaklar oluşmaya başladığı görülüyor. Bu durum gençlerdeki ani ölümlere sebebiyet vermektedir. Bu nedenle de anne babaların çocukların yediklerine içtiklerine çok dikkat etmesi gerekmektedir.
‘AÇLIK HORMONUNA DUR’ DİYEN AMELİYAT
“Metabolik sendrom genellikle obezite ile birlikte görüldüğünden, obezite cerrahisinde uygulanan yöntemlerden birini tercih ediyoruz” diyen Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu şunları söyledi: “Bunların içinde en fazla uyguladığımız yöntem ise gastrik bypass dediğimiz cerrahi yöntem. Bu yöntemde, midenin bir bölümünde salgılanan açlık hormonu olan ghrelin hormonun çalışmasını engellemiş oluyoruz. Gastrik bypass ameliyatında ghrelin hormonu ortadan kalktığı için, yağ dokusundan salgılanan bir hormon olan leptin direnci de ortadan kalkıyor ve böylece kişi açlık hissetmiyor. “
SERDA KIVILCIM / BUGÜN İNTERNET SİTESİ