Ne Sever... Ne Sever?

Sacit Aslan sacitaslan@gmail.com

Tartışmasız soyunmayı sever,
Paralı adamları korumayı...
Zamparaları doyurmayı...
Miras kaçıranı kayırmayı...

Sığınıp El camia El-Bosfor şehadesine
Saldırır ona buna, sen neyle iştigal edersin diye...
Şehaden hangi saff’a ait der durur!... 
Halbuki işemiştir avlunun tam ortasına...
Bundan böyle kurtarsın seni Aslan ki askerlik yapmamış vatanına...

Nerde var ki ana döven, ağabey söven, baba çalan görsün methiye
Ancak senin gibi cıbıla yakışır böyle bir hırıye...
Nasıl da oturmuş ahkam kesiyorsun zulme uğramış gibi..
Az mı kullandın devrin hakanını adam sırasına gireyim diye...

Yetmedi.. Devrin ünlü sarrafının koç gibi oğlunun koç gibi babasından aforoz-u takliaa oldun.

Yeni dille devam edersek iyi ki de Maksim kapandı. Yoksa seni en başta daha doğrusu baştan başa gezdirirlerdi...

Ah ne de güzel sesin var öyle senin? AAAAA İİİİ... diye.. Allah beni affetsin “çüşş” dedim yanlış mı yaptım yani?

Yüz tane meslek değiştir, yüz tane adam...

Sonra hiç bir şey olmamış gibi çık ekrana. Bir de hangi ekrana çıktığını bir bilsem?..

Böyle belden aşağı vurmasaydın sittin hatta sabayin sene sizi kimse hatırlamaz neyinizi hatırlasın?

Ortalık mezbaha gibi satışlarımız toptan, lahmacun bedava, ulan sen ne dedin?..

Suratını ekşitmene ne gerek? Hadi oradan engerek...

Kertenkele, iguana, kurbağa karışımı ne yaparsan yap ne dersen de....

Sen benim için gençliğimden beri şu karşı çıktığım otobüs yolcularındansın, taksi bile olamazsın!...


 

Tüm yazılarını göster