Temel Kotil terlikli pozu ve deve kesme olayını anlattı...
THY Genel Müdürü Temel Kotil, apronda deve kesme olayı ve havalimanındaki terlikli fotoğrafları için pişman olduğunu söyledi...
2003 yılından bu yana THY bünyesinde çalışan ve 2005’te Genel Müdürlük pozisyonuna
yükselen Temel Kotil’in genel müdür yardımcılığı dahil görevde olduğu 7 yılda şirketin yolcu sayısı 3. cirosu ise 4 kat arttı. Bu yıl Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan THY,
sadece bu başarıyla değil, farklı olaylarla da gündeme geldi. Temel Kotil’in terlikleri, apronda deve kesilmesi gibi konular uzun süre konuşuldu. Biz de Temel Kotil’e THY’nin yeni planlarını ve genel müdür koltuğunda oturduğu bu süre içinde yaşadıklarını sorduk...
Havaalanında terliklerle çekilen fotoğraflarınız çok konuşuldu. En çok kime kızdınız o olayda?
Kendime çok kızdım. Çünkü sonuçta konumlanmanıza dikkat etmeniz gerekiyor. Sizin nasıl göründüğünüz önemli. Ama ‘tenkite açıkmısınız?’ diye sorarsınız. Tenkite açığım.
THY’ye Terlik Hava Yolları bile dendi. Aşırı olduğunu düşündünüzmü tepkinin?
Üzüldüm. Ağırlık merkezi nereye kayarsa biz oraya odaklanıyoruz. Ağırlık merkezi
benim kabahatime kaydığı için, yüzde 50’den fazlası bende olduğu için ben kendimi eleştirdim. Ama yine de biz onu yarara döndürdük. Sonra çok dikkat etmem gerektiğini öğrendim.
Bir de deve olayı var. Deveyi kesen dönemin Teknik Uçak Bakım Başkanı Şükrü Can nerede şimdi?
Şükrü benim sınıf arkadaşımdır. Olayın ardından yönetim karar verince ayrıldı bizden. Konuyu hatırlayınca tabii bir başka oluyorum.
Nasıl yani. Kızdığınız için mi?
Kızıyorum. Bizim için o hafta çok önemliydi. Eğer olmasaydı biz pazartesi günü dünyada her yerde ‘yükselen yıldız’ olarak haber olacaktık. Cuma günü Star Alliance’a giriş imzası atmıştık. Viyana’dan üyelerden bütün Genel Müdürleri buraya getirmiştim. 340 uçağımızı gelin gibi süsledik. Star Alliance logolarını yerleştirdik. Avusturya Havayolları’nın kuruluşunu kutlamak için Viyana’da olduğum genel müdürlerle birlikte
Türkiye’ye geldik. Burada toplandık. Cumartesi ve pazar günleri ben onları tek tek yolcu ettim. Ve bütün haber Türk Hava Yolları’nın ‘Raising Star’ olmasıydı. İnternette hep bu vardı. Ama pazartesi günü deve olayı oldu ve her tarafta ‘Camel’ konuşulmaya başlandı.
Candan Karlıtekin görevden ayrılma sebebi olarak direkt sizi işaret etti ve ’Uyuşamadık’ dedi. İpler nerede koptu?
Candan Bey’in söylediklerini gazeteden okudum. Ama kulaklarımla duymadım. Şunu
biliyorum: Şirketler ne zaman tek kişi ve tek fikir tarafından yönetilir ve o fikirde sağına soluna bakmazsa, o şirket batışa gidebilir. Yanlış anlamayın. Candan Bey ile
çok iyi bir check and balance vardır.
Yani aslında sizinle ilgili bir problem yokmu?
Ben tabii onunla ilgili bir yorum yapmak istemem. Ama bu şirket bu kadar iyi gittiyse benim payım olduğu kadar Candan Bey’in de payı vardır. Bilmem bu cevabı çok
siyasi mi buldunuz. Ama bilinen şekliyle cevap verdim.
Siz Tayyip Erdoğan’la Candan Bey de Abdullah Gül ile daha yakın olduğu için sorun çıktığı söylendi. Doğru mu?
Ben Candan Bey ile bir sorun yaşamadım. Biz çok eski arkadaşız. Hâlâ da görüşürüz.
Genel Müdür Yardımcısı kalsam ‘Benim hakkımdı’ demezdim
THY’de başlamanız nasıl oldu?
Üniversitede okurken uçak fakültesinde sadece 40 öğrenciydik. Birinci stajı okulda yaptık. İkinci stajı dışarıda bir kuruluşta, üçüncüyü de sektörde yapmak gerekiyordu. Üçüncü stajı da ya THY Teknik’te ya da Kayseri’de askeri bakım merkezinde yapabiliyorduk. THY beni almayınca ben Kayseri’ye gittim. 1 ay orada yurtta kaldım. Evden ilk kez böyle uzaklaştım.
Stajyer olarak girememişsiniz ama şimdi genel müdürsünüz. Bu atama nasıl oldu?
Üniversitedeyken THY’de çalışan öğrencilerim vardı. Ücretsiz danışmanlık yapıyordum. Yolcuya dair kısmı çok bilmezdim ama teknik kısmı iyi tanıyordum. Dönemin genel müdürüyle hem üniversiteden hem de Amerika’dan tanışıyordum. O beni teknik kısma
çağırınca bildiğim yer olduğu için kabul ettim. 23 Mart 2003’de Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldum. Bu 2 yıl sürdü. Abdullah Bey ayrılınca -o zamanlar Maliye Bakanlığı’na bağlıydık- Ankara’daki büyüklerimiz beni uygun gördü. Genel müdür oldum.
Peki sizin dışınızda Genel Müdür Yardımcıları da vardı. Bozulan oldu mu? Bu iyi bir koltuk...
Sorumluluk da büyük ama. Bir kuruluşta ikinci adam olmak kolay. Birinci kişi olmak zor. Hem fırsat hem de sıkıntılar içeriyor. Bu soruyu ne kendime ne arkadaşlara sormadım. Ben Genel Müdür yardımcısı kalsaydım samimi söylüyorum ki ‘Benim hakkımdı‘ demezdim. Çünkü yöneticilik sırayla olmaz.
THY’DE FİRST CLASS UÇMAM
THY ile first class mı uçuyorsunuz?
Ben THY’de hiç first class uçmam. Satarız onu çünkü. Normalde business uçarız. Uçak
çok dolu olursa ekonomi de uçuyorum. Ayrıca, olabildiğince yabancı havayollarıyla da uçup onların ne yaptığını izleriz. THY’de değil ama diğer havayollarında first class
uçtuğum oldu. Ama yüzde 70 THY ile uçarım. First class’da genel doluluğumuz yüzde 50 civarında ama Hong Kong ve New York’da over booked’uz şu anda.
Tayyip Bey’in ilk sesinden etkilendim
Facebook’daki Temel Kotil siz misiniz?
Beğendiğiniz sayfalar içinde Recep Tayyip Erdoğan’ın sayfası var görünüyor da. Benim Facebook’da sayfam yok. Başbakanı Büyükşehir Belediyesi Başkanı iken tanıdım. Bana İiş teklif gelince makam odasında Erdoğan ile tanıştık. Odada loş bir ışık vardı. Ses tonu pozitif etkiliyor sizi. Tayyip Bey bana beklentilerini söyledi. O akşam etkilendim.
Geceyarısı şantiyeleri kontrol ederdi ve bizi motive ediyordu.
KAPSAMA ALANI 10 BİN SEFERLE DOYAR
THY çok hızlı büyürken kârlılığı da artıyor. Ama bir yerde duracak. O nokta neresi?
Teori durur diyor. Ama bunu size elma bahçeleriyle açıklayayım. Diyelim ki elma bahçeleriniz var. Elma ağaçlarını dikiyorsunuz, belirli bir süre sonra onlar büyüyüp
elma vermeye başlıyorlar. Siz de bundan para kazanıyorsunuz.
Şirketler de böyle. Yatırım döneminden sonra elma yani kâr alıyorsunuz. Eğer o bahçeyle sınırlı kalırsanız, para kazanırsınız, hep mutlu olursunuz. Ama o kadar.
Fakat elde ettiğiniz gelirle 1 bahçe, sonra bir bahçe daha alırsanız ve uğraşmaya karar verirseniz durmazsınız.
Peki siz nerelerde bahçe almayı düşünüyorsunuz? Bahçeden kasıt şirket alımları mı?
Bizim bahçeden kastımız sefer sayıları. Şirket alımlarıyla da büyür. Ama bu ancak organik büyüme durduğunda yapılması gereken bir büyüme şeklidir.
ORGANİK BÜYÜME DURMADAN
Yani böyle bir planınız yok mu?
Böyle bir ihtiyacımız yok şu anda. Opsiyonlara bakarız. Ama şu anda liste başı değil. Çünkü şu an organik büyümeyi sağlıyoruz. 2010 yılı sonu itibariyle kapsama alanı
olarak dünyada 9’uncuyuz. Sefer sayısında ise 25’inciyiz. Çok daha fazla sefer yapabiliriz. Bu kapsama alanı 5 bin değil 10 bin sefer sayısıyla doyuma ulaşır.
10 bin sefer planı var mı yani?
Teori bu noktaya kadar doyuma gelişmez diyor. Model çok basit. Bizim yönetim kurulundan geçen stratejimiz diagonal gitmek.
‘İSRAİL’DE DÜŞÜŞ BEKLEMİYORUZ’
İsrail’de yaşanan gerilim sonrasında geliş gidişlerde düşüş oldu mu? Sefer sayısı etkilenir mi?
Şu an hâlâ Tel Aviv’e 4 sefer yapıyoruz. Çoğunlukla yolcumuz yurtdışından gelip İstanbul üzerinden Tel Aviv’e gidiyor. Bu yüzden etkilenmesini beklemiyoruz.
Hostesler neden eskisi kadar güzel değil?
10 kişi başvuruyor. 1 kişi alıyoruz. Seçim metodumuz çok gelişti. Psikolojik test dahi yapıyoruz. Arkadaşların hepsi, bayan erkek çok cici. Ama tecrübeleri konusunda daha
çok kritik yapılıyor.
Barcelona gibi sponsorluklarınız sürecek mi? Sırada kim var?
Bugün sponsorluk yaptık yarın başka bir şey yaparız. Tek stratejimiz büyük markalarla yan yana durmak. Barcelona çok büyük bir takım. Yine Hollywood yıldızları da gelecek. Cin gibi fikir olması lazım. Tabii var. Ama açıklayamam...
Ayşegül Akyarlı Güven - Gazete Habertürk