Mustafa Erdoğan: 'Çocuklarım başkasıyla yaşayamaz'
‘Anadolu Ateşi’nin sanat yönetmeni Mustafa Erdoğan, ilk kez konuştu; 8 yıl evli kaldığı Gülben Ergen’in yeni evliliği ve çocuklarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Milliyet'ten Melis Güvenç'in röportajı..
Troya’yı yurt içinde sergilemek için neden bu kadar beklediniz?
Gösterinin büyük bir prodüksiyonu olduğu için her yerde sahnelenmesi mümkün değil. Yeterli bir büyüklükte tiyatro sahnesi olmadığı için genelde gösteriyi spor salonlarında ve arenalarda yapıyoruz ama şimdi beş tırla Türkiye turnesine çıkıyoruz.
Trabzon’a borçluyuz
Turnenin Trabzon’dan başlamasının özel bir nedeni var mı?
Trabzon, Anadolu Ateşi’nin bel kemiğini oluşturan bölgelerden biri. Karadeniz danslarımız çok güçlü. Bu yüzden dünyanın her yerinde Karadeniz sahnesiyle müthiş bir reaksiyon alırız. Bunu Trabzon’a borçluyuz.
Troya’da ne gibi yenilikler var?
Troya müzikal anlamda Türkiye’de en zenginleştirilmiş eser. Prag Filarmoni Orkestrası’nın seksen kemancısı ve vokali, Kardeş Türküler’de çalan bağlama virtüözlerinin yanı sıra, Vassilis Saleas, Gheorghe Zamfir ve Jivan Gasparyan’ın Türkiye’ye gelip bu projede yer alması müthiş bir şey. Onların çaldığı eserlerden yeni kolajlar yaptık ve çok etkileyici oldu.
Dünyada Troya nasıl karşılandı?
Dünya turnelerimizden çok güzel izlenimler aldım. Zaten bizim sahnede yaptığımız Troya, Belçika’da ders olarak okutuldu. Türkiye’de de bu konu böyle bir ilgiyi hak ediyor ama Türkiye’nin kendi tarihiyle ilgili biraz sıkıntısı olduğu için yeterince algılanmadı.
DÖNEM FİLMİ ÇEKECEK
‘Doğu’nun Kapıları’ adında yeni bir proje hazırlığında olduğunuzu duydum. Biraz bahseder misiniz?
Bir yarışma düzenleyerek, Avrasya coğrafyasındaki ülkelerden, oradaki dansçı ve müzisyenlerden oluşan bir ekip yaratmayı düşünüyoruz. Yarışma aynı zamanda televizyon programı olarak ekrana gelecek. Bizde bu gruplar arasından yetenekli olanları aramıza dahil edeceğiz.
Kardeşiniz Yılmaz Erdoğan’la ortak bir sinema projeniz olduğunu duyduk...
Öyle bir hayalim var. Önümüzdeki sene yapmayı düşünüyorum. İş yoğunluğundan dolayı bugüne kadar vakit ayıramadık ama artık vakti geldi diye düşünüyorum. Tarihi bir hikayeden esinlendiğim, senaryosu bana ait bir dönem filmi olacak.
Çocuklar müthiş
“En çok önemsediğim proje çocukların dans ettiği ‘Kıvılcım Dans Topluluğu’. Onların dans etmesi müthiş bir şey. Hepsi birbirinden yetenekli. Onlar sayesinde Anadolu Ateşi’nin dansçı kapasitesi ve birikimi artıyor ve daha kaliteli bir hale geliyor.”
Çocuklarım başkasıyla yaşayamaz
Gülben Hanım’ın evliliğiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Beni çocuklarım ilgilendirir. Gerisi herkesin kendi özel hayatıdır. Gülben şu ana kadar iyi bir anneydi. Önemli olan bundan sonra nasıl bir anne olacağı.
Çocuklarınızın başka biriyle aynı evde yaşaması gibi bir rahatsızlığınız var mı?
Evet var. Böyle bir şeyi kabul edemem.
Çocukları yanınıza almayı düşünür müsünüz?
Mevcut durum neyse, o şekilde devam etmesi daha sağlıklı. Zaten zamanı geldiğinde çocuklar kendi tercihlerini yapacaklar. İkimiz de sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak buradan bir sapma olursa müdahale ederim.
Gülben Hanım’ın Hac’dan paylaştığı fotoğraflar sonucu aldığı eleştiriler hakkında neler söyleyeceksiniz?
Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi, “Her ne arar isen kendinde ara. Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değil...” Benim yaklaşımım bu.
Troya’yı yurt içinde sergilemek için neden bu kadar beklediniz?
Gösterinin büyük bir prodüksiyonu olduğu için her yerde sahnelenmesi mümkün değil. Yeterli bir büyüklükte tiyatro sahnesi olmadığı için genelde gösteriyi spor salonlarında ve arenalarda yapıyoruz ama şimdi beş tırla Türkiye turnesine çıkıyoruz.
Trabzon’a borçluyuz
Turnenin Trabzon’dan başlamasının özel bir nedeni var mı?
Trabzon, Anadolu Ateşi’nin bel kemiğini oluşturan bölgelerden biri. Karadeniz danslarımız çok güçlü. Bu yüzden dünyanın her yerinde Karadeniz sahnesiyle müthiş bir reaksiyon alırız. Bunu Trabzon’a borçluyuz.
Troya’da ne gibi yenilikler var?
Troya müzikal anlamda Türkiye’de en zenginleştirilmiş eser. Prag Filarmoni Orkestrası’nın seksen kemancısı ve vokali, Kardeş Türküler’de çalan bağlama virtüözlerinin yanı sıra, Vassilis Saleas, Gheorghe Zamfir ve Jivan Gasparyan’ın Türkiye’ye gelip bu projede yer alması müthiş bir şey. Onların çaldığı eserlerden yeni kolajlar yaptık ve çok etkileyici oldu.
Dünyada Troya nasıl karşılandı?
Dünya turnelerimizden çok güzel izlenimler aldım. Zaten bizim sahnede yaptığımız Troya, Belçika’da ders olarak okutuldu. Türkiye’de de bu konu böyle bir ilgiyi hak ediyor ama Türkiye’nin kendi tarihiyle ilgili biraz sıkıntısı olduğu için yeterince algılanmadı.
DÖNEM FİLMİ ÇEKECEK
‘Doğu’nun Kapıları’ adında yeni bir proje hazırlığında olduğunuzu duydum. Biraz bahseder misiniz?
Bir yarışma düzenleyerek, Avrasya coğrafyasındaki ülkelerden, oradaki dansçı ve müzisyenlerden oluşan bir ekip yaratmayı düşünüyoruz. Yarışma aynı zamanda televizyon programı olarak ekrana gelecek. Bizde bu gruplar arasından yetenekli olanları aramıza dahil edeceğiz.
Kardeşiniz Yılmaz Erdoğan’la ortak bir sinema projeniz olduğunu duyduk...
Öyle bir hayalim var. Önümüzdeki sene yapmayı düşünüyorum. İş yoğunluğundan dolayı bugüne kadar vakit ayıramadık ama artık vakti geldi diye düşünüyorum. Tarihi bir hikayeden esinlendiğim, senaryosu bana ait bir dönem filmi olacak.
Çocuklar müthiş
“En çok önemsediğim proje çocukların dans ettiği ‘Kıvılcım Dans Topluluğu’. Onların dans etmesi müthiş bir şey. Hepsi birbirinden yetenekli. Onlar sayesinde Anadolu Ateşi’nin dansçı kapasitesi ve birikimi artıyor ve daha kaliteli bir hale geliyor.”
Çocuklarım başkasıyla yaşayamaz
Gülben Hanım’ın evliliğiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Beni çocuklarım ilgilendirir. Gerisi herkesin kendi özel hayatıdır. Gülben şu ana kadar iyi bir anneydi. Önemli olan bundan sonra nasıl bir anne olacağı.
Çocuklarınızın başka biriyle aynı evde yaşaması gibi bir rahatsızlığınız var mı?
Evet var. Böyle bir şeyi kabul edemem.
Çocukları yanınıza almayı düşünür müsünüz?
Mevcut durum neyse, o şekilde devam etmesi daha sağlıklı. Zaten zamanı geldiğinde çocuklar kendi tercihlerini yapacaklar. İkimiz de sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak buradan bir sapma olursa müdahale ederim.
Gülben Hanım’ın Hac’dan paylaştığı fotoğraflar sonucu aldığı eleştiriler hakkında neler söyleyeceksiniz?
Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi, “Her ne arar isen kendinde ara. Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değil...” Benim yaklaşımım bu.