Ömer Asaf'tan kendisi gibi kanser hastalarına destek
İzmir'in Bornova ilçesinde 10 yaşındaki Ömer Asaf Koçak, beyin tümörü nedeniyle 25 kez ameliyat geçirdi.
Henüz 6 aylıkken teşhis konulan ve beynine sıvı boşaltmak için şant takılan Koçak, sağ gözünde tamamen, sol gözünde ise yüzde 65 görme kaybına uğradı. Tedavisine devam edilen ve bu süreçte Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) gönüllüsü olan Ömer Asaf, kendisi gibi kanserle mücadele eden kanser hastalarına iyilik saçıyor.
LÖSEV sağlıklı insanlardan yüzde 50 daha fazla protein ihtiyacı olan kanser tedavisi gören hastalar için Mutlu Et Projesi kapsamında ailelere et yardımı yaptı. LÖSEV üyelerine dağıtım sırasında en büyük desteği henüz 6 aylıkken beyin tümörü ile tanışan ve rahatsızlığı nedeniyle sol gözü yüzde 35 gören ve sağ gözü hiç görmeyen Ömer Asaf Koçak (10) verdi.
Bornova Yeşilçam Mahallesi'nde yaşayan 4 çocuk annesi Şermin Koçak'ın (37), sağlık ocağındaki ebenin baş çevresi ve gözbebeklerinde bir gariplik fark etmesi üzerine, hastaneye sevk edilen Ömer Asaf'a emar çekilmesinin ardından beyin tümörü teşhisi konulduğunu ve çok ufak yaşlardan itibaren ameliyat masasına yatan oğlunun kanserle bir kahraman gibi savaştığını anlattı. Koçak, "25 kez ameliyat oldu. 7 beyin ameliyatı ise gerisi de şant ameliyatıydı. Tümör su üretiyordu ve kafası da büyüyordu. Bu nedenle kafatasına açılan küçük bir delikten beyin-omurilik sıvısı şant adı verilen tüp ile deri altından karın veya kalp boşluğuna kadar uzatılan boru yardımı ile tahliye ediliyordu" dedi.
'MUTLU BİR ÇOCUK OLARAK BÜYÜYOR'
Oğlunun sağlığına kavuşması için onunla beraber büyük mücadele verdiğini anlatan Koçak, 2016 yılından bu yana LÖSEV ailesinin bir üyesi olduklarını belirtti. Ömer Asaf'ın LÖSEV etkinliklerinde çok mutlu olduğunu kaydeden Koçak, “Çocuğum küçüktü bir şey anlayamıyordu, konuşamıyordu. Ona yansıtmamak için hep güldüm. Geçeceğine ve hikaye olarak anlatacağımıza inandım. Bir insanın evladını kaybetme korkusu yaşaması çok zor. Allah kimseye yaşatmasın. El kadar bebekti. Hiçbirini hak etmiyordu. Bu hastalıkla büyüdü. Tümör nedeniyle sağ gözü hiç görmüyor. Soldaki yüzde 35 görüyor. Ama LÖSEV ailesinin içinde mutlu bir çocuk olarak büyüyor" diye konuştu.
'KOLİLERİ HAZIRLARKEN YARDIMCI OLDUM'
3'üncü sınıf öğrencisi olduğunu belirten Ömer Asaf Koçak da "Okula gidiyorum, 3'üncü sınıftayım. Derslerim iyi. Arkadaşlarım beni oyuna katıyorlar. Hastaneye gidip gelmeye alıştım. Ders çalışmayı seviyorum. En çok Türkçe ve İngilizce derslerini seviyorum. Yaz tatilinde bol bol arkadaşlarımla oynayacağım. Aynı zamanda gezmek istiyorum. Bugün de LÖSEV ablalarına yardım ettim, kolileri hazırlarken yardımcı oldum" dedi.
'PROTEİN AĞIRLIKLI BESLENME ÖNEMLİ'
İzmir'de yaklaşık 200 aileye aynı gün içinde mutlu et paketleri dağıttıklarını söyleyen LÖSEV İzmir İl Koordinatörü Ebru Alkan, kanser hastalarının tedavisi süresince besin zincirinin içinde protein olması gerektiğini belirterek 15 yıldır, bağışçıların vekaleten kurban bağışlarını alarak bu bağışları taze et şeklinde tüm tanılı kanser hastaları ve onların ailelerine ulaştırmak istediklerini kaydetti. Türkiye'de eş zamanlı olarak pek çok noktada dağıtımların senkronize biçimde sürdüğünü anlatan Alkan, "Bu sürekliliği olan bir yardım. Hastaların protein ağırlıklı beslenmelerini önemsediğimiz için hem taze ete erişimlerini sağlıyoruz. Gelip bizden etlerini teslim alamayanlara et kartlarını veriyoruz. Et kartla beraber gittikleri markette et reyonundan diledikleri kırmızı eti alarak tüketebiliyorlar. Ailelerimizle bir arada olmayı önemsiyoruz. Onları sağlıklı beslenme ve kanserle mücadele konularında bilgilendiriyoruz" diye konuştu.
'YEDİĞİMİZ BESİNLER, ALDIĞIMIZ ENERJİ VE MUTLULUKLA AYAKTA DURUYORUZ'
Bu arada yaklaşık 1,5 yıldır kolon kanseriyle mücadele ettiğini anlatan evli ve bir çocuk annesi Gülgün Mızrak (56) ise "6 ay önce kemoterapiler bitti ama kontrol altındayım. İyiye gittiğim söylendi. Bu hastalıkta beslenmenin önemi var. Düzenli et, yumurta, yoğurt, süt tüketmek gerekiyor. Güzel beslenmek ve ayakta durmak gerekiyor. Kemoterapi sırasında vücut yorulup hırpalanıyor ama yediğimiz besinler, aldığımız enerji ve mutlulukla ayakta duruyoruz. Erken teşhis her zaman önemli. Mutlu olmaya çalışın, etrafa mutluluk saçın, kendiniz enerjik olursanız etrafınız da enerjik oluyor. Bana da ailemin çok büyük desteği oldu" ifadelerini kullandı.
'14 AY ÖNCE ANNESİNDEN ALINAN İLİKLE SAĞLIĞINA KAVUŞTU'
İzmir'de yaşayan kanser savaşçılarından biri 10 yaşındaki Ecir Kutluman da annesi Çiğdem Kutluman'dan alınan ilik sayesinde yaşama tutundu. Baba Ozan Kutluman, çok zor zamanlar geçirdiklerini belirtip, "Ecrin'in hikayesi 2020 Mayıs'ta başladı. 1 yıl kemoterapi aldı. Lösemiyle tanışınca LÖSEV üyesi olduk. Hastalık 2022'de metastaz yaptı. 14 ay önce kemik iliği nakli olduk. Kemik iliği için yüzde 95 uyumlu yurt dışında bir donör bulundu. Ama zamanımız kalmadığı için anneden yüzde 50 uyumlu bulunan iliği aldılar. Zor bir süreçti ama sonu güzel oldu" dedi.
Ecir Kutluman ise "Ben maskemi çıkarmıyorum. Her gün kahvaltımı yapıyorum. İlaçlarımı ve mide koruyucumu içiyorum. Asla ihmal etmiyorum. Kendime çok iyi bakıyorum" diye konuştu.
DHA