Şevval Özçelik yazdı: 'Makyaj ve kadın..'

Dişinden tırnağından artırır ama kırmızı rujundan savaş ve kriz dönemlerinde bile vazgeçmez kadınlar. İnsanlar makyaj ve kıyafetle uğraşır.

Benliğini dış dünyaya taşıyarak fark yaratmak ister..

"...Saç şekillendirme ve makyaj yardımıyla kişiliğimizin altını çizer, ön plana çıkartabiliriz. Bu sayede kendimizi kabul eder, çevreye pozitif ışık saçarız."
 
Kadınlar ne istiyor?

Bilgi ve ilgi istiyor. Kadınlara makyaj ve trendler konusunda kendilerini eğitmek isterler. Eğitimlerine kattıkları profesyonellik duygusunu çok seviyorlar. Yağlı cildini kurutacak, kuruyu nemlendirecek aynı zamanda güneşten koruyacak komplike ürünler arıyorlar. Masal ve hayal dinlemek değil, gerçeği satın almak istiyorlar.
 
Kadınlar yüz yıldır makyaj yapıyor ama hâlâ "eğitim" demeleri ilginç değil mi? Eskiden makyaj annelerden öğreniliyordu. Şimdi trendler o kadar çok değişiyor ki öğrenmek için profesyonellerin eğitimine ihtiyaçları var.

Yeni trendler de gelenekselden metotların harmanlaması ve teknolojinin kullanılması ile harmanlanıyor.

Yeni teknolojiler sayesinde geleneksel olanı farklı yorumluyoruz. Geleneksel güzellikten gelen ve değişmeyen tek şey, kusursuz ten. Kusursuz bir cilt makyajına teknoloji sayesinde yeni yeni ulaşıyoruz. Eskiden hatamız, mükemmeli ararken yüzümüzdeki karakteristik özellikleri kapamaktı. O zaman makyaj yüzde maske gibi duruyordu.
 
Makyaj insanların yararına olmalı, cildi çevre kirliliğinden ve güneşten korumalı. Bu sayede her gün makyaj yapan bakımlı kadın, yapmayana göre daha geç yaşlanıyor.
 
Makyaj olmasaydı?

Aman Tanrım! Bu sanat olmasaydı, mimari olmasaydı ne olurdu gibi bir şey... Bütün toplumlar daha depresif olurdu. Hepimiz güzele bakmak istiyoruz neticede.
 
Tamam ama bazen de abartıyoruz, kadınlar neden vazgeçmeli?

Makyaj arkasına saklanabileceğimiz bir maske değil. Bizi başka bir insan yapacağını düşünürsek yanılırız. Önerim, önce kendini aynada beğen, sonra makyaj yapmaya başla.

 Şevval ÖZÇELİK /  www.sevvalozcelik.com