Serdar Cebe yazdı: "Yeni Zarrab davasının şifreleri"

Sezgin Baran Korkmaz “Amerika’da aranmıyorum” demişti. Ama mal varlıklarına ilişkin Amerikan Savcıları tarafından el konma kararı çıkması için 3 sebep olmalı.

Bunlardan birincisi; hakkında bir tutuklama kararının olup olmadığına bakılması. İkincisi; hakkında bir arama kararının olup olmaması. Üçüncüsü ise, hakkında bir sınırlama emrinin olup olmadığı. Demek ki bunlardan birisi vardı ki, SBK’nın mal varlığı için el koyma işlemi başlatıldı.

Sezgin Baran Korkmaz, Kingston Ailesi’nden 4 kişi ve Levon Termendzhyan, 16 Mart 2020’de birlikte yürüttükleri 1 milyar dolarlık yenilebilir yakıt dolandırıcılığı ile ilgili olarak mahkemede suçlu bulundular.  Jacob Kingston’ın mahkemede verdiği ifadelerde, Türkiye’den Garanti Bankası’nın adı geçiyor. Bu bankadaki hesap Jocab Kinston’a ait. Kingston’ın Garanti Bankası hesabı da dahil SBK Holding A.Ş. hesapları, SetApp hesabı ve Doğa Doğan hesaplarına milyonlarca dolar para transferi yapıldı. Ve Utah Mahkemesi Termendzhyan’ın suçlu bulunduğu dolandırıcılık planının bir parçası olarak bu transferlerin yapıldığını Jacop Kingston’ın ifadeleriyle delillendirdi.

ABD NASIL BİR YOL İZLİYOR?

Amerika’nın affetmediği, en ağır şekilde cezalandırdığı suç dolandırıcılık ve bu Amerikan Devleti’ne karşı yapıldıysa paçanızı kurtaramazsınız. Dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen gelirler Amerika için çok önemli. Onun için kaçırılan para, mallar ve bunlar üzerinden elde edilen gelirlerin ülkeye getirilmesi için kullanılan hukuki yöntemin adı  ‘müsadere’ olarak geçiyor.

NEDİR BU MÜSADERE?

Müsadere kelimesinin Türkçe karşılığı ‘el koyma’ anlamına geliyor. Osmanlı döneminde de çok kullanılan bir yöntem olarak biliniyor.

ABD Müsadere yasaları özellikle Amerikan Anayasa Mahkemesi’nin (ABD Yüksek Mahkemesi) emsal kararları üzerinden şekilleniyor. Amerika dolandırıcılıktan elde edilen gelirlere mahkeme kararıyla el koyabiliyor ama ilgili mallar ülke dışında olduğu zaman ilgili ülke ile işbirliğinin yapılması gerekiyor. Yani Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’deki malvarlığına el koyulması için öncelikle Türkiye’nin işbirliğine ihtiyaç var.

Amerikalı savcılar uluslararası dolancılılık sonrası,  el koyulacak mallarla ve paralarla ilgili taleplerini iletmeden önce Uluslararası İlişkiler Ofisi’ne Kara Para Aklama Varlık Servisi’ne danışıyor. Bunun sebebi el koyulacak malların ve paraların el konulma sonrası ülkeye sağlayacağı yararlar, sonrasında bu işlemlerin maliyeti ve dış politika üzerindeki etkilerini anlama.

Burada sorun yaratacak konu Türkiye ile ilişkiler açısından Sezgin Baran Korkmaz olayının nasıl bir sorun yaratacağı. Utah Savcılığından böyle bir karar çıktığına göre Savcılık bu aşamayı geçmiş durumda. Yani Amerikan Devleti resmi olarak bu paranın peşinden koş görüşünü Savcılığa iletmiş durumda.

Amerikalılar Zarrab Davasından buna alışkın zaten.

Türkiye ve Amerika arasında böyle bir durumda bir işbiliği yapılmak zorunda. BM Yolsuzlukla Mücadele Konvansiyonu’na göre iki ülke Karşılıklı Hukuki Yardımlaşma Anlaşması’na  (MLAT) taraf.

Peki savcılar ne diyor?

Utahlı Savcılar diyor ki; belgelerle sabittir  ki Kingstonlar, Levon Termendzhyan ve Sezgin Baran Korkmaz ortaktır. Onun için Termendizhyan kara para aklama, bu paralarla gayrimenkul alma suçlarını işlemiştir. Durum böyle olunca da “doğrudan müsadere” yani doğrudan mala el konma yoluna gidilmelidir.

Ama Amerikan Adaleti bu durumda da tuşu diyor. Sınır ötesi elde edilen mallar paralara el koymak için uygun bir gösterge olması gerekir diyor. Yani burada yurtdışında işlene suçlar Amerikan iç hukukuna ne kadar uygun ona bakılıyor. Suç varsa önce bu suçun Amerika’da işlenmesi gerekiyor.

Amerikan Doğrudan Müsadere Yasası’na göre bir mala, ürüne veya para el koyulacaksa o unsuların izinin sürülebilir olmasına bakılıyor. Ve el koyma prosedürü başlatılıyor.

Amerikan Kongresi kararlarına göre kara para  aklamayı gizleme suçunun yurt dışındaki eylemlere ve işlemlere uygulanması amaçlanıyor. Suçun kimin tarfından  işlendiği önemli , Amerikan vatandaşı mı işledi nerede işledi hepsi teker teker delillendiriliyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın davasında hem Kingstonlar hem de Termendzhyan Amerikan vatandaşı. Ve akladıkları paranın sınırı 10 bin doların üzerinde olduğu için doğrudan el koyma yasası bu kişilere ve ortaklarına yurt dışındaki malları  ve paraları için uygulanabiliyor.

AMERİKAN ADALET BAKANLIĞI PARANIN PEŞİNİ BIRAKMIYOR!

Öncelikle Amerikan Adalet Bakanlığı yurtdışında bir mala el koyulacaksa savcılarına pratik kararlar alma olacağı sağlıyor. Kaçak yolla, kara parayla elde edilen mülkler, değerler için Adalet Bakanlığı derinlemesine istişareler ve tespitler yapıyor ve bunun için politika geliştiriyor.

SORUN TÜRKİYE İŞBİRLİĞİ YAPACAK MI?

Eğer Amerika el koyma işlemine başlarsa öncelikle savcıların geçerli sebepleri ortaya koyması isteniyor. Ve sonrasında el konulması istenen varlıkların tek tek tespit yapılıyor. Yani Amerikan savcıları Türkiye’deki faaliyetlerin bir parçası olan Sezgin Baran Korkmaz gibi şirketler, şahıslar üzerindeki malları araştırıyor. Ve delillerle bu malların ve değerlerin Amerika’dan kaçırılan para ve bu parayla alınan mallar olduğunu tespit ediyorlar.

Yani şunu söylemekte fayda var. Utahlı savcılar el koyma işlemini başlatma kararı vermeden önce tek tek bu mallarının nasıl alındığını ve hangi ilişkilerle alındığını tespit etti.

UTAHLI SAVCILARIN BANKA KAYITLARI İSTEMLERİ KARŞILANMADI

Amerika ve Türkiye ile Karşılıklı Hukuki Yardım Anlaşmasına taraf.  Ancak Utahlı Savcıların banka kayıtlarına ilişkin talepleri Türkiye’den bir karşılık bulamamış. Ve Amerikalı savcılar, “bundan sonraki işlemlerde de Türkiye’den taleplere ilişkin cevap verilip verilmeyeceği konusunda emin değiliz” diyor. 

Yani karşımızda ikinci bir Zarrab davası var hem de daha sağlam delillerle ve FETÖ elemanlarının kaçırmadığı Utah Savcılarının araştırmalarıyla elde edilen delillerle.

Serdar Cebe / Odatv.com

Duvara bantlanmış muz 6,2 milyon dolara satıldı İnşaat devinin veliahtının boşanma sınavı Pelin Akil 'Yalı Çapkını'nından apar topar gönderiliyor 'Gizli Bahçe' dizisi neden erken final yaptı? Murat Yıldırım'dan bomba sözler Doğukan Manço'dan 'Barış Manço' filmi hakkında olay sözler Ebru Baki Sözcü TV’den ayrıldı mı?