Wilma Elles: 'Hayallerim gerçek oldu'
Ailesi her zaman doktor olmasını istedi, ama o oyunculuktan asla vazgeçmedi. 12 yaşından bu yana oyunculuk dersi alan Wilma Elles, hayallerinin büyük bir kısmını gerçekleştirdi.
Milliyet'ten Melis Güvenç'in röportajı..
‘Katran’ filminde olmayı neden istediniz?
‘Katran’ içinde çok büyük dram olan bir korku filmi. Senaryo geldiğinde ‘anne’ rolü teklif edilmişti. Ama okuduğumda ‘Olivia’ karakterinin yaşadığı dram beni çok etkiledi. ‘Olivia’ büyük bir aşk yaşadıktan sonra çaresizliğe düşüp, hayatında çok acılar çekmiş. İçinde tüm duyguları barındırdığı için rolü özellikle istedim.
Çekimler nasıl geçti?
Çekimlerimiz çok güzel geçti çünkü inanılmaz lüks bir evde çekim yaptık. Ekibimiz çok eğlenceliydi. Yönetmenimiz Ersen Denk çok samimi bir hoca. Ama zorlandığım sahneler oldu. Çok soğuktu ve saçlarım hep ıslaktı. O sahneleri çekerken midem bulandı.
Korku filmi sever misiniz?
Eskiden çok severdim. 15 yaşımdayken tek başıma izlemeye bayılırdım. Artık korkuyorum. Arkadaşlarla izliyoruz.
Son dönemde neden dizilerden ziyade sinemaya ağırlık verdiniz?
‘Öyle Bir Geçen Zaman Ki’ bana çok güzel referans oldu. 70 ülkede izlendi. Şimdi de Güney Amerika’da yayınlanmaya başladı. Paris veya Los Angeles’a gittiğimde tanınmaya başladım. Böyle olunca da çeşitli ülkelerden teklifler aldım ve değerlendirmek istedim. Üç sene boyunca gezdim, hatta pasaportumda sayfa kalmadı yenilemeye yolladım. Bu yüzden dizi işine sıcak bakıyorum. n Hem gişe hem de sanat filmlerinde ayırt etmeden yer alıyorsunuz, neden? Kendimi geliştirmek adına hem sanatsal işlerde, hem de ticari işlerde yer almak istiyorum. Örnek aldığım birçok oyuncu da böyle yapıyor. Büyük gişe başarısı getiren veya reyting alan işlerde yer almak güzel ama bazen küçük filmlerde olmanın tadı bambaşka olabiliyor.
Özellikle başrol olmalıyım gibi bir kuralınız var mı?
Hiç yok. Çünkü sadece rolün yoğunluğuna bakarım. Benim canlandırdığım rollere baktığınızda hepsinin sıra dışı durumu ve ağırlığı var. Başrolden ziyade bu tarz ağırlığı ve yoğunluğu olan karakterler oynamak ilk tercihim.
12 yaşından beri oyuncu olmak için çalışıyorsunuz. Hayallerinize ulaştınız mı?
Hayallerime ulaşmam için çok çalışmam lazım. Çoğuna kavuştum ama gerçekleşmesini beklediklerim de var.
Kendiniz için yaptığınız en iyi şeyin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Ailem oyunculuk yapmama çok karşıydı. Hiçbir zaman oyuncu olmamı istemediler. Hep doktorluk gibi bölümler okumamı istediler, zaten siyaset okudum. Ama oyunculuktan vazgeçemedim. Yaptığım en iyi şey bu.
Özellikle yer almak istediğiniz yapım türü var mı?
Vahşi batı ve bilim kurgu tarzı bir filmde rol almak istiyorum.
‘Altıncı hissim kuvvetlidir’
Filmdeki gibi hayalet hikayelerine inanır mısınız?
Evet inanıyorum. Benim altıncı hissim çok kuvvetlidir. Bir eve gittiğimde oradakiler mutlu mu değil mi anlarım. Arnavutköy’de oturduğum evi kiralamaya gittiğimde ev sahibi o evde annesinin oturduğunu ve kısa süre önce öldüğünü anlattı. O dairede kalırken hep annesini orada hissettim. Bir gece evde derinlerden gelen bir çığlık sesi duydum.
O günden sonra o evde duramadım. Bence o kadının hayaleti hâlâ orada. Evde sıcak su akmadığı için tamirci gelip 15 kez musluğu tamir etti. Ama ben her defasında bozulduğunu gördüm. Sonra da Kerem’le (Göğüş) aynı eve taşındım.
Kerem Göğüş’le imam nikahı kıydığınız ve hamile olduğunuz yazıldı doğru mu?
Çıkan haberlerde gazetecilere kızdığım, bağırdığım ve ittiğim de yazılmış. Ben öyle biri değilim. Bu tarz şeyler benim karakterime çok zıt. Böyle haberler yazılmasına o kadar çok üzüldüm ki, anlatamam. İmam nikahı diye bir şey yok. Bir fotoğrafımı çekmişler sanki beş aylık hamile gibiyim... Böyle bir şey yok. Eğer bu söylenenler doğruysa ben herkesten daha çok şaşıracağım.
Peki resmi nikah tarihi aldınız mı?
Bunu Kerem’le beraber söylememiz gerekir. Çok mutluyuz ve her şey çok yolunda gidiyor.
‘Kusursuzun peşinden koşuyorum’
İşimin her aşamasında olmaktan çok eğleniyorum. Bazen makyajımı ve saçımı kendim yaparım. Dizilerde kostüm olarak ne verirlerse giyerim ama filmlerde kıyafet ve oyunculuğuma dair her konuda yönetmenle çok yoğun çalışırım. Evet çok titizim. Kusursuzun peşinden koşarım. Bazen herkes bir an önce işini bitirip evine gitmek istiyor, zahmete katlanmıyor. Ama ben öyle değilim. Mutlaka en iyisi olana kadar çalışmalıyız diye düşünüyorum.
‘Rolüme şiirle hazırlandım'
‘Olivia’ için ölüm hakkındaki şiirleri okudum. Güzel rol canlandırdığımda aşk şiirleri okurum. Kendime fotoğraf ve resimlerden oluşan dosya hazırlar, kendimce karakterin hayat, aile ve yaşam şeklini analiz ederim. Bazen hayvanları izlerim. Çünkü oyunculuk derslerinde insanların hayvanlara benzediği anlatılır. Hatta şimdi de oyunculuk dersi alıyorum. 12 yaşımda ders almaya başladım, devam ediyorum. Çünkü oyunculuk hiç bitmez.
‘Katran’ filminde olmayı neden istediniz?
‘Katran’ içinde çok büyük dram olan bir korku filmi. Senaryo geldiğinde ‘anne’ rolü teklif edilmişti. Ama okuduğumda ‘Olivia’ karakterinin yaşadığı dram beni çok etkiledi. ‘Olivia’ büyük bir aşk yaşadıktan sonra çaresizliğe düşüp, hayatında çok acılar çekmiş. İçinde tüm duyguları barındırdığı için rolü özellikle istedim.
Çekimler nasıl geçti?
Çekimlerimiz çok güzel geçti çünkü inanılmaz lüks bir evde çekim yaptık. Ekibimiz çok eğlenceliydi. Yönetmenimiz Ersen Denk çok samimi bir hoca. Ama zorlandığım sahneler oldu. Çok soğuktu ve saçlarım hep ıslaktı. O sahneleri çekerken midem bulandı.
Korku filmi sever misiniz?
Eskiden çok severdim. 15 yaşımdayken tek başıma izlemeye bayılırdım. Artık korkuyorum. Arkadaşlarla izliyoruz.
Son dönemde neden dizilerden ziyade sinemaya ağırlık verdiniz?
‘Öyle Bir Geçen Zaman Ki’ bana çok güzel referans oldu. 70 ülkede izlendi. Şimdi de Güney Amerika’da yayınlanmaya başladı. Paris veya Los Angeles’a gittiğimde tanınmaya başladım. Böyle olunca da çeşitli ülkelerden teklifler aldım ve değerlendirmek istedim. Üç sene boyunca gezdim, hatta pasaportumda sayfa kalmadı yenilemeye yolladım. Bu yüzden dizi işine sıcak bakıyorum. n Hem gişe hem de sanat filmlerinde ayırt etmeden yer alıyorsunuz, neden? Kendimi geliştirmek adına hem sanatsal işlerde, hem de ticari işlerde yer almak istiyorum. Örnek aldığım birçok oyuncu da böyle yapıyor. Büyük gişe başarısı getiren veya reyting alan işlerde yer almak güzel ama bazen küçük filmlerde olmanın tadı bambaşka olabiliyor.
Özellikle başrol olmalıyım gibi bir kuralınız var mı?
Hiç yok. Çünkü sadece rolün yoğunluğuna bakarım. Benim canlandırdığım rollere baktığınızda hepsinin sıra dışı durumu ve ağırlığı var. Başrolden ziyade bu tarz ağırlığı ve yoğunluğu olan karakterler oynamak ilk tercihim.
12 yaşından beri oyuncu olmak için çalışıyorsunuz. Hayallerinize ulaştınız mı?
Hayallerime ulaşmam için çok çalışmam lazım. Çoğuna kavuştum ama gerçekleşmesini beklediklerim de var.
Kendiniz için yaptığınız en iyi şeyin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Ailem oyunculuk yapmama çok karşıydı. Hiçbir zaman oyuncu olmamı istemediler. Hep doktorluk gibi bölümler okumamı istediler, zaten siyaset okudum. Ama oyunculuktan vazgeçemedim. Yaptığım en iyi şey bu.
Özellikle yer almak istediğiniz yapım türü var mı?
Vahşi batı ve bilim kurgu tarzı bir filmde rol almak istiyorum.
‘Altıncı hissim kuvvetlidir’
Filmdeki gibi hayalet hikayelerine inanır mısınız?
Evet inanıyorum. Benim altıncı hissim çok kuvvetlidir. Bir eve gittiğimde oradakiler mutlu mu değil mi anlarım. Arnavutköy’de oturduğum evi kiralamaya gittiğimde ev sahibi o evde annesinin oturduğunu ve kısa süre önce öldüğünü anlattı. O dairede kalırken hep annesini orada hissettim. Bir gece evde derinlerden gelen bir çığlık sesi duydum.
O günden sonra o evde duramadım. Bence o kadının hayaleti hâlâ orada. Evde sıcak su akmadığı için tamirci gelip 15 kez musluğu tamir etti. Ama ben her defasında bozulduğunu gördüm. Sonra da Kerem’le (Göğüş) aynı eve taşındım.
Kerem Göğüş’le imam nikahı kıydığınız ve hamile olduğunuz yazıldı doğru mu?
Çıkan haberlerde gazetecilere kızdığım, bağırdığım ve ittiğim de yazılmış. Ben öyle biri değilim. Bu tarz şeyler benim karakterime çok zıt. Böyle haberler yazılmasına o kadar çok üzüldüm ki, anlatamam. İmam nikahı diye bir şey yok. Bir fotoğrafımı çekmişler sanki beş aylık hamile gibiyim... Böyle bir şey yok. Eğer bu söylenenler doğruysa ben herkesten daha çok şaşıracağım.
Peki resmi nikah tarihi aldınız mı?
Bunu Kerem’le beraber söylememiz gerekir. Çok mutluyuz ve her şey çok yolunda gidiyor.
‘Kusursuzun peşinden koşuyorum’
İşimin her aşamasında olmaktan çok eğleniyorum. Bazen makyajımı ve saçımı kendim yaparım. Dizilerde kostüm olarak ne verirlerse giyerim ama filmlerde kıyafet ve oyunculuğuma dair her konuda yönetmenle çok yoğun çalışırım. Evet çok titizim. Kusursuzun peşinden koşarım. Bazen herkes bir an önce işini bitirip evine gitmek istiyor, zahmete katlanmıyor. Ama ben öyle değilim. Mutlaka en iyisi olana kadar çalışmalıyız diye düşünüyorum.
‘Rolüme şiirle hazırlandım'
‘Olivia’ için ölüm hakkındaki şiirleri okudum. Güzel rol canlandırdığımda aşk şiirleri okurum. Kendime fotoğraf ve resimlerden oluşan dosya hazırlar, kendimce karakterin hayat, aile ve yaşam şeklini analiz ederim. Bazen hayvanları izlerim. Çünkü oyunculuk derslerinde insanların hayvanlara benzediği anlatılır. Hatta şimdi de oyunculuk dersi alıyorum. 12 yaşımda ders almaya başladım, devam ediyorum. Çünkü oyunculuk hiç bitmez.