Tuluğ Çizgen: Güldürmek için çirkin olmak şart
Yıllar önce canlandırdığı ‘Meraklı Melahat’ tiplemesiyle hafızalara kazınan usta oyuncu Tuluğ Çizgen dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Tuluğ Çizgen, “Güldürebilmek için Cem, Şahan ve Ata gibi çirkin erkek olmak şart. Diziler yüzünden İstanbul’u terk ettim” dedi.
O, en eski kadın komedyenlerden biri. 28 yıl önce rol aldığı Perihan Abla dizisinde canlandırdığı ‘Meraklı Melahat’ karakteriyle hafızalara kazındı. ‘Ayrılsak da Beraberiz’deki ‘Mehveş’ karekteriyle de çok güldürmüştü herkesi Tuluğ Çizgen, Münir Özkul ve Adile Naşit’le oynadığı sinema filmi ‘Milyarder’de Şener Şen’in karısı rolüyle de ustalığını pekiştirmişti. 100’e yakın sinema filmi ve televizyon dizisinde rol alan Tuluğ Çizgen her şeyi bırakıp, İstanbul’u terk etti. Sevilen oyuncuyla bu kararının sebeplerini, komedyenleri, estetik operasyonlarını ve hayatı konuştuk.
*Sizce seyirciyi güldürmek mi yoksa ağlatmak mı zor?
Güldürmek daima çok zor olmuştur. Bir de çirkin komedyen daha fazla güldürür. Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Ata Demirer hepsi çirkin erkekler ama halk onlara bayılıyor ve kahkahalarla gülüyor. Yakışıklıdan komedyen olmaz. Ben de hep tip değiştirirdim. Öne çıkık diş takar, makyajla yüzümü çirkinleştirirdim. Dünyada da bunun örnekleri var. Jim Carey normalde çok yakışıklı bir adamdır ama kendini çirkinleştirir. Bu sayede de güldürür. Komedyen olmak için çirkin olmak şarttır.
*Cem Yılmaz, Ata Demirer ve Şahan Gökbakar hangisi sizi daha çok güldürür?
Ata Demirer sempatik bir çocuk, işinde iyi. Tip de değiştirebiliyor.
*Türkiye’de kadın komedyen olmanın güçlükleri neler?
Ben sahne şovları yaptım. Örneğin, Maksim’de sahneye çıktım. Seyirciye sataşıyordum, türlü espriler yapıyordum. Herkes gülmekten yıkılıyordu.
*Erkek komedyenler izleyiciyi daha mı çok güldürüyor?
Bugün kadın komedyen yok gibi bir şey. Eskiden vardı. Erkek komedyenler argo konuşabildiği için kadınlardan bir adım daha öndeler. Bir kadın argo espri yapsa yakışık almaz. Argodan hoşlanan bir toplumuz. Mesela Şahan’ın oynadığı İvedik’lere halk bayılıyor.
Perran hâlâ zirvede kalabilirdi
*Demet Akbağ, Perran Kutman, Binnur Kaya size göre hangisi daha iyi komedyen?
Perran Kutman şayet, rol olarak hoş, güzel ve alımlı kadınlığa soyunmasaydı hâlâ zirvedeydi. Onun bir tiplemeleri vardı, harikaydı. Adile Naşit’e çok yakın bir oyunculuğu vardı. Perran çok yetenekliydi, çok sıcaktı. Ama o komedinin üstüne gitmedi, dramalara falan geçti. Kadınlık içinden taşıyor herhalde, ondan dolayı güzel kadın ve şuh rolleri tercih etti. Müjdat Gezen’le oynadığı rollerde devam etseydi, Adile Abla’nın tahtına oynardı. Binnur Kaya da çok iyi bir oyuncu. Ne çıkaracağı belli değil, oyunculuğuyla insanı şaşırtıyor.
Hep cerrahlığı hayal ettim
*Siz kaç yaşında insanları güldürmeye başladınız?
Ben kendi hayatımda da çok komiğimdir. Küçükken de öyleydim. Arkadaşlarım, dostlarım hep benimle olsunlar diye bayılırlardı. Demek ki komiklik benim hamurumda varmış.
*Hayalinizdeki meslek neydi?
Hayalimde iyi bir cerrah olmak vardı. Onun için bir ebeyi oynadığım filmle ödül aldım. Doğum sahnelerinde 40 yıllık bir ebe gibi rol yapmıştım. Çok beğenilmişti. Hâlâ cerrahları çok seviyorum. Bir ameliyata sokun beni, gık demem.
OYUNCULUĞU BIRAKTIM
En son Seray Sever’in yapımcılığını yaptığı Can Bonomo’nun da oynadığı bir dizide yer aldım. O dizi de yayından kaldırıldı. Bu işlerde ahbap çavuş ilişkisi geçerli oluyor. Bir sürü emek veriyoruz günah değil mi? Seray bir sürü para yatırdı bu diziye. “Artık yeter, oyunculuk seni bırakmadan sen oyunculuğu bırak” dedim kendime. 65 yaşına da geldim. Mezarlığa gittiğinizde benim yaşımda ölen bir sürü insan görürsünüz.
Biz hep ırgat olduk starlar gibi para kazanamadık
*Yapımcılarda hiç paranız kaldı mı?
Bak bir de işin o tarafı var. Paramı alamadığım çok oldu. Yapımcılarda toplasan 50 milyarım kalmıştır. Ee! Biz yardımcı rollerde oynayan oyuncular her zaman emekçi olduk. Yani ırgatız. Hiçbir zaman şimdiki starlar gibi para kazanamadık. İşte bu taraftan bakınca, benim içeride kalan param çok büyük. Oyunculuğun tabiatında bu var. Starlar çok para alacak, yardımcı oyuncularsa çok az. Bunu kabul edip bu işi yapacaksın ya da kabul etmeyip yapmayacaksın.
*Anlaşılan bu meslek sizi çok yıpratmış...
Oyunculuk dünyanın en yıpratıcı işi. Hem ruhsal hem de bedensel açıdan yıpranıyorsun. Oyunculuğun bir de düşüşü var. Onu da yaşıyorsunuz. Her yaşın bir rolü var. Ama bizim ülkemizde öyle değil. Bizde hangi rolü oynadıysan orada kalıyorsun. Hangi yaştaysan orada kalıyorsun. Benim öyle, “Başrol oynayayım herkes beni konuşsun. Bir numara olayım” gibi bir hırsım yok. Hiçbir zaman da olmadı. Ha, hırsım olsaydı iyi olurdu. Bayağı başrol oyuncusu falan olmuştum. Ama bana ne verirlerse onu en iyi şekilde yapmaya çalıştım.
DiZiLERE KIZIP iSTANBUL’U TERK ETTiM
*Uzun zamandır ortada görünmüyorsunuz, bu arada neler yaptınız?
Ne yaptım biliyor musun, diziler yüzünden İstanbul’u terk ettim. Artık İstanbul’u sevmiyorum. Tasımı tarağımı toplayıp Bodrum’a yerleştim. 3 yıldır Bodrum’da yaşıyorum.
*Bodrum’un neresine yerleştiniz?
Yalıkavak’a yerleştik. Her şeyimi değiştirdim. Dizilere kızdım, yaşamımı değiştirdim. Evimi değiştirdim. İstanbul’da ne var ne yok sattım. Bıktım, usandım, çok çektim dizilerden. Hayatımı değiştirdim, kurtuldum stresten.
*Sizi bu kaçışa sürükleyen ne oldu?
Mesleğimi çok seviyordum ama insanlar onu çok zorlaştırdı. Bir sürü şeyle karşılaşıyorsunuz. Dizilerin bitmeyen temposu artık çekilmez oldu. Saatlerce setlerde çalışmak beni aşırı yormaya başlamıştı. Bütün bunlar, oyuncular aleyhine olan şeyler, insanı bıktırıyor. Bundan 3 yıl önce eşimle birlikte karar aldık ve İstanbul’u terk ettik.
Şebnem ÖZCAN - BUGÜN GAZETESİ
O, en eski kadın komedyenlerden biri. 28 yıl önce rol aldığı Perihan Abla dizisinde canlandırdığı ‘Meraklı Melahat’ karakteriyle hafızalara kazındı. ‘Ayrılsak da Beraberiz’deki ‘Mehveş’ karekteriyle de çok güldürmüştü herkesi Tuluğ Çizgen, Münir Özkul ve Adile Naşit’le oynadığı sinema filmi ‘Milyarder’de Şener Şen’in karısı rolüyle de ustalığını pekiştirmişti. 100’e yakın sinema filmi ve televizyon dizisinde rol alan Tuluğ Çizgen her şeyi bırakıp, İstanbul’u terk etti. Sevilen oyuncuyla bu kararının sebeplerini, komedyenleri, estetik operasyonlarını ve hayatı konuştuk.
*Sizce seyirciyi güldürmek mi yoksa ağlatmak mı zor?
Güldürmek daima çok zor olmuştur. Bir de çirkin komedyen daha fazla güldürür. Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Ata Demirer hepsi çirkin erkekler ama halk onlara bayılıyor ve kahkahalarla gülüyor. Yakışıklıdan komedyen olmaz. Ben de hep tip değiştirirdim. Öne çıkık diş takar, makyajla yüzümü çirkinleştirirdim. Dünyada da bunun örnekleri var. Jim Carey normalde çok yakışıklı bir adamdır ama kendini çirkinleştirir. Bu sayede de güldürür. Komedyen olmak için çirkin olmak şarttır.
*Cem Yılmaz, Ata Demirer ve Şahan Gökbakar hangisi sizi daha çok güldürür?
Ata Demirer sempatik bir çocuk, işinde iyi. Tip de değiştirebiliyor.
*Türkiye’de kadın komedyen olmanın güçlükleri neler?
Ben sahne şovları yaptım. Örneğin, Maksim’de sahneye çıktım. Seyirciye sataşıyordum, türlü espriler yapıyordum. Herkes gülmekten yıkılıyordu.
*Erkek komedyenler izleyiciyi daha mı çok güldürüyor?
Bugün kadın komedyen yok gibi bir şey. Eskiden vardı. Erkek komedyenler argo konuşabildiği için kadınlardan bir adım daha öndeler. Bir kadın argo espri yapsa yakışık almaz. Argodan hoşlanan bir toplumuz. Mesela Şahan’ın oynadığı İvedik’lere halk bayılıyor.
Perran hâlâ zirvede kalabilirdi
*Demet Akbağ, Perran Kutman, Binnur Kaya size göre hangisi daha iyi komedyen?
Perran Kutman şayet, rol olarak hoş, güzel ve alımlı kadınlığa soyunmasaydı hâlâ zirvedeydi. Onun bir tiplemeleri vardı, harikaydı. Adile Naşit’e çok yakın bir oyunculuğu vardı. Perran çok yetenekliydi, çok sıcaktı. Ama o komedinin üstüne gitmedi, dramalara falan geçti. Kadınlık içinden taşıyor herhalde, ondan dolayı güzel kadın ve şuh rolleri tercih etti. Müjdat Gezen’le oynadığı rollerde devam etseydi, Adile Abla’nın tahtına oynardı. Binnur Kaya da çok iyi bir oyuncu. Ne çıkaracağı belli değil, oyunculuğuyla insanı şaşırtıyor.
Hep cerrahlığı hayal ettim
*Siz kaç yaşında insanları güldürmeye başladınız?
Ben kendi hayatımda da çok komiğimdir. Küçükken de öyleydim. Arkadaşlarım, dostlarım hep benimle olsunlar diye bayılırlardı. Demek ki komiklik benim hamurumda varmış.
*Hayalinizdeki meslek neydi?
Hayalimde iyi bir cerrah olmak vardı. Onun için bir ebeyi oynadığım filmle ödül aldım. Doğum sahnelerinde 40 yıllık bir ebe gibi rol yapmıştım. Çok beğenilmişti. Hâlâ cerrahları çok seviyorum. Bir ameliyata sokun beni, gık demem.
OYUNCULUĞU BIRAKTIM
En son Seray Sever’in yapımcılığını yaptığı Can Bonomo’nun da oynadığı bir dizide yer aldım. O dizi de yayından kaldırıldı. Bu işlerde ahbap çavuş ilişkisi geçerli oluyor. Bir sürü emek veriyoruz günah değil mi? Seray bir sürü para yatırdı bu diziye. “Artık yeter, oyunculuk seni bırakmadan sen oyunculuğu bırak” dedim kendime. 65 yaşına da geldim. Mezarlığa gittiğinizde benim yaşımda ölen bir sürü insan görürsünüz.
Biz hep ırgat olduk starlar gibi para kazanamadık
*Yapımcılarda hiç paranız kaldı mı?
Bak bir de işin o tarafı var. Paramı alamadığım çok oldu. Yapımcılarda toplasan 50 milyarım kalmıştır. Ee! Biz yardımcı rollerde oynayan oyuncular her zaman emekçi olduk. Yani ırgatız. Hiçbir zaman şimdiki starlar gibi para kazanamadık. İşte bu taraftan bakınca, benim içeride kalan param çok büyük. Oyunculuğun tabiatında bu var. Starlar çok para alacak, yardımcı oyuncularsa çok az. Bunu kabul edip bu işi yapacaksın ya da kabul etmeyip yapmayacaksın.
*Anlaşılan bu meslek sizi çok yıpratmış...
Oyunculuk dünyanın en yıpratıcı işi. Hem ruhsal hem de bedensel açıdan yıpranıyorsun. Oyunculuğun bir de düşüşü var. Onu da yaşıyorsunuz. Her yaşın bir rolü var. Ama bizim ülkemizde öyle değil. Bizde hangi rolü oynadıysan orada kalıyorsun. Hangi yaştaysan orada kalıyorsun. Benim öyle, “Başrol oynayayım herkes beni konuşsun. Bir numara olayım” gibi bir hırsım yok. Hiçbir zaman da olmadı. Ha, hırsım olsaydı iyi olurdu. Bayağı başrol oyuncusu falan olmuştum. Ama bana ne verirlerse onu en iyi şekilde yapmaya çalıştım.
DiZiLERE KIZIP iSTANBUL’U TERK ETTiM
*Uzun zamandır ortada görünmüyorsunuz, bu arada neler yaptınız?
Ne yaptım biliyor musun, diziler yüzünden İstanbul’u terk ettim. Artık İstanbul’u sevmiyorum. Tasımı tarağımı toplayıp Bodrum’a yerleştim. 3 yıldır Bodrum’da yaşıyorum.
*Bodrum’un neresine yerleştiniz?
Yalıkavak’a yerleştik. Her şeyimi değiştirdim. Dizilere kızdım, yaşamımı değiştirdim. Evimi değiştirdim. İstanbul’da ne var ne yok sattım. Bıktım, usandım, çok çektim dizilerden. Hayatımı değiştirdim, kurtuldum stresten.
*Sizi bu kaçışa sürükleyen ne oldu?
Mesleğimi çok seviyordum ama insanlar onu çok zorlaştırdı. Bir sürü şeyle karşılaşıyorsunuz. Dizilerin bitmeyen temposu artık çekilmez oldu. Saatlerce setlerde çalışmak beni aşırı yormaya başlamıştı. Bütün bunlar, oyuncular aleyhine olan şeyler, insanı bıktırıyor. Bundan 3 yıl önce eşimle birlikte karar aldık ve İstanbul’u terk ettik.
Şebnem ÖZCAN - BUGÜN GAZETESİ