"Sıcaklarda buzlu içecek ve soğuk duştan uzak durun" uyarısı

Sözcü Gazetesi'nden Nazan Doğaner Halıcı'nın haberine göre sıcak hava bizi bunaltmakla kalmıyor aynı zamanda sağlığımızı da tehdit ediyor.

Serinlemek için başvurulan yanlış davranış ya da alışkanlıklar ise bazı riskleri beraberinde getirebiliyor.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Demet Erciyes, başta kalp sağlığı olmak üzere ciddi sorunlara yol açabilen bu hataları şöyle sıraladı:

Çok soğuk içmek

Sıcak havada buz gibi içecekleri hızlı tüketmek boğaz enfeksiyonlarına davetiye çıkarır. Tabii ki boğazınızı üşütmeyin diye hep sıcak içecek tüketimini önermiyorum, ancak unutmamalıyız ki çok soğuk içecekler vücut direncini kırarak boğazımızdaki virüs ve bakteri gibi mikropların çoğalmasını ve hastalanmayı kolaylaştırır. Özellikle kalp hastaları genellikle vücut dirençleri ve bağışıklıkları düşük olduğundan bu enfeksiyonlara karşı daha hassas hale gelirler. Sıcaklarda serinlemek için sıkça tüketilen fazla kalori içeren şekerli içeceklerden de uzak durmak gerekir. Bunlar hem insülin salınımını olumsuz yönde etkileyerek metabolizmanın çalışmasını bozar hem de daha çok acıkmaya sebep olarak kilo artışına neden olur. Şeker oranı yüksek olan bu içecekler zamanla karaciğer yağlanması yapar, göbek çevresi genişler, metabolik sendrom gelişir. Bu durum da kalp hastalıklarına zemin hazırlar.

Kaynağı bilinmeyen sudan üretilmiş buzları tüketmek

Evdeki buzlardan emin olsak da dışarıda tükettiğimiz içeceklere eklenen buzlar kaynağı bilinmeyen sulardan hazırlanıp, mikrop taşıyabilir. Bu nedenle ev dışında tüketeceğiniz içeceklerinize buz ekletmeyin.

Soğuk denize/havuza atlamak ya da soğuk duş almak

Soğuktan bunalınca insana haliyle serinlemek için hemen soğuk bir duşun altına girmek pek cazip gelebiliyor. Hele bir de deniz kenarında güneşin altında iyice piştikten sonra balıklama atlamak pek cazip gelebiliyor. Ancak bunları özellikle de kalp sağlığı açısından hiç önermiyoruz. Çok sıcaktan aniden soğuğa geçiş kalpte şok etkisi yaratarak son derece zararlı olabilir. Aniden soğuğa geçince vücuttaki damarlarda tıpta vazokonstrüksiyon dediğimiz büzülme ve daralma ortaya çıkar. Bu tepki vücudun ısısını sabit tutmaya çalışması, hayati işlevleri olan iç organları korumaya çalışması sebebiyle gerçekleşir. Ortaya çıkan damar daralması neticesinde kan basıncıyla beraber kalp atım sayısı da yükselir. Kalp yüksek basınca karşı daha büyük güç harcayarak çalışır. Bu durum da kalbi yorar. Soğuk havanın bir başka etkisi de kanın pıhtılaşma özelliğini artırmasıdır. Kandaki pıhtılaşma faktörleri ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücrelerin sayısı artar, damarlardaki daralmayı takiben dolaşım da yavaşladığı için pıhtılaşmalar daha kolay oluşur. Bir de damarlarda önceden bilinen ya da bilinmeyen birtakım darlıklar da mevcut ise felç, kalp krizi ve ani ölüm riski artar.

Islak saçla dışarı çıkmak

Banyodan ya da duştan sonra serin kalmak amacıyla ya da acelemiz var diye ıslak saçla dışarı çıkmak da beraberinde bazı sorunları getirebilir. Her ne kadar güneşe çıkacağım nasıl olsa hemen kurur diye düşünsek de ıslak saçla cereyanda, serin esen rüzgarda bulunmak ya da klima karşısında olmak üşütmeye bağlı baş ağrılarına en sık da sinüzite neden olur. Bu sorunların kronikleşmesine kadar gidebilir. Dolayısıyla saçların özellikle de saç diplerini ıslak bırakmamak gerekir.

Klima karşısına geçip oturmak ya da cereyanda kalmak

Klimalar sıcaklarda cankurtaran gibi vazife görse de çok dikkatli ve kararında kullanılması gerekir. Sıcaktan çok bunaldık diye klimayı en soğuk ayarına alıp karşısına oturmak hastalıklara davetiye çıkarır. Cereyanda kalmak da üşütmeye ve kas tutulmalarına yol açabilir.