Yasemin Allen: "Aşık olunca şair kesilirim"
Yasemin Allen, bilinmeyen yönlerini anlattı, özel hayatının kapısını araladı.
Özcan Alper’in yönettiği ‘Aşıklar Bayramı’nda rol alan Yasemin Allen, Hello Dergisi'ne konuştu.
“Sanılanın aksine hiç modellik yapmadım. Topuklu ile normal hayatta bile zor yürüyorum. Bu yüzden kendimi podyumda hayal edemiyorum.
Hayatın akışını, göğsümü gere gere karşılarım. Ağlamak ve acı, bazen en güzel şeylerin başlangıcı olabilir. Dünyaya gelirken ağlamıyor muyuz? Tabii ki, gülmeyi ve güldürmeyi de çok severim.
Saygısızlığa, güç oyunlarına, adaletsizliğe, duygularımın geçersiz kılınmaya çalışılmasına tahammül edemem. Sınırlarım var.
Kalbim boş, yalnızım. Aşık olunca şair kesiliyorum. Duygularımın resmini karşımdakine göstermek istiyorum.
Hareketli yaşamı seviyorum. Ama insan bazen sukunet, güven ve rutin de istiyor. Kedilerimle koltukta saatlerce oturabilirim mesela. İyi geliyor.
Her şey gelip geçici olduğu için hiçbir şeyi ciddiye almamaya karar verdim.
Kısa süre sonra Londra ve Los Angeles yolu gözüküyor. Zaman akıp gidiyor, eşlik etmek lazım.
Annem Suna Yıldızoğlu, bana hayattan hep daha fazlasını istemeyi, kendi değerimi bilmeyi ve Hakkım olanı almayı öğretti. İlişkimiz her zamankinden daha güçlü şimdi.
Londra’daki evimde yılan besliyorum. Kraliyet pitonları. Evde bakmaya müsaitler. Zehirsizler. Erkekleri küçük kalıyor. Onunla vakit geçirmeyi bir ayrıcalık olarak algılıyorum.”