Neden flört ederiz?

Flört etmek o kadar doğaldır ki çoğu zaman fark etmeden yaparız. Boynumuzu açıkta bırakacak şekilde başımızı eğmek, hiç de komik olmayan bir şeye gülümsemek hatta kahkaha atmak, kötü espriler yapan bu insana biraz daha yaklaşmak, karşımızdakinin hareketlerini taklit etmek… Vücut dilimiz, hiç şüphe yok ki düşündüğümüz ya da hissettiklerimizi incelikle yansıtıyor ve flört diye bilinen kur yapma eyleminin en önemli unsuru oluyor.

Kendimizi, sözcükleri kullanmadan da açığa vurabiliriz. Uzun bir bakış ya da kaldırılmış bir kaş, barın karşı tarafındaki insana onunla ilgilendiğinize dair ipuçları olmaya yeter. Farklı istatistiklere rağmen, bazıları ilk izlenimlerin neredeyse %80 etkili olduğunu söylüyor. Ve flört etmek hayvanlar ve insanlar için eş bulmayı hızlandırdığı ve kolaylaştırdığı için, bu beyinlerimizin içindeki fiziksel bağlantılı evrimsel bir özelliktir. Fareler burunlarını potansiyel eşlerine doğru seğirtir; rengarenk tavus kuşları arzuladıkları dişilerine kasılarak gövde gösterisi yapar ve güvercinler dikkat çekmek için göğüslerini şişirir. Bahsettiğimiz hayvanlara göre elbette daha gelişmiş olsak da, neredeyse aynı tavırları kesinlikle aynı sebep için sergilemekten kendimizi alamayız.

Genetik caka satma

Flört etmek genlerimizi sergilemek, çiftleşme potansiyeli ve ilgimizi sergilemek için kolay bir yöntem olduğundan, doğa da başarısı için uğraşır. Bu pek çok erkek kuşun egzotik tüylere, geyiklerin gösterişli boynuzlar taşımasının ve erkek yengeçlerin büyük kıskaçlarının olmasının sebeplerinden biridir.

Neredeyse aynı şekilde, biz de zihinsel olarak bir fikrimiz olmadan önce fiziksel olarak ilgimizi göstermeye programlıyız. Hafif eylemler sıklıkla açığa çıkar. Duruş, göz hareketleri ve o insanla konuşmak için öne eğilmek ya da bilim adamlarının tanımladığı şekilde kontak kurma olan hızlı bir kaş kaldırma hareketi gibi jestler, diğer memeliye potansiyel fiziksel eylemlere hazırlıklı olduğunuz sinyalini verir. Tabi en önemlisi, bu sinyaller hükmetmek ya da kaçmak niyetinde olmadığınızın göstergesidir. Ya da şimdilik değil, en azından.

Hareketler mesaj içerir

İnsanları doğal kur ortamlarında (genellikle barlar) izleyen bilim adamları, birisinden hoşlandığımız zaman ortaya koyduğumuz hareketlerin, davranışların bir listesini yapmayı başardılar. Meydana çıktığından beri, hepimiz biraz daha tahmin edilebiliriz. Bir kadın gülümsüyor, kaşlarını kaldırıyor, gözlerini ilgiyle açıyor, uzun uzun bakıyor, saçlarıyla oynuyor, başını eğiyor ve kahkaha atıyor. Erkek ise çenesini dışarıya doğru çıkartıyor, göğsünün mümkün olduğunca geniş gözükmesini sağlamaya çalışıyor, bilinçsizce kollarını kasıyor, yüksek sesle gülüyor ve gülümsemeyi de ihmal etmiyor. Fakat tüm bu komik tutumların anlamı ne?

Hareketlerimizi hayvanlarınkiler ile kıyaslarsak, mesajların içerikleri netleşiyor. Kadının başını yana eğip, boynunu gözler önüne sermesi, savunmasızlık ve teslimiyeti simgeliyor. Dişi köpekler de bunu erkek olanlara ‘kavga değil sevgi istediklerini’ belirtmek için sıklıkla yinelerler. Erkek köpek buna karşılık daha gösterişli bir tutum sergilerken dişi kaçamak bakışlarla onu süzüyor aynı flört ederken kadınların yaptığı gibi, ağırbaşlı ve zor olduğumuzu gösterirken yine de ilgili olduğumuzu belli ediyoruz.

Dudaklarımı oku

Kendini erkeğe takdim eden dişi bir aslan gibi, kadınlar da sırtlarını dikleştirir ve doğurganlığın işareti göğüslerini ön plana çıkarır. İki cins de ilgi duydukları insanla uzun göz kontakları kurar, kadın aynı zamanda dudaklarını yalayabilir görsel dikkati dudaklarına çekmek için. Ve eğer bir erkek dudaklarınıza bakıyorsa, onları nasıl öpeceğini düşünüyor olabilir.

Bir erkek kalabalık içinde göğsünü Tarzan gibi yumruklamaktan kaçınsa da bunun sebebi sadece sosyal baskılardır. Hala güçlü patisini öne doğru uzatır, yüksek testosteron seviyesinin işareti olan, ve kollarını göğsünden ayırır kaslı ve güçlü görünmek için. Yine de fazla güçlü ya da tehditkar gözükmek istemediği için sıklıkla gülümser ya da kahkaha atar. Kendinden emin ve yuvasını koruyacak kadar güçlü; dişi geyiğe zarar vermeyecek kadar sevimli ve hassas.

'Maymun kendisi düşünmez, ne görürse onu taklit eder'

İki cins de yansılamada rol alır, benzer pozisyonlarda oturup kalkmak ya da içki kadehini aynı anda eline almak gibi. Eğer biri öne eğildi ve karşısındaki de ondan hoşlanıyor ise o da eğilene doğru eğilir. Bu durumun arkasındaki teori, insanların kendilerine benzeyen diğer insanları çekici bulmasına dayanır.

Aynı zamanda arzu objemize doğru yönelme ve hareket etme eğilimimiz vardır. Ayaklarımız, ellerimiz ya da vücudumuzun tümü ile ona doğru yöneldiğimiz anlamına gelir bu, fiziksel ve sözel bir iletişim yolu açmak için.

Tüm bunlara rağmen, flört zaman zaman bir erişim mekanizması olarak da kullanılabilinir, bir restoranda daha iyi bir masa, uçakta servis edilecek bir başka kokteyl, için ya da yeni insanlarla tamamen rahat ve eğlenceli bir iletişim kurmak için. Flört etmek potansiyel pencereleri açar ve olabileceklere dair merakı yükseltir ama aynı zamanda hiçbir şey yapmadan yolumuza devam etme tercihini de her zaman sunar…