Özgür Özel Kılıçdaroğlu'nu mutfak videoları üstünden yerden yere vurdu
CHP Genel Başkanlığı için adaylığını açıklayan Özgür Özel, seçimlerdeki hezimet sonrası yükselen istifa çağrılarına kulaklarını tıkayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçim döneminde yayınladığı mutfak videoları üzerinden eleştirdi.
Sözcü Gazetesi'nden Hakan Kaya'nın haberine göre CHP Genel Başkanlığı için adaylığını açıklayan Özgür Özel, seçim hezimeti sonrası istifa çağrılarına kulaklarını tıkayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçim döneminde mutfakta çektiği videolar üzerinden eleştirdi. Özel, "CHP'nin değişime açık bir parti olduğu son derece tartışma götürmeyecek bir hususken bu değişimin bir yerlerde kararlaştırılıp, mutfaktaki videolardan ya da grup toplantısında tüm Türkiye ile aynı anda öğrenen örgütün bu siyasete uyum gösterme ve özellikle de tartışmadan kabullenme gibi bir şeyin beklenmesinin örgütümüzü var eden dinamiklere ve kendi siyasetimizin var oluşuyla çeliştiğini düşünüyoruz" dedi.
"ERDOĞAN İLE LAF YARIŞTIRACAK BİR LİDER ARAMIYORUZ"
CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıklayan Özgür Özel, 'Değişim Yüzyılı, Yüzyılın Değişimi' başlıklı toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.Özel, "CHP'ye, Tayyip Erdoğan'la polemiğe girecek, laf yarıştıracak, onun kadar sert konuşabilecek bir lider aramıyoruz" dedi ve şöyle konuştu: "Recep Tayyip Erdoğan'ın bize dayattığı siyaseti reddeden kadrolarla yola çıkıyoruz. Bunca yıllık AKP iktidarından sonra yüzde 25'lik olduğu yerde duran ve bizimle birlikte direnen yüzde 25'i…
Ama başımızın üzerinde bir cam tavan var. Öyle de yüzde 25, böyle de yüzde 25. Biz seçim kazanamayız onun için ittifak yapmaya, sağa açılmaya, sağdan akıl almaya, sağdan gelen danışmanlarla siyaset üretmeye mecburuz algısı, başımız üzerinde var olduğunu kabul ettiğimiz o yüzde 25'lik cam tavan korkusuyla bizim kendimiz olmaktan çıkardı. Biz CHP olarak, bize doğru ittirilen ve karşı tarafı konsolide eden kimlik siyaseti yerine kendi siyasetimizi yapmanın inanç ve kararlılığı içindeyiz. Yüzde 75 oyu hedefleyen bir yönetim anlayışı içerisinde olacaklarını belirten Özel, şöyle devam etti; "Biz sağcının da solcunun da kendisini tanımlayış şekliyle ama soldan bir perspektifle AKP, MHP, HDP, İYİ Partilinin yoksuluna, güvencesizine, işsizine, geleceğinden endişelisine dokunabilen ve onlara kendisini doğru anlatabilen, onlara umut olabilen ve onlara bugün yaşadıklarına mahkum olmadıklarına onları ikna edebilen bir siyaset. Enine kesen ve toplumun tamamına dokunan, aldığı yüzde 25'lik oyun kıymetini bilen ama alamadığı yüzde 75'lik oya dertlenen ve oraya konuşan bir siyaseti hayata geçirmek üzere yola çıkmış durumdayız."
CHP'yi türbülansa giren uçağa benzeten Özel, Kılıçdaroğlu'nu ise isim vermeden, yemek videoları üzerinden eleştirdi. Özel şu ifadeleri kullandı; "CHP'nin tarihiyle uyuşmayan siyasi figür eksikliğini reddediyoruz. Biz CHP'de önemli bir sıkıntı olarak bir uçakta ne zaman panik yaşandığını sorduğumuzda ilk cevabı türbülans olduğunda cevabını alıyoruz. Ama uçakta türbülans olunca panik yaşanmıyor, uçakta panik ve sorgulama ve endişe türbülansın anonsu yapılmadıysa yaşanıyor. Aniden olduysa ve bilmeden olduysa yaşanıyor.
"MUTFAKTAKİ VİDEOLARDAN..."
CHP'nin değişime açık bir parti olduğu son derece tartışma götürmeyecek bir hususken bu değişimin bir yerlerde kararlaştırılıp, mutfaktaki videolardan ya da grup toplantısında tüm Türkiye ile aynı anda öğrenen örgütün bu siyasete uyum gösterme ve özellikle de tartışmadan kabullenme gibi bir şeyin beklenmesinin örgütümüzü var eden dinamiklere ve kendi siyasetimizin var oluşuyla çeliştiğini düşünüyoruz.
"ÖNCE CHP'Yİ SONRA TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ YÖNETMEYE TALİBİZ"
CHP örgütünü madden ve manen güçlü ve siyasetimizin ana özneleri noktasına getirmekle ilgili çok önemli iddiamız var. Tepkiyi sivil toplum örgütlerine, barolara bırakıp, 'aman biz oyuna gelmeyelim' derken, bazen oyuna gelen, aslında iktidara onların bulunduğu alanda en net ve en kararlı denetimi yapıp, nefesini iktidarın ensesinde hissettirmek varken, iktidarın muhalefetine mazeretler üreten bir mahcubiyeti reddediyoruz. Ne yaptığını bilen ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılında aydınlanma meşalesini yeniden eline alıp, yürümekten korkmayan kadrolarımızla 5 Ekim'den sonra önce CHP'yi sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmeye talibiz."