Yaşamın anahtarı

Hayata bir şekilde, bir yerlerde geldik.Böylelikle,hepimizin başrolünde kendi olduğu bir hikayesi vardır.Sıralarsak; geçmiş zaman,şimdiki zaman ve gelecek zaman diye sıralayabiliriz hikayelerimizi.Geçmiş zamana ait pek çok anımız,tecrübemiz,hayalkırıklıklarımız,pişmanlıklarımız,sevinçlerimiz,üzüntülerimiz,aşklarımız,heyecanlarımız vardır.Bazıları yazı ve fotoğraflarla sabitlenmiştir hatta.Bütün bunlar yaşanmıştır , bitmiştir.Şu an bu yazıyı okurken şimdiki zamanda okumaktasınız.İstesek de geçmişe dönemeyiz.Ancak çizgi filmlerde ve sinema filmlerinde canlandırabiliriz bütün bunları.Kısa süreliğine ama.Ya da okuduğumuz veya yazdığımız bir yazıda,bir romanda,bir hikayede.Ya da bir şiirde..

Oysa yaşam ileriye akan bir döngüdür.Niye geriye döndürmek için uğraşıp durular bazı insanlar ? Aynı şekilde zihnimiz ve zaman da ileriye doğru akar.İşte bu noktada, ,içsel ve çevresel çatışmalar başgösterir.

Şimdi burada biraz ara verelim ve başka bir duruma göz atalım.

Evet hayata geldik ama, elimizde bitmek tükenmek bilmeyen istekler ve beklentiler listesi vardır .Sahip olamadığımız ya da olmak istediğimiz herşeyi arzulamaktayızdır.Geleceğe dair, öyle çok planlar ve hayaller kurarızki.Çabalar dururuz.Zengin olmak,ev ve spor araba sahibi olmak,lüks yaşamak,çılgınlar gibi alışveriş yapmak, gibi gibi..Bu arada gereksiz yere yorulan zihnimize de yazık.Acaba bir süre sonra kaç tanesini gerçekleştirebilmişizdir ?

Ya şimdiki zamana ne oldu ? Nerede ? Yaşanmamışlıklardan haberiniz var mı ? Ya da kaçırdığınız ve göremediğiniz güzellikler ve fırsatlardan ? Böyle zamanlarda deriz ki : - Şimdiki aklım olsaydı neler yapardım .. Ya hep geçmişte yaşamışızdır ya da gelecekte..Şimdiki zamanı unutmuşuzdur..

Şimdiki zamanda yaşamayı başarırsak, farkındalığımız artar,gereksiz çaba sarfetemeyiz.Mutluluk ve başarı kendiliğinden gelir.Çünkü hepimiz, içimizde güçlü özkaynaklarla dünyaya geliriz.

Dünya üç gündür aslında : DÜN , BUGÜN , YARIN..Dün yaşandı bitti..Yarın zaten gelecek.Öyleyse BUGÜNÜN kıymetini bilelim.