Özlem Aydın: 'Sunuculuğa dönmem'
TRT Müzik’te yayınlanan “Müzikalite” programını sunan Özlem Aydın, oyunculuk hayalini “M.U.C.K” dizisiyle gerçeğe dönüştürmüştü. Kariyerinde yavaş ama emin adımlarla ilerlemek isteyen Aydın, şimdi de Kanal D’nin yeni dizisi “Ankara’nın Dikmen’i” ile seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
* Sizi sunucu kimliğinizle tanımıştık, artık oyunculuk yapıyorsunuz...
- Evet, daha önce TRT Müzik kanalında yayınlanan “Müzikalite” programını sunmuştum. Etnik kökenli eski dizi ve film müziklerinin yer aldığı bir programdı. Daha sonra “M.U.C.K” dizisiyle oyunculuğa başladım. Ardından Murat Dalkılıç’ın “Bir Hayli” şarkısının klibinde oynadım. “Ankara’nın Dikmen’i” de ikinci dizi deneyimim.
* Ne oldu da sunuculuktan oyunculuğa geçiş yaptınız?
- Aslında en başından beri oyuncu olmak istiyordum. Üniversitede de oyunculuk bölümünü seçmiştim zaten ama bölümde tek kişiydim. Hocaların odasına özel ders alır gibi eğitim görüyordum. Bu durum biraz sıkılmama neden oldu, bir sonraki yıl oyunculuğa en yakın bölüm olduğunu düşündüğüm iletişim bölümüne geçtim. Daha sonra bir televizyon kanalında, kamera arkasında staj yapmaya başladım ama haber merkezinin de bana göre olmadığını anladım. Yeni yönetmenliğe başlayan bir arkadaşım TRT’de yapacağı programın sunuculuğunu bana teklif edince seve seve kabul ettim. Sonunda dönüp dolaşıp oyunculuğa geldim...
* Tekrar sunuculuk yapmak ister misiniz peki?
- Oyunculuktan sonra tekrar sunuculuğa dönmeyi pek tercih etmem açıkçası...
BU DİZİYİ HERKES SEVECEK
* “Ankara’nın Dikmen’i” nasıl bir dizi olacak?
- Herkesin seveceği, güzel bir dizi olacağını düşünüyorum. Çok güzel bir setimiz var. Herkes işine konsantre bir şekilde çalışıyor. Hepimizin amacı, başarılı olmak.
* Siz bu diziye nasıl dahil oldunuz?
- Başka bir proje için Gani Müjde’yle görüşmüştüm, o proje olmadı. Bu dizi için tekrar görüştük ve benimle çalışmak istediğini söyledi. Ben de projeyi çok sevdim, kabul ettim.
* Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
- Beste adında bir kızı oynuyorum. Beste, üniversitede sanat tarihi okumuş ve şu anda resim üzerine yüksek lisans yapıyor. İstanbullu modern bir kız. İnsanlar arasında asla ayrım yapmıyor. Doğayı ve hayvanları çok seviyor.
* Dizide Bülent Parlak’la rol alıyorsunuz. Onunla çalışmak nasıl?
- Bülent, çok yetenekli ve çok iyi biri. Dikmen karakteri de ona çok yakıştı. Piyasada hem karakter oyuncusu hem de yakışıklı olan birini bulmak çok mümkün değil. Bülent’te her iki özellik de var, bu yüzden çok sivrileceğini düşünüyorum.
* Peki Beste’nin Dikmen’le nasıl bir ilişkisi olacak?
- Beste, Dikmen’i kırsal bir yerden geldiği için asla küçük görmüyor. Dikmen de bu davranışlardan pay çıkararak, Beste’nin kendisinden hoşlandığını zannediyor.
* Dikmen, Beste’nin kalbini kazanabilecek mi?
- Bunun için çalışmalar yapıyor tabii. Neler olacağını ilerleyen bölümlerde hep birlikte göreceğiz.
* Siz Dikmen gibi birine aşık olur musunuz?
- Ben hiçbir zaman insan ayrımı yapan biri olmadım. Birlikte olacağım insanla aynı bakış açısına sahip olmamız benim için yeterli. Bir de iyi bir insan olmasını isterim.
69 BİN LİRAYI HARCADIM, BİTTİ
* Siz “Var mısın, Yok musun?”da da yarışmıştınız. Ne kadar kazanmıştınız yarışmadan?
- 69 bin TL kazandım.
* Ne yaptınız o parayla?
- Hepsini harcadım, bitti.
* “Var mısın, Yok musun?”a katılan birçok kişi ünlendi, televizyona iş yapmaya başladı. Sizin bu yarışmaya katılmaktaki amacınız neydi?
- Benim böyle bir amacım hiç olmadı. Tek amacım para kazanmaktı. Hatta program sırasında birçok defa şarkı söyledim ve bir gün Acun Ilıcalı bir plak şirketinden albüm yapmam için teklif geldiğini söyledi. Ama amacım bu olmadığı için teklifi değerlendirmedim. Yarışmanın konsepti neyse o olmalı. Tanınmak ya da ün kazanmak için malzeme edilmemeli.
* Acun Ilıcalı, yarışmalarına katılan pek çok kişiyi daha sonra ekibine aldı. Size böyle bir teklif gelmedi mi?
- Gelmedi! Ben de bu anlamda bir yakınlık kurmadım açıkçası, oluruna bıraktım. Bir yerlere gelmek için bu yarışmayı kullanmadım. Bunu yapanlar da var tabii, yok değil! Biraz mütevazı olup küçük adımlarla ilerlenmesinden yanayım.
* Tekrar bir yarışma programına katılır mısınız?
- Yok, artık katılmam.
ALBÜM YAPACAĞIM
* Şarkı söylemeye devam ediyor musunuz?
- Evet, hem söylüyorum hem de söz yazıyorum. Lisedeyken üç arkadaş grup kurmuş ve üç sene şarkı söylemiştik. Okul bittikten sonra kültür merkezlerinde konserler vermeye devam ettik. Ben daha sonra sesimi geliştirmek için şan dersi aldım.
* Müzikle ilgili planlarınız var mı?
- Albüm çıkarmak istiyorum ama müzik piyasasının oyunculuk piyasasından daha zor olduğunu da biliyorum...
SARIŞIN KADIN SEKSİ OLUYOR
* Sizi tanıdığımızda sarışındınız, neden koyulaştırdınız saç renginizi?
- Televizyonda doğallığın daha iyi olduğunu düşünüyorum. Sarışın olduğunuzda “seksi kadın” gözüyle bakılıyor size. Benim doğal saç rengim kumraldı, kendi rengime geri döndüm...
MÜGE SERÇEK BİROĞLU / HÜRRİYET
- Evet, daha önce TRT Müzik kanalında yayınlanan “Müzikalite” programını sunmuştum. Etnik kökenli eski dizi ve film müziklerinin yer aldığı bir programdı. Daha sonra “M.U.C.K” dizisiyle oyunculuğa başladım. Ardından Murat Dalkılıç’ın “Bir Hayli” şarkısının klibinde oynadım. “Ankara’nın Dikmen’i” de ikinci dizi deneyimim.
* Ne oldu da sunuculuktan oyunculuğa geçiş yaptınız?
- Aslında en başından beri oyuncu olmak istiyordum. Üniversitede de oyunculuk bölümünü seçmiştim zaten ama bölümde tek kişiydim. Hocaların odasına özel ders alır gibi eğitim görüyordum. Bu durum biraz sıkılmama neden oldu, bir sonraki yıl oyunculuğa en yakın bölüm olduğunu düşündüğüm iletişim bölümüne geçtim. Daha sonra bir televizyon kanalında, kamera arkasında staj yapmaya başladım ama haber merkezinin de bana göre olmadığını anladım. Yeni yönetmenliğe başlayan bir arkadaşım TRT’de yapacağı programın sunuculuğunu bana teklif edince seve seve kabul ettim. Sonunda dönüp dolaşıp oyunculuğa geldim...
* Tekrar sunuculuk yapmak ister misiniz peki?
- Oyunculuktan sonra tekrar sunuculuğa dönmeyi pek tercih etmem açıkçası...
BU DİZİYİ HERKES SEVECEK
* “Ankara’nın Dikmen’i” nasıl bir dizi olacak?
- Herkesin seveceği, güzel bir dizi olacağını düşünüyorum. Çok güzel bir setimiz var. Herkes işine konsantre bir şekilde çalışıyor. Hepimizin amacı, başarılı olmak.
* Siz bu diziye nasıl dahil oldunuz?
- Başka bir proje için Gani Müjde’yle görüşmüştüm, o proje olmadı. Bu dizi için tekrar görüştük ve benimle çalışmak istediğini söyledi. Ben de projeyi çok sevdim, kabul ettim.
* Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
- Beste adında bir kızı oynuyorum. Beste, üniversitede sanat tarihi okumuş ve şu anda resim üzerine yüksek lisans yapıyor. İstanbullu modern bir kız. İnsanlar arasında asla ayrım yapmıyor. Doğayı ve hayvanları çok seviyor.
* Dizide Bülent Parlak’la rol alıyorsunuz. Onunla çalışmak nasıl?
- Bülent, çok yetenekli ve çok iyi biri. Dikmen karakteri de ona çok yakıştı. Piyasada hem karakter oyuncusu hem de yakışıklı olan birini bulmak çok mümkün değil. Bülent’te her iki özellik de var, bu yüzden çok sivrileceğini düşünüyorum.
* Peki Beste’nin Dikmen’le nasıl bir ilişkisi olacak?
- Beste, Dikmen’i kırsal bir yerden geldiği için asla küçük görmüyor. Dikmen de bu davranışlardan pay çıkararak, Beste’nin kendisinden hoşlandığını zannediyor.
* Dikmen, Beste’nin kalbini kazanabilecek mi?
- Bunun için çalışmalar yapıyor tabii. Neler olacağını ilerleyen bölümlerde hep birlikte göreceğiz.
* Siz Dikmen gibi birine aşık olur musunuz?
- Ben hiçbir zaman insan ayrımı yapan biri olmadım. Birlikte olacağım insanla aynı bakış açısına sahip olmamız benim için yeterli. Bir de iyi bir insan olmasını isterim.
69 BİN LİRAYI HARCADIM, BİTTİ
* Siz “Var mısın, Yok musun?”da da yarışmıştınız. Ne kadar kazanmıştınız yarışmadan?
- 69 bin TL kazandım.
* Ne yaptınız o parayla?
- Hepsini harcadım, bitti.
* “Var mısın, Yok musun?”a katılan birçok kişi ünlendi, televizyona iş yapmaya başladı. Sizin bu yarışmaya katılmaktaki amacınız neydi?
- Benim böyle bir amacım hiç olmadı. Tek amacım para kazanmaktı. Hatta program sırasında birçok defa şarkı söyledim ve bir gün Acun Ilıcalı bir plak şirketinden albüm yapmam için teklif geldiğini söyledi. Ama amacım bu olmadığı için teklifi değerlendirmedim. Yarışmanın konsepti neyse o olmalı. Tanınmak ya da ün kazanmak için malzeme edilmemeli.
* Acun Ilıcalı, yarışmalarına katılan pek çok kişiyi daha sonra ekibine aldı. Size böyle bir teklif gelmedi mi?
- Gelmedi! Ben de bu anlamda bir yakınlık kurmadım açıkçası, oluruna bıraktım. Bir yerlere gelmek için bu yarışmayı kullanmadım. Bunu yapanlar da var tabii, yok değil! Biraz mütevazı olup küçük adımlarla ilerlenmesinden yanayım.
* Tekrar bir yarışma programına katılır mısınız?
- Yok, artık katılmam.
ALBÜM YAPACAĞIM
* Şarkı söylemeye devam ediyor musunuz?
- Evet, hem söylüyorum hem de söz yazıyorum. Lisedeyken üç arkadaş grup kurmuş ve üç sene şarkı söylemiştik. Okul bittikten sonra kültür merkezlerinde konserler vermeye devam ettik. Ben daha sonra sesimi geliştirmek için şan dersi aldım.
* Müzikle ilgili planlarınız var mı?
- Albüm çıkarmak istiyorum ama müzik piyasasının oyunculuk piyasasından daha zor olduğunu da biliyorum...
SARIŞIN KADIN SEKSİ OLUYOR
* Sizi tanıdığımızda sarışındınız, neden koyulaştırdınız saç renginizi?
- Televizyonda doğallığın daha iyi olduğunu düşünüyorum. Sarışın olduğunuzda “seksi kadın” gözüyle bakılıyor size. Benim doğal saç rengim kumraldı, kendi rengime geri döndüm...
MÜGE SERÇEK BİROĞLU / HÜRRİYET