Serinleten tehlike!..

Sıcaklıkların 40 derecelere, nem oranının ise yüzde 95’lere yaklaştığı bu günlerde herkes serin bir ortam arayışında. Çözümü; klimalı mekânlar ya da klima satın almak. Fakat madalyonun diğer yüzünü de göz ardı etmemek gerek. En pratik çözüm klima doğru kullanılmadığında kalp krizinden migrene, zatürreden kulak enfeksiyonlarına kadar birçok hastalığa neden olabiliyor. Bu nedenle klima kullanımında bazı kurallara özellikle dikkat etmek gerekiyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Acil Servis Sorumlusu, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, klima kullanırken nelere dikkat etmemiz gerektiğini ve klimanın olası zararlarını anlattı.

SİZİ DEĞİL ORTAMI SOĞUTMALI

Aşırı sıcak ve yüksek nem oranı, klima kullanımını belirgin şekilde artırıyor. Hemen hemen her ev, iş yeri ve otomobilde klima bulunuyor. Bizler de bu üçlüden mümkün olduğu kadar kesintisiz yararlanarak ‘klima zinciri’ oluşturuyor ve serin yerlerde saatlerimizi geçirmeye çalışıyoruz. En sağlıksız hava şartlarından biri sıcak ve nemli ortamlardır. Klima, sıcaklığı azaltırken, nem oranını da düşürüyor. Fakat unutulmamalı ki, uzun süre sıcak ve nemli havaya maruz kalmak ne kadar sağlıksızsa, klimanın vücuda direkt olarak uzun süre etki etmesi de bir o kadar zararlı.

KALP KRİZİ TEHLİKESİ

Şu günlerde yapılan en büyük hatalardan biri çok sıcak ortamlardan hızlı bir şekilde çok soğuk ortamlara girmek. Ancak ani sıcaklık değişimleri sağlık için sakınca yaratıyor. Ani sıcak ve soğuk hava dalgaları kalp krizi riskini artırıyor. Ayrıca değişik hava akımlarının migren krizine de neden olabiliyor.

KLİMA KULLANICILARINA KILAVUZ

Bulunduğu mekânlarda klima kullananların sağlıkları açısından birtakım kurallara, şartlara dikkat etmeleri gerekiyor.

- Öncelikle klima kullanımında ortamın sıcaklığı yavaş yavaş düşürülmeli. İç-dış ortam sıcaklık farkı 6 dereceyi aşmamalı. 

- Klima hiçbir zaman kişinin vücuduna direkt olarak temas etmemeli. Unutmayın klimanın görevi sizi değil, mekanı serin tutmak.

- Klimanızın temizliğini ihmal etmeyin. İlkbahara ve sonbahara girerken klimaların bakımlarının mutlaka yapılması gerekiyor. Bakımı düzgün olarak yapılmayan klimalar, ortam sıcaklık veya nemini istenenden fazla veya az yapıyor. Ayrıca filtrelerde biriken bakteriler birçok enfeksiyon hastalığını oluşmasına zemin hazırlıyor. 

- Aşırı sıcaklık ve nem, araç kullananların konsantrasyon ve reaksiyonlarını bozabiliyor. Özellikle trafikte ve uzun yolculuklarda bu etki daha belirgin olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle belli ölçüler dâhilinde klima kullanımı öneriliyor. Ancak bazı noktalara dikkat edilmesi klimanın olası zararlarını azaltıyor. Öncelikle otomobilin motoru çalıştırılıp motor ısıtıldıktan sonra klima çalıştırılmalı. Isınmış havanın hızla dışarı çıkabilmesi için pencereler bir süre açık tutulmalı. Klima önce düşük devirde, daha sonra gerekirse yüksek devirde çalıştırılmalı. Klimalar açıldığı zaman hava kesinlikle kişilerin gövdesine direkt olarak gitmemeli. Üflemeler tabana ve camlara verilmeli.

KLİMA ATEŞİNE DİKKAT

Klima ateşi gerçek bir enfeksiyon hastalığı değil. Organizmanın çeşitli bakterilere karşı gösterdiği bir tür aşırı duyarlılık tablosu. Hastalık, klima ve benzeri aletlerin su haznelerinde üreyen çeşitli bakteri ve mantarların veya bunlara ait çeşitli toksinlerin hava yoluyla bize ulaşıp akciğerlerde yerleşmesi sonucu ortaya çıkıyor. Klima ateşi, klimaya maruz kaldıktan saatler sonra ateşli bir hastalık gibi başlıyor. Hastalarda ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, halsizlik gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzer yakınmalar görülüyor. Yakınmalara yönelik genel tedavide basit ağrı kesiciler ve klimanın uygun kullanımı ile birkaç gün içinde iyileşme bekleniyor. Kötüleşme durumunda ise hekime başvurulması gerekiyor.

KLİMA HANGİ HASTALIKLARI TETİKLER?

- Genel rahatsızlıklar: Halsizlik, yorgunluk

- Sinir sistemiyle ilgili rahatsızlıklar: Baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, migren atağı, yüz felci.

- Kas- iskelet sistemine ilişkin rahatsızlıklar: Boyun, sırt tutulması, hareketlerde ağrı ve zorluk (genellikle direkt klimaya maruz kalan bölgele tutuluyor).

- Enfeksiyonlar ve ilişkili rahatsızlıklar: Klima aracılığıyla oluşan ani sıcaklık değişimi sonucunda bağışıklık sisteminin ani olarak çökmesi ve iyi görev yapamaması. Ayrıca klima ve havalandırma sistemlerinden vücuda gönderilen mikroorganizmaların (Legionella pneumophilia gibi) hastalığa neden olması söz konusu. Bu enfeksiyonlar klima ateşinden, zatürreeye kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkabiliyor. Ayrıca kulak ve sinüs enfeksiyonları da görülebiliyor.

- Solunum sistemiyle ilgili diğer sorunlar: Önceden alerjik astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan kişiler ani sıcak-soğuk değişimlerine daha duyarlı. Bu kişilerde astım krizleri tetiklenebiliyor.

Türkan YILMAZER