Tek seansta çikolata bağımlılığına son
Paket paket çikolata yiyor ve bir kavanoz şokellayı bitiriyorsanız çikolata bağımlılığına yakalanmışsınız demektir. Ancak dert etmeyin çaresi de yok değil. Bioenerji yöntemi olan Abrahamson Metodu’yla tek seansta çikolata bağımlılığına son veriliyor.
Akşam'dan Sibel Ateş Yengin'in haberi...
TÜM DÜNYADA GEÇERLİ
Abrahamson metodu, Ehud Abrahamson tarafından bulunmuş bir bio enerji, kristal terapi ve şifa yöntemidir. Uzun yıllardır Ehud Abrahamson insan vücudunun bio-kimyasal yapısına; kişilerin bağımlılığının neyle ilgili olduğunun bir önemi olmadan; psikolojik görüş biçimini de dahil ederek yeni elementler eklemiştir. Buradan yola çıkarak akupuntur ve akubaskı alanlarını da terapi yöntemine dahil etmiştir. Bu yöntemlerin etkinliği farklı toplumlar tarafından onaylanarak, tüm dünyada geçerliliği kabul edilmiştir. Bu nedenle bağımlılıklarda arınma anlamında Abrahamson Medhodu en yüksek başarı oranına sahiptir. Ve hatta bağımlılıklarından arınmış olan insanlarda tekrar bağımlılıklarına geri dönüş yapmama oranı çok yüksektir.
DİKKAT!
Çoğu insan için tek seans yeterlidir. Bazı nedenlerden dolayı kişi bir şekilde bağımlılık yapan kimyasallardan herhangi birine dokunursa, örneğin bıraktıktan 10 yıl sonra sigara içerse, bağımlılık tekrar aktive olabilir. Ya da şeker ve gluten bağımlılığından kurtulan kişi bir yıl sonra; “Nasılsa iradem güçlü, bir tabak baklavadan bir şey olmaz” der ve bir kere yerse, beyinde şeker ve glutenle ilgili bağımlılığın tekrar aktive olmasına neden olabilir. Bu durumda ikinci bir terapi gerekir. Kimyasal maddelerle temasınız olmazsa ikinci bir terapiye de ihtiyacınız olmayacaktır. Abrahamson Metodu’yla bağımlıklarından kurtulanlar 1 yıl boyunca destek ekibinin kontrolü altında tutuluyor. Danışanlarımız sigara-şeker ve gluteni tüketmeye tekrar başlamadıkça ek bir seansa gerek kalmıyor.
BOL BOL SU İÇİN
Çikolata bağımlılığının beyinde şekerli gıdalarla aynı etkiyi yaratmasından dolayı, çikolata yerine saf kakao, bal, doğal keçiboynuzu pekmezi, hurma ve stevia ile hazırlanmış tatlılar yenilebilir. Vücudu bir kez gerekli şekilde desteklediğinizde vücut zaten yoksunluk hissetmeyecektir. Ve elbette bol su içilmesi kimyasalların hızlıca vücudu terk etmesinde çok faydalı olacaktır.
ŞEKER BİR BESİN DEĞİL
Fakat tüm şekerler için zararlıdır diyemeyiz. Örneğin; meyve şekeri iyi şekerdir; fakat beyaz ve kahverengi kristal şekerden sağladığımız sukroz, gerçek anlamda zehirdir. Bunlar yiyecek değildir. Canlı olan her şeyi öldürür. Eğer reçel yapmaya kalkarsanız bunu gözlemleyebilirsiniz. Şeker bakteri ve virüslerin tamamına zarar verir. Çünkü gerçekte bir zehirdir. Bu nedenle sukroz içeren şekeri insan vücudu için zehir olarak adlandırıyoruz. Fakat diğer yandan meyveden elde edilen; fruktoz gibi şekerler bizim için iyidir. Önemli olan şekerin gerçek bir besin olmadığını anlamaktır; beyaz şeker veya kahverengi şeker, her ikisi de vücut kimyası için tehlikelidir. Vücut bu şekeri atmak için daha fazla insülin üretmeye çalışır ve bu sırada insülin direnci düşer. İşte bu an bizim “şekerim düştü veya modum düştü” olarak hissettiğimiz zamandır. Ve bu döngüye bağlı olarak kişi daha fazla şeker ister ve sonucunda bağımlılıklar oluşur.
ANLIK KEYİF
Yedikçe seratonin ve melatonin salgılatan çikolata bir bağımlılık sebebidir. Anlık keyif, mutluluk ve haz gibi duygular o maddenin daha da çok tüketilmesine sebep olur. Yani çikolata yemek zevk vermekten çok, beyinde diğer bağımlılıkların yarattığı uyuşturucu etkisine sahiptir. Bağımlılık nedeni uyarıcılar ise kafein, theobromin ve de Phenylethylamine: "Çikolata amfetamini" adıyla da anılan bu kimyasal, uyarılmışlık ve baş dönmesi hissi uyandırır ve beyindeki zevk merkezini tetikler. Adrenalin salınımını fazlalaştırıp dopamin depolarını harekete geçirerek kısa süreli bir keyif hali sağlar.
TÜM DÜNYADA GEÇERLİ
Abrahamson metodu, Ehud Abrahamson tarafından bulunmuş bir bio enerji, kristal terapi ve şifa yöntemidir. Uzun yıllardır Ehud Abrahamson insan vücudunun bio-kimyasal yapısına; kişilerin bağımlılığının neyle ilgili olduğunun bir önemi olmadan; psikolojik görüş biçimini de dahil ederek yeni elementler eklemiştir. Buradan yola çıkarak akupuntur ve akubaskı alanlarını da terapi yöntemine dahil etmiştir. Bu yöntemlerin etkinliği farklı toplumlar tarafından onaylanarak, tüm dünyada geçerliliği kabul edilmiştir. Bu nedenle bağımlılıklarda arınma anlamında Abrahamson Medhodu en yüksek başarı oranına sahiptir. Ve hatta bağımlılıklarından arınmış olan insanlarda tekrar bağımlılıklarına geri dönüş yapmama oranı çok yüksektir.
DİKKAT!
Çoğu insan için tek seans yeterlidir. Bazı nedenlerden dolayı kişi bir şekilde bağımlılık yapan kimyasallardan herhangi birine dokunursa, örneğin bıraktıktan 10 yıl sonra sigara içerse, bağımlılık tekrar aktive olabilir. Ya da şeker ve gluten bağımlılığından kurtulan kişi bir yıl sonra; “Nasılsa iradem güçlü, bir tabak baklavadan bir şey olmaz” der ve bir kere yerse, beyinde şeker ve glutenle ilgili bağımlılığın tekrar aktive olmasına neden olabilir. Bu durumda ikinci bir terapi gerekir. Kimyasal maddelerle temasınız olmazsa ikinci bir terapiye de ihtiyacınız olmayacaktır. Abrahamson Metodu’yla bağımlıklarından kurtulanlar 1 yıl boyunca destek ekibinin kontrolü altında tutuluyor. Danışanlarımız sigara-şeker ve gluteni tüketmeye tekrar başlamadıkça ek bir seansa gerek kalmıyor.
BOL BOL SU İÇİN
Çikolata bağımlılığının beyinde şekerli gıdalarla aynı etkiyi yaratmasından dolayı, çikolata yerine saf kakao, bal, doğal keçiboynuzu pekmezi, hurma ve stevia ile hazırlanmış tatlılar yenilebilir. Vücudu bir kez gerekli şekilde desteklediğinizde vücut zaten yoksunluk hissetmeyecektir. Ve elbette bol su içilmesi kimyasalların hızlıca vücudu terk etmesinde çok faydalı olacaktır.
ŞEKER BİR BESİN DEĞİL
Fakat tüm şekerler için zararlıdır diyemeyiz. Örneğin; meyve şekeri iyi şekerdir; fakat beyaz ve kahverengi kristal şekerden sağladığımız sukroz, gerçek anlamda zehirdir. Bunlar yiyecek değildir. Canlı olan her şeyi öldürür. Eğer reçel yapmaya kalkarsanız bunu gözlemleyebilirsiniz. Şeker bakteri ve virüslerin tamamına zarar verir. Çünkü gerçekte bir zehirdir. Bu nedenle sukroz içeren şekeri insan vücudu için zehir olarak adlandırıyoruz. Fakat diğer yandan meyveden elde edilen; fruktoz gibi şekerler bizim için iyidir. Önemli olan şekerin gerçek bir besin olmadığını anlamaktır; beyaz şeker veya kahverengi şeker, her ikisi de vücut kimyası için tehlikelidir. Vücut bu şekeri atmak için daha fazla insülin üretmeye çalışır ve bu sırada insülin direnci düşer. İşte bu an bizim “şekerim düştü veya modum düştü” olarak hissettiğimiz zamandır. Ve bu döngüye bağlı olarak kişi daha fazla şeker ister ve sonucunda bağımlılıklar oluşur.
ANLIK KEYİF
Yedikçe seratonin ve melatonin salgılatan çikolata bir bağımlılık sebebidir. Anlık keyif, mutluluk ve haz gibi duygular o maddenin daha da çok tüketilmesine sebep olur. Yani çikolata yemek zevk vermekten çok, beyinde diğer bağımlılıkların yarattığı uyuşturucu etkisine sahiptir. Bağımlılık nedeni uyarıcılar ise kafein, theobromin ve de Phenylethylamine: "Çikolata amfetamini" adıyla da anılan bu kimyasal, uyarılmışlık ve baş dönmesi hissi uyandırır ve beyindeki zevk merkezini tetikler. Adrenalin salınımını fazlalaştırıp dopamin depolarını harekete geçirerek kısa süreli bir keyif hali sağlar.