Yeni annelere öneriler!..

Yeni annelere öneriler!..

O minik sevimli dişsiz sırıtmayı ilk başlarda göreceksiniz fakat altı haftayı geçtikten sonra size gerçekten gülümsemeye başlayacak. Bir süre sonra sizin bir davranışınıza ya da gülümsemenize karşılık olarak gülümsediğini görebilirsiniz.

Bebeğiniz daha küçücükken bile yüz ifadelerinin farkında olur. Mutlu ve üzgün yüz ifadesinin arasındaki farkı hemen anlar. Bir süre sonra evin içinde kahkahalar mırıldanmalar duymaya başlayacaksınız. Bunlar tabii sesli harflerden oluşan sesler olacak ‘aaa' ‘ee' gibi.

Miniğiniz baş kontrolünü geliştirdikçe etrafındaki seslere fiziksel olarak tepki vermeye başlayacak, başıyla sesin geldiği yeri takip etmeye çalışacak. Bu dönemlerde kısıtlı sesler çıkarsa da ağız hareketlerinizi taklit etmeye çalıştığını fark edeceksiniz. Bu taklitlerin hepsi onun konuşmaya attığı ilk adımlar.

Sizi anlar

Onunla, şarkılar söyleyerek, normalde çevrenizdekilerle konuştuğunuz gibi değil de daha tiz bir sesle, gülümseyerek konuşun. Bu konuşmalar onun dikkatini daha çok çekecek ve sizi takip etmeye çalışacak. Kısa ve basit cümleler kurun, yumuşak ve eğlenceli bir ses tonu kullanmak bebeğinizin ne söylediğinizi anlamasını kolaylaştırır ve sizi dinlemesini sağlar.

Bebeğinizle konuşmaya başladığınız bir şeyi unutmamalısınız: gülümsemek. Bebekler eğlenceli yüz ifadelerine ve seslere bayılır. Siz ona ne kadar gülümserseniz o da size o kadar gülümser. Bu sayede iki yönlü iletişime alışmaya başlayacaktır.

Unutmayın güler yüzlü bir annenin bebeği de güler yüzlü olur. Size gülümsediğinde siz de ona gülümseyerek karşılık vermezseniz eğlencesi kaybolur ve ağlamaya başlayabilir.

Gün içinde sürekli onunla konuşursanız kurduğunuz cümlelerdeki kelimelerin bazıları aklında kalır. Eğer her altını değiştirdiğinizde aynı cümleleri kurarsanız, örneğin: ‘Düğmeleri açalım, bu bacağı kaldıralım, şimdi de öbürünü' bir süre sonra ne dediğinizi anlamaya başlar ve siz söylediğinizde o da hemen karşılık verir, dediğinizi yapar.

3-6 Aylık

Miniğiniz, 3. aydan sonra konuşmanın iki yönlü olduğunu fark edecek. Dikkatinizi çekmek için sesler çıkartmaya başlayacak ve size çığlıklarla ve garip seslerle cevap verecek. Kurduğunuz basit cümleleri anlayabilir, örneğin: kucağınıza alırken kollarınızı uzatıp ‘gel bakalım' dediğinizde o da kendini kucağa alınmaya hazırlayıp öne doğru eğilir.

Bebeğiniz gün geçtikçe kim olduğunun, çevresindekilere ne olduğunun farkına varacak ve kendiliğinden gülümsemeye, kahkaha atmaya başlayacak. Artık onunla konuşurken yüzünüzü izlemektense dudaklarınızın hareketini takip etmeye çalıştığını ve sesin nereden geldiğini bulmaya çalıştığını göreceksiniz.

Algılaması da büyüdükçe gelişecek. Değişik sesler duyduğunda karşılık verecek, örneğin: Bağırdığınızı duyduğunda, ağladığınızda ya da sevinçli kahkahalar attığınızda tepki verdiğini göreceksiniz.

Bebekler çevresindekilerden etkilenir ve tepki verir. Kızgın bir yüzle karşılaştıklarında ağlayabilirler, mutlu bir yüz gördüklerindeyse gülümserler.

Miniğiniz bir kere tatlı tatlı mırıldandığında onu karşınıza alıp konuşmaya başlayabilirsiniz. Mırıldanması bitene kadar bekleyin sonra onunkilere benzer şeyler de siz söyleyin. Karşılıklı konuşmayı yavaş ve doğru sırayla yaparsanız bebeğinizle aranızdaki iletişim güçlü olacaktır. Bebeğiniz mırıldandığında, bir şeyler söylemeye çalıştığında çıkardığı sesleri anlayabilmesi için tıpkı onun gibi tekrarlayın, eğer siz tekrarlarsanız o da sizinkileri taklit etmeye çalışır.

Bebeğinizin iyi odaklanmasına yardımcı olmak için arka plandaki sesleri en aza indirin. Eğer dikkati televizyon gibi seslerle dağılırsa, ne dinleyeceği konusunda bocalayabilir.

Miniğiniz bir kere oturmayı başardığında eline hemen basit resimli bir kitap verin. Bu sayede kitabı her yerde her zaman okuyabilirsiniz bebeğinize. Uyumadan önce okunan hikayeler, çocuğunuz okul çağına geldiğinde dilinin gelişmesine yardımcı olur.

Dışarı çıkacağınız zaman bebeğiniz için kangurusunu yanınıza alabilirsiniz. Ancak yapılan araştırmalara göre dışarı çıkarken bebeğinizi arabasına koyduğunuzda yüzünün dışarı baktığı kangurudan iki kat daha fazla iletişim kurulduğu görülmüştür.

SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ


 

'Kilo vereceğim derken ölüyordum' diyen Demet Akalın zor günlerini anlattı Hazal Subaşı: "Planlarımda oyuncu olmak yoktu" “Prens” dizisinin 3. sezon çekim tarihi belli oldu Hakan Uzan’ın eski eşiyle ilgili şaşırtan gelişme Uzun süredir setlerden uzak olan Eda Ece favori dizisini açıkladı Momo Beach'in patronuna 100 milyonluk boşanma davası