Milyonları endişelendiren 'Kişisel bilgiler 100 TL'ye satılıyor' iddiası!
BirGün Gazetesi'nde yer alan "Milyonlarca kişinin telefon numarası, adres ve aile bilgilerine ücretsiz; tapu, hastane, eğitim ve plaka bilgilerine ise 100 TL karşılığında ulaşılabiliyor" iddiası herkesi tedirgin etti.
Birgün Gazetesi'nden İsmail Arı’nın haberine göre milyonlarca kişinin kişisel verileri internette yayınlanmaya devam ediyor.
Geçen haftalarda ortaya çıkan skandalın ardından, şimdi de bir başka internet sitesinde yurttaşların kişisel bilgilerine ulaşılabiliyor.
Söz konusu internet sitesinde ‘ücretli’ ve ‘ücretsiz üyelik’ seçeneği sunuluyor. Bu kapsamda Türkiye'de ikamet eden herkesin kişisel bilgisine ulaşılıyor. Sitede, daha önce skandala konu olan internet sitesinden daha fazla veriye erişilebiliyor.
Sitede ücretsiz olarak kimlik numarası, adres, aile, sülale bilgileri ve cep telefonu numarasına ulaşılabiliyor. Haftalık 100 ve aylık 200 TL ücret ödeyerek daha fazla bilgi de elde edilebiliyor.
Ücretli üyelik ile 'tıbbi sorgu' adı altında aşı, ilaç muayene ve sigorta bilgilerine erişilebiliyor.
Eğitim bölümünde ise istenilen kişinin vesikalık fotoğrafları ile üniversite kayıtlarına ulaşılabiliyor.
Bir başka bölümde ise medeni hal, ölüm, vergi, işyeri, plaka ve tapu bilgilerine de erişim sağlanabiliyor.
YAKLAŞIK 4 MİLYON SORGULAMA YAPILDI
Sitede yer alan bilgilere göre, platformun tam 12 bin 654 kayıtlı kullanıcısı var ve 621 kişi de ücretli üye. Edinilen bilgilere göre, söz konusu site mayıs ayında açıldı. Sitede bugüne kadar tam 3 milyon 981 bin 600 sorgulama yapıldığı da kaydedildi.
'SORUN ULUSAL GÜVENLİK MESELESİ HALİNE GELDİ'
İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi kurucusu avukat Gökhan Ahi, sorunun 'ulusal güvenlik meselesi' haline geldiğini söyledi.
Ahi, şunları dile getirdi: “Ortada çok ciddi bir sızma, sızdırma veya sızmaya göz yumma eylemleri olduğunu düşünüyorum. Bireylerin hassas verilerinin dahi sızması, veri ihlalinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Her ne kadar yurttaşların kişisel veriler ile ilgili hakları Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun ile korunuyor olsa da, bu ihlaller sonucunda artık hiçbir yasa hükmü yurttaşları korumaya yardımcı olamaz. Zira bu verilerin ne kadar çoğaltıldığını ve nerelere kopyalandığını bilemeyiz.”
'ETKİN SORUŞTURMA YAPILACAK MI?'
“Sızma eylemini gerçekleştirenlerin örgütlü olduğunu düşünüyorum” diyen Ahi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca, konuyla ilgili kamu görevlilerinin bu konuda kasti veya ihmali davranışları söz konusu olduğundan sorumlu olabilecek kim varsa derhal hakkında soruşturma başlatılması gerekiyor. Zaten, kamu personeli için cezalar daha da ağırdır. Çünkü böyle bir sızdırma eylemi, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması bakımından suç olduğu gibi çok ciddi bir ‘ulusal güvenlik’ zaafiyetine de sebep olmuştur. Elbette bu tür sitelerin/sunucuların derhal erişime engellenmesi de düşünülebilir, ancak sadece Türkiye’den erişim kısıtlanacağı için işe yaramayacaktır. Yapılması gereken sunuculara erişip, ulusal güvenlik ihlali gerekçesiyle kişisel veri içeriklerini de yok etmek gerekecektir. Yargısal mekanizma dışında istihbarat teşkilatı da harekete geçmelidir. Kişisel verileri açığa çıkan yurttaşlar, doğrudan suçtan zarar gören olduğu için suç duyurusunda bulunabilirler. Ancak asıl meselemiz, etkin bir soruşturma yapılıp yapılmayacağı. Çünkü uzun bir süredir özellikle kamu alanında cezasızlık kültürü yaygınlaşmış durumda. Kişisel verileri ihlal edilenlerin duyurusunda bulunma hakkının yanı sıra sorumlu idarelere tazminat davası açma hakları da vardır.”