TAM BİR 'DAYI' HAYRANI
Ekranların son zamanlardaki beğenilen dizilerinden 'Ezel'in sıkı bir takipçisi olduğunu anlatan yakışıklı kaleci, bu dizide 'Dayı' karakterine hayran olduğunu belirtti..
Ekranların son zamanlardaki beğenilen dizilerinden ’Ezel’in sıkı bir takipçisi olduğunu anlatan başarılı eldiven, bu dizide canlandırdığı ’Dayı’ karakteri ve herkesin ezberlemeye çalıştığı sözleriyle gündeme gelen oyuncu Tuncel Kurtiz’in bir hayranı olduğunu ve Kurtiz’le tanışmayı çok istediğini söyledi.
Volkan’ın dergide yer alan röportajı şöyle:
*Ezel isimli dizi çok ciddi bir biçimde sardı beni şu sıralarda. Oradaki oynayan tüm karakterler ve bilhassa ’Dayı’ karakteri ile Kenan İmirzalıoğlu’nun canlandırdığı karakter bence çok etkileyici. Özellikle ’Dayı’ karakterini oynayan Tuncel Kurtiz, Tuncel ağabey tanımak istediğim bir insan. Çünkü gerçekten tanınması gereken bir insan. Ben biraz araştırma yaptım, dışarıda da çok babacanlığıyla bilinen bir insanmış. Ben kendisine hayran oldum. Gerçekten bir gün, bir yerde kendisiyle tanışmak ve onu daha yakından tanımak isterim.
*Sezon uzun ve şampiyon 34 maç sonunda belli olacak. Eğer 34 maçın sonunda şampiyon olabilirsek bu büyük bir başarıdır. Bunun dışında, sezon içindeki inişli çıkışlı grafiklerin üzerinde fazla durmamak lazım. Tabii ki puan kayıpları olacaktır. Dışarıda, içeride mağlubiyetler olacaktır. Ama sezon sonunda şampiyon olan takım kazanacaktır.
* Türkiye’de sezon içinde en çok forma giyen kaleci benim. Çok maç oynadığım için, bu da hataları getiriyor. Tabir uygunsa, hataların çokluğu sürümden ileri geliyor. Normalde bir takımın kalecisi bir sezonda 34 maç oynar. Ben daha ilk yarıda 37-38 maç oynamışım. Bu durumda da bir kalecinin bir sezonda bir hata yapacağı varsa, bu benim 2-3 hatama karşılık geliyor. Çünkü gerçekten çok yoğun bir maç temposu var önümüzde.
* Daum belki geçmişte benim için bir açıklama yapmıştır ama o açıklamayı ne amaçla yaptığı Daum’un iç dünyasındadır. Bunu ben bilemem. Ama bana kalırsa; düşüncem: Ben 22 yaşımdayken Fenerbahçe’nin kalesine geçtim ve Fenerbahçe kalesine geçmemdeki en büyük etkenlerden biri Christoph Daum’dur. İkinci kez Fenerbahçe’ye gelişinde, ilk konuşmamızda bunu Daum’a da söyledim ve ’Belki siz olmasaydınız, ben buralara gelemezdim’ dedim. Çünkü bana startı veren kendisidir. Şimdi onunla çalışmaktan mutluluk duyuyorum.
* Aykut hocayı ben bu sezon başına kadar çok iyi tanımıyordum, bu sezondan itibaren tanımaya başladım ve gerçekten tanıdığım için de çok mutlu oldum. Çünkü bir insan olarak, bir hoca olarak, bir ağabey olarak sezon başında bana çok yardımcı oldu. Aykut hoca sportif direktörlüğü en iyi şekilde yaparak Türkiye’ye örnek olacaktır ve katkı sağlayacaktır. Sportif direktörlük hem Aykut hocaya hem de Fenerbahçe’ye yakışıyor. Aykut hoca ile takımdaki herkes birebir konuşuyor. Türk olduğu için anlaşmamız daha kolay oluyor. Bence takımımızda çok büyük bir artı bu durum.
* Milli Takımın başına hangi hocanın geçmesi gerektiğini veya kimi istediğimizi söylemek, bir futbolcu olarak bize düşmez. Başkanımız, yönetimimiz, yukarıdaki büyükler, en iyi şekilde araştırıp, en iyi şekilde Türk Milli Takımına yakışacak bir hoca bulacaklardır. Yerli veya yabancı olması benim için hiç fark etmez. Ama Türk futbolunda nereden kim gelirse gelsin, yine de bir yerden itiraz çıkar. Ben bu kadar zamanda şunu öğrendim ki, herkesi aynı anda mutlu edemezsiniz. Kim gelirse gelsin, bir yerden bir şey çekilecektir, iyi veya kötü bir şey bulunacaktır. Ondan sonra da sonuçlar belirleyecek her şeyi.
Hürriyet