Uğur Dündar’ın babalık davasında düğüm çözülüyor!
Gazeteci Uğur Dündar'ın kızı olduğunu iddia eden Dilara Gülatan'ın açtığı babalık davasında kritik dönemece girildi.
Sabah Gazetesi'nden Erdoğan Öztürk'ün haberine göre Türkiye'nin gündemini sarsan Dilara Gülatan'ın duayen gazeteci Uğur Dündar'a açtığı babalık davasında önemli bir gelişme yaşandı.
Geçtiğimiz nisan ayında görülen duruşmada İzmir Adli Tıp Kurumu'nun Uğur Dündar'ın Dilara Gülatan'ın babası olmadığı yönündeki raporuna karşı Gülatan'ın yaptığı itiraz 17 Ekim Perşembe günü Isparta 3. Aile Mahkemesi'nde karara bağlanacak.
Dilara Gülatan itirazında iki ana gerekçe öne sürdü.
İlk olarak Adli Tıp Kurumu'nun rapor tarihinin 22 Mart 2023 olduğunu ancak hem kendisinden hem de Dündar'dan alınan kan örneklerinin Ekim-Kasım 2023'te alındığını vurguladı. Bu durum raporun geçerliliğini sorgulattı.
Ayrıca kan örneğinin alındığı tarihin raporun hazırlandığı tarihten sonra olması itirazın temel taşlarından biri oldu.
Bu noktada uzmanlar raporun güvenilirliği açısından bu durumun önemli bir hata olduğunu belirtiyor.
DAVA SÜRECİNDE YAŞANANLAR
Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporun dava dosyasına 13 Mart 2024'te sunulmuş olması ve raporun düzenlenme tarihinin 22 Mart 2024 olması da dikkat çekici bir diğer husus.
Bu çelişkiler mahkemede Dündar ve Gülatan arasındaki ilişkilerin karmaşıklığını artıracak.
Davanın bir diğer dikkat çeken noktası ise, Adli Tıp Kurumu yönetmeliğine göre alınan örneklerin tarafların kimlik bilgileri verilmeden işleme tabi tutulması gerektiği gerçeği.
Ancak bu davada kişilerin isimlerinin her evrakta açık bir şekilde yer aldığı belirlendi. Bu durum mahkemede adil bir yargılama için kritik bir sorun teşkil ediyor.
KURU KAN ÖRNEĞİ ALINMADI
Yine aynı yönetmelikte kuru kan örneği alınmasının gerekliliği vurgulanırken bu davada kuru kan örneğinin alınmadığı dikkat çekti. Adli Tıp Kurumu'nun taşınma döneminde gönderilen örneklerin aradan geçen 7 ayda bozulma ihtimali, bu tür durumlarda kuru kan örneği alınmasının önemini artırıyor.
Emsal Yargıtay kararlarında kişilerin örneklerinin aynı anda alınması yönünde tespitler de bulunmasına rağmen bu davada iki taraftan da kan örnekleri bir buçuk ay arayla alınması da dikkat çeken hususlardandı.
ANNEYE ULAŞILAMIYOR
Davanın seyrini etkileyen bir diğer unsur ise anne Suphiye Orancı'nın Almanya'da bulunması ve kendisine ulaşılamaması.
Adli Tıp Kurumu, annenin de örnek alması durumunda sonucun daha verimli çıkacağına dikkat çekti.
Ancak anneden örnek alınamaması DNA testinin yeniden yapılması gerekliliğini doğuruyor.