Saçlarınızı gençleştirmek elinizde!
Saçlarınızı gençleştirmek elinizde!
Zamandan nasibini sadece bedenimiz ve cildimiz almıyor. Saçlarımız da tıpkı onlar gibi yaşlanıyor. Ancak saçların yaşlanması denince aklınıza hemen beyazlanma gelmemeli. Yaşla beraber onlara sağlık kazandıran bazı yapı taşlarını kaybetmesi ve yıllar içinde yapılan işlemlerin olumsuz etkisi saçlara o sağlıksız görüntüsünü veren faktörlerin başında geliyor.
Saçlar için “anti aging” son yıllarda sıkça duyduğumuz bir kavram. Genellikle 45 yaş üzeri için üretilen özel şampuan ve bakım ürünleri, saçlara kaybettiği gençliğini geri kazandırmayı hedefliyor.
Özellikle menopoz dönemi sonrasında, hormonal etkilerle saçlarda yaşlanma oldukça belirgin oluyor. Uzmanlara göre, menopozda vücudun kaybettiklerini yerine koymak amacıyla, doktor denetiminde yapılan takviyeler, saç sağlığı için de olumlu etkilere sahip. Ancak, tabii ki, siz işe fizyolojik yıpranmayla savaşarak başlayabilirsiniz. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi, sadece iç değil dış faktörler de saçın keratin ve pigment yapısını bozuyor. Bu noktada, saçları zarar veren kimyasal işlemlerden, UV ışınlarından, aşırı sıcak ve soğuktan korumak önem taşıyor. Ayrıca, saçları gençlik yıllarındaki gibi daima parlak ve ipeksi kılmak için kozmetik ürünlerden de yardım almanız mümkün.
Beyazları kapatın
Saçlarımızın beyazlaması konusunda ne yazık ki hepimiz şanslı ve eşit değiliz. Bazılarımızda ilk beyaz tel ergenlikte ortaya çıkarken şanslı olanlarımızda ise 40 yaşından önce hiç beyazlama görülmüyor. Peki, ama saç neden beyazlıyor?
Uzmanlar bu sorunun yanıtını şu şekilde veriyor: “Saçlarınızın kökündeki pigment rezervleri tükendikçe beyazlama görülüyor ve sonuç olarak saç, gelişimi sırasında yeteri kadar pigment alamadığı için beyaz olarak uzuyor. Bu durum melanositler tarafından üretilen melaninin tamamen yok olması ya da azalmasının doğal bir sonucu.”
Eğer saçlarınızın ağarmasını hiç komplekse girmeden kabullenmeye niyetliyseniz bakımlarını da ihmal etmemelisiniz. Çünkü beyaz saçlar çok daha fazla özen ve bakım istiyor.
Saçlar için “anti aging” son yıllarda sıkça duyduğumuz bir kavram. Genellikle 45 yaş üzeri için üretilen özel şampuan ve bakım ürünleri, saçlara kaybettiği gençliğini geri kazandırmayı hedefliyor.
Özellikle menopoz dönemi sonrasında, hormonal etkilerle saçlarda yaşlanma oldukça belirgin oluyor. Uzmanlara göre, menopozda vücudun kaybettiklerini yerine koymak amacıyla, doktor denetiminde yapılan takviyeler, saç sağlığı için de olumlu etkilere sahip. Ancak, tabii ki, siz işe fizyolojik yıpranmayla savaşarak başlayabilirsiniz. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi, sadece iç değil dış faktörler de saçın keratin ve pigment yapısını bozuyor. Bu noktada, saçları zarar veren kimyasal işlemlerden, UV ışınlarından, aşırı sıcak ve soğuktan korumak önem taşıyor. Ayrıca, saçları gençlik yıllarındaki gibi daima parlak ve ipeksi kılmak için kozmetik ürünlerden de yardım almanız mümkün.
Beyazları kapatın
Saçlarımızın beyazlaması konusunda ne yazık ki hepimiz şanslı ve eşit değiliz. Bazılarımızda ilk beyaz tel ergenlikte ortaya çıkarken şanslı olanlarımızda ise 40 yaşından önce hiç beyazlama görülmüyor. Peki, ama saç neden beyazlıyor?
Uzmanlar bu sorunun yanıtını şu şekilde veriyor: “Saçlarınızın kökündeki pigment rezervleri tükendikçe beyazlama görülüyor ve sonuç olarak saç, gelişimi sırasında yeteri kadar pigment alamadığı için beyaz olarak uzuyor. Bu durum melanositler tarafından üretilen melaninin tamamen yok olması ya da azalmasının doğal bir sonucu.”
Eğer saçlarınızın ağarmasını hiç komplekse girmeden kabullenmeye niyetliyseniz bakımlarını da ihmal etmemelisiniz. Çünkü beyaz saçlar çok daha fazla özen ve bakım istiyor.