Psikolojik durumun cilde etkisi!
Çoğu insan kalbinin sesine kulak vermiyor, ruh sağlığını hafife alıyor ve sadece bir takım hastalıklar ortaya çıktığında düşünmeye başlıyor. Oysaki fiziksel sağlık ruh sağlığıyla birlikte hareket ediyor.
Bugün'den Serda Kıvılcım'ın haberine göre hayatı esprili yanından görebilen, stresi defedebilen, üzüntüye pabuç bırakmayanlardansanız cildinizin pırıl pırıl olması işten bile değil. “Cildimiz, psikolojik problemlerin aynasıdır” diyen Dr. Ata Nejat Ertek kendisini ifade edemeyen, üzüntüsünü, sıkıntısını içine atanların, beden kimyasının allak bullak olduğunu bunun da zihin ve ruhta olduğu kadar ciltte de hasarlar oluşturduğunu vurguladı.
Çoğu insan kalbinin sesine kulak vermiyor, ruh sağlığını hafife alıyor ve sadece bir takım hastalıklar ortaya çıktığında düşünmeye başlıyor. Oysaki fiziksel sağlık ruh sağlığıyla birlikte hareket ediyor, hatta kol kola geziyor. Ruhsal sorunlar önce ciltte belirti veriyor.
Aynı çaba harcanmalı
Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Fiziksel sağlığı korumak için harcanan çaba duygusal ve ruhsal sağlık için de harcanmalı.
Duygusal sağlığınız için ne kadar zaman ve enerji harcarsanız o kadar güçlü hale gelir. Kendinizi iyi hissetmek, esneklik ve dayanıklılık kazanmak ve hayatınızdan daha çok zevk almak için yapabileceğiniz çok şey var. Kişi eğer bunları başarabilirse hem ruhu hem bedeni sağlıklı olur” dedi.
Bağışıklık sistemi de güçleniyor
Olumlu düşünmenin genel sağlığı da olumluya çevirdiğine değinen Dr. Nejat Ata Ertek, iyimser düşünmenin hayatı pembe gözlüklerle görmek olmadığını söyledi.
Ertek “Kişi ne kadar mutlu ne kadar pozitif olursa ürettiği ‘nöropeptip’ denilen protein zinciri daha sağlıklı olur ve bağışıklık sistemi güçlenir” dedi.
Saç koparma, tırnak yeme, dudak ısırma
İnsanların stresli durumlarda en kolay erişebileceği organının deri olduğunu söyleyen Dr. Nejat Ata Ertek “Bu anlamda saç ve deri koparma, dudak ısırma ya da tırnak yeme alışkanlığı en sık gördüğümüz belirtiler arasındadır” diye konuştu. Ertek şöyle devam etti:
“Birçok kişi küçük kaşıntıyla başlayıp, daha sonra derin oluklar oluşturuncaya kadar abartılı bir şekilde kaşımayı sürdürür. Kaşıntı yapan sistemik hastalıların listesi ile depresyon ile ilişkili hastalıkların listesi birbirine çok benzer.
Mevcut ruhsal sorunlar tedavi edilmedikçe cilt problemleri de aynı oranda hız gösterir. Ya da kişide bulunan cilt sorunu tedavi edilmedikçe ruhsal sorunları da artmaya devam eder.”
Sorunların kökeni psikolojik
Deri hastalıklarının çok yaygın görüldüğünün altını çizen Dr. Ertek, “En sık görülen türleri atopik dermatit, egzama, sivilce, akne, vitiligo’dur. Ciltte meydana gelen bu tarz cilt sorunları kişinin psikolojik sorunlarının da belirtisi olabiliyor; özellikle sivilce ve yaraları yolma, psikoloji kaynaklıdır” dedi.
Stres ve depresyon da cilde düşman
Modern çağın problemi olarak görülen stres ve depresyondaki artışa bağlı olarak cilt sorunlarının da artış gösterdiğine vurgu yapan Dr. Ertek, şu bilgileri yansıttı: “İnsanın en büyük organı olan deri, aynı zamanda iletişim organıdır ve buna bağlı olarak çevreyle olan ilişkileri de düzenler. Yüzümüzün solması, terlemesi, kızarması, tüylerimizin ürpermesi, anlık ruhsal değişikliklerimizin deri yoluyla çevremizdeki insanlara dışa vurum olarak gösterir. Bu yüzden derimize zarar verecek davranışlardan uzak durmalıyız.
Dinçlik ve gençlik iksiri
Sonuç olarak; pozitif düşünmek sizi dinç ve genç kılar. Özellikle stres cilde zarar veren faktörlerin başında gelir. Stresli olunduğu zamanlarda, böbrek üstü bezleri bağışıklık sistemimizi zayıflatan kortizol hormonu salgılar. Zayıflayan bağışıklık sistemi ise, zararlı etmenlerin, kolaylıkla deriden içeriye girmesine ve böylece cildin gerilmesine, kaşınmasına, yanmasına pütürlü görünüme ve aknelere sebep olur. Bu nedenle stresten uzak durulmasında fayda vardır.”
Sedef, egzama, vitiligo
Ruhsal sorunların, bazı deri hastalıklarının belirtilerinin ortaya çıkmasında etken olabildiğine de değinen Dr. Ertek şöyle devam etti: “Ayrıca cilt hastalıklarının kişilerde psikiyatrik bozukluklara yol açabileceği de bir gerçektir. Özellikle sedef, egzama, vitiligo ve sivilce gibi görünür alanlardaki hastalıklar bireyin sosyal yaşamını büyük ölçüde olumsuz yönde etkilemektedir.
Ergenlik döneminde görülen sivilceler bile gençleri içinden çıkılmaz ruhsal problemlere itebilir. Ruhsal sorunlar yaşayan kişiler gerginliklerini azaltmak için ciltlerine hasar verebiliyor. Bu da çok zararlı bir durum.”
Çoğu insan kalbinin sesine kulak vermiyor, ruh sağlığını hafife alıyor ve sadece bir takım hastalıklar ortaya çıktığında düşünmeye başlıyor. Oysaki fiziksel sağlık ruh sağlığıyla birlikte hareket ediyor, hatta kol kola geziyor. Ruhsal sorunlar önce ciltte belirti veriyor.
Aynı çaba harcanmalı
Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Fiziksel sağlığı korumak için harcanan çaba duygusal ve ruhsal sağlık için de harcanmalı.
Duygusal sağlığınız için ne kadar zaman ve enerji harcarsanız o kadar güçlü hale gelir. Kendinizi iyi hissetmek, esneklik ve dayanıklılık kazanmak ve hayatınızdan daha çok zevk almak için yapabileceğiniz çok şey var. Kişi eğer bunları başarabilirse hem ruhu hem bedeni sağlıklı olur” dedi.
Bağışıklık sistemi de güçleniyor
Olumlu düşünmenin genel sağlığı da olumluya çevirdiğine değinen Dr. Nejat Ata Ertek, iyimser düşünmenin hayatı pembe gözlüklerle görmek olmadığını söyledi.
Ertek “Kişi ne kadar mutlu ne kadar pozitif olursa ürettiği ‘nöropeptip’ denilen protein zinciri daha sağlıklı olur ve bağışıklık sistemi güçlenir” dedi.
Saç koparma, tırnak yeme, dudak ısırma
İnsanların stresli durumlarda en kolay erişebileceği organının deri olduğunu söyleyen Dr. Nejat Ata Ertek “Bu anlamda saç ve deri koparma, dudak ısırma ya da tırnak yeme alışkanlığı en sık gördüğümüz belirtiler arasındadır” diye konuştu. Ertek şöyle devam etti:
“Birçok kişi küçük kaşıntıyla başlayıp, daha sonra derin oluklar oluşturuncaya kadar abartılı bir şekilde kaşımayı sürdürür. Kaşıntı yapan sistemik hastalıların listesi ile depresyon ile ilişkili hastalıkların listesi birbirine çok benzer.
Mevcut ruhsal sorunlar tedavi edilmedikçe cilt problemleri de aynı oranda hız gösterir. Ya da kişide bulunan cilt sorunu tedavi edilmedikçe ruhsal sorunları da artmaya devam eder.”
Sorunların kökeni psikolojik
Deri hastalıklarının çok yaygın görüldüğünün altını çizen Dr. Ertek, “En sık görülen türleri atopik dermatit, egzama, sivilce, akne, vitiligo’dur. Ciltte meydana gelen bu tarz cilt sorunları kişinin psikolojik sorunlarının da belirtisi olabiliyor; özellikle sivilce ve yaraları yolma, psikoloji kaynaklıdır” dedi.
Stres ve depresyon da cilde düşman
Modern çağın problemi olarak görülen stres ve depresyondaki artışa bağlı olarak cilt sorunlarının da artış gösterdiğine vurgu yapan Dr. Ertek, şu bilgileri yansıttı: “İnsanın en büyük organı olan deri, aynı zamanda iletişim organıdır ve buna bağlı olarak çevreyle olan ilişkileri de düzenler. Yüzümüzün solması, terlemesi, kızarması, tüylerimizin ürpermesi, anlık ruhsal değişikliklerimizin deri yoluyla çevremizdeki insanlara dışa vurum olarak gösterir. Bu yüzden derimize zarar verecek davranışlardan uzak durmalıyız.
Dinçlik ve gençlik iksiri
Sonuç olarak; pozitif düşünmek sizi dinç ve genç kılar. Özellikle stres cilde zarar veren faktörlerin başında gelir. Stresli olunduğu zamanlarda, böbrek üstü bezleri bağışıklık sistemimizi zayıflatan kortizol hormonu salgılar. Zayıflayan bağışıklık sistemi ise, zararlı etmenlerin, kolaylıkla deriden içeriye girmesine ve böylece cildin gerilmesine, kaşınmasına, yanmasına pütürlü görünüme ve aknelere sebep olur. Bu nedenle stresten uzak durulmasında fayda vardır.”
Sedef, egzama, vitiligo
Ruhsal sorunların, bazı deri hastalıklarının belirtilerinin ortaya çıkmasında etken olabildiğine de değinen Dr. Ertek şöyle devam etti: “Ayrıca cilt hastalıklarının kişilerde psikiyatrik bozukluklara yol açabileceği de bir gerçektir. Özellikle sedef, egzama, vitiligo ve sivilce gibi görünür alanlardaki hastalıklar bireyin sosyal yaşamını büyük ölçüde olumsuz yönde etkilemektedir.
Ergenlik döneminde görülen sivilceler bile gençleri içinden çıkılmaz ruhsal problemlere itebilir. Ruhsal sorunlar yaşayan kişiler gerginliklerini azaltmak için ciltlerine hasar verebiliyor. Bu da çok zararlı bir durum.”