Virüse değil kalbe yenildiler!..

Pandemi döneminde kalp krizi şikâyetleri başlayan hastaların 112 Acil’i aramaları 53 dakikadan 90 dakikaya çıktı. Hastaneye başvuranların sayısı yüzde 47 azaldı.

Türkiye Gazetesi'nden Ziyneti Kocabıyık'ın haberine göre Türk Kardiyoloji Derneğinin yaptığı TURKMI-I ve II çalışmaları, kalp krizi geçirenlerin virüs kapma korkusu yüzünden hastaneye gitmediğini ve birçok hastanın bu şekilde kaybedildiğini ortaya koydu. Kalp krizi geçiren bir kişide ilk saatlerin hayati önemde olduğunun altını çizen Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık üçte birinin hastaneye hiç gelmediğini vurguladı ve ekledi: Derneğimizin Türkiye çapındaki merkezlerde yaptığı çalışmada Türkiye’de hasta şikâyetlerinin başladığı andan itibaren 112 Acil’in aranmasına kadar geçen sürenin, pandemi öncesinde ortalama 53 dakika iken pandemi döneminde 90 dakikaya kadar çıktığı görüldü. Hastaların Covid-19 bulaşması korkusu ile 112’yi aramadıklarını ya da aramakta geç kaldıklarını görüyoruz. Bu durum çoğunlukla ölümle sonuçlanıyor.

Pandemi sürecinde bütün dünyada kalp krizi sırasında hastane başvurularının azaldığını söyleyen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, TURKMI-II çalışmalarının Türkiye’deki durumun vahametini gösterdiğini belirterek “Derneğimizin yaptığı çalışmaların sonuçlarına göre pandemi döneminde ülke genelinde hastaneye başvuran kalp krizi hastalarında pandemi önceki dönemde yapılan TURKMI-I çalışmasına kıyasla yüzde 47,1 oranında azalma olduğu görüldü. Bu çalışma verileri, pandemi döneminde kalp krizi geçiren hastaların neredeyse yarısının hastaneye başvurmadığını gösteriyor” diye anlattı. 

VİRÜS KALBİ VURUYOR

Covid-19 enfeksiyonunun en önemli komplikasyonlarından birinin kalpte meydana geldiğini söyleyen Prof. Dr. Aytekin, Covid-19’un hem sağlıklı kişilerde kalp hastalıklarına yol açtığını hem de hem de kalp hastalarında daha tehlikeli seyrettiğini vurguladı. Kalp hastalarının Covid-19 sebebiyle hastaneye yatış ve yoğun bakım ihtiyacı açısından riskli grupta olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Aytekin “Risk grubunda kabul edilen hastalıklar arasında ön planda ileri kalp yetersizliği, kardiyomiyopati, doğumla ilgili kalp hastalıkları ve ritim bozukluğunun kalp kası hastalığı ile birlikte seyreden tipleri yer alıyor” dedi.

ÜÇ HASTADAN BİRİ HASTANEYE GELMİYORDU

TURKMI I ve TURKMI II çalışmaları hakkında detaylı bilgi veren Türk Kardiyoloji Derneği Önceki başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, ilk çalışmanın 2018 yılında Türkiye çapında 50 büyük hastanede gerçekleştirildiğini belirterek "Covid’in başlangıcında kalp krizi şikayetiyle hastaneye gelenlerin sayısında azalma olduğunu gördük ve aynı çalışmayı aynı merkezlerde tekrarladık. Bunun sonucunda TURKMI II’de, TURKMI I’e göre hastaneye yatışların yüzde 47,1 oranında azaldığını gördük. İki kalp krizinden biri hastaneye gelmiyordu. Bunun yanında kalp damarının hemen açılması gereken ağır kalp krizi tablosunda üç hastadan biri hastaneye gelmiyordu. Gelen hastalar da geç geliyordu" dedi.

AŞILAMANIN ARTMASI KÖTÜ TABLOYU DÜZELTİYOR

"112 Acil’i arama süresi Covid öncesinde ortalama 52,5 dakikadan 90 dakikaya çıktı" diyen Prof. Dr. Erol, "Ağır formlarda 32,5 dakikadan 80 dakikaya, hafif formlarda ise 62,5 dakikadan 125 dakikaya çıktığını gördük. Hastaneye başvurmayan kişilerin bir bölümü kaybedildi. Bunların kaydı yok. Hastaneye geç gelen hastalara da erken dönemde müdahale edilemediği için kalp kası önemli ölçüde hasar gördü. Hastaneye yatan hastalarda kalp yetersizliği, şok ve ölüm gibi kötü sonlanımlar iki kat arttı. Bu oran pandemi öncesinde 4,8 iken pandeminin ilk aylarında yüzde 8,9’a çıktı. Aşılamanın artması, yaptığımız halkı bilinçlendirme kampanyaları ve yasakların da kalkması ile bu kötü tablo nispeten düzelmeye başladı" ifadelerini kullandı.

'Gizli Bahçe' dizisi neden erken final yaptı? Murat Yıldırım'dan bomba sözler İnşaat devinin veliahtının boşanma sınavı TRT 1’in "Kara Ağaç Destanı" dizisi final yapıyor Pelin Akil 'Yalı Çapkını'nından apar topar gönderiliyor Doğukan Manço'dan 'Barış Manço' filmi hakkında olay sözler Ebru Baki Sözcü TV’den ayrıldı mı?