Yılmaz Özdil yazdı: "Ruhsar Pekcan dezenfektanı tertemiz yapar mis gibi kokar"

Sözcü Gazetesi'nden Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısı...

2012 yılıydı.

Anayasa Mahkemesi “yüce divan” sıfatıyla inceleme yaptı, Chp genel merkezinde yaşayan Şero'nun devleti soyduğunu tespit etti.

2008 ve 2009 yıllarında usulsüz harcama yaparak 15 lira 44 kuruşluk şişe sütü içtiği, faturayı kendi cebinden ödemek yerine, Chp'ye ödetmek suretiyle devleti zarara uğrattığı ortaya çıktı.

Bu tarihi yolsuzluk, Şero'nun yanına bırakılmadı.

15 lira 44 kuruş tutarındaki müthiş hırsızlık, siyasi partilere yapılan hazine desteğinden kesildi, Chp'ye verilen devlet desteğinden çatır çatır tahsil edildi.

Bir yıl sonra, 17/25 Aralık patladı.

Ayakkabı kutularına istiflenmiş dolar balyaları, yatak odalarına dizilmiş büyük boy kasalar, para sayma makineleri, bakanlarımıza takılan üç milyon liralık Patek Philippe kol saatleri fışkırdı.

Asrın liderimiz izah etti…

“Yolsuzluk dendiğinde şunu anlarım, devletin kasası soyuluyor mu? Ayakkabı kutusundakiler Halkbank'tan soyulan para değildir. Devletin kasasından çalınan herhangi bir şey olmadığına inancım var. Halkbank genel müdürü olsa olsa saflığının kurbanı olmuştur” dedi.

Akp milletvekili daha şık izah etti…

“17 Aralık insanların günah işleme özgürlüğüne müdahaledir, Allah'ın hududuna müdahaledir, Allah insana günah işleme özgürlüğü vermiştir, günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir, günahları ortaya saçarak Allah'ın hududuna müdahale ediliyor” dedi.

Toki bakanımız “Ne yaptıysam başbakanın talimatıyla, başbakanın bilgisi dahilinde yaptım, başbakanın istifa etmesi lazım” dedi.

Oğlunun yatak odasında altı adet büyük boy kasa yakalanan içişleri bakanımız “Oğlum biraz pintidir, işyerini kapatınca kasalarını da evine taşıtmış” dedi.

Üç milyon liralık kol saati takılan ekonomi bakanımız “Bunları bize yapanlar bir Yahudi, bir Zerdüşt, bir ateist olsaydı anlardım ama, bunları bize yapanlar Müslüman geçiniyor, Türkiye'nin şahlanışından rahatsızlar, uzay gemisi yapmamızı engellemeye çalışıyorlar” dedi.

Avrupa Birliği bakanımız “Hediye Türk geleneğidir, bunlar beşeri ilişkilerdir” dedi.

Akp'nin fetvacısı olan ilahiyatçımız “Yolsuzluk başka şey, hırsızlık başka şeydir, yolsuzluk hırsızlık değildir, yolsuzluğa hırsızlık demek İslam hukukuna göre yalandır, yolsuzluğa hırsızlık demek dinen iftiradır” dedi.

Evindeki kütüphaneye istiflediği ayakkabı kutularından balya balya dolarlar çıkan Halkbank genel müdürü “O paralar imam hatip lisesi yaptırmak için, hayırlara vesile olmak için yapılan bağışlar” dedi.

YAZININ TAMAMI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ!

Duygu Nebioğlu: "Babamın bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum" Ahmet Rıfat Şungar'dan sosyal medya isyanı Sosyal medya Çelik'i konuştu, ünlü şarkıcıdan açıklama geldi Eşi Neslişah'ı dinlemeyen Engin Altan Düzyatan fena dolandırıldı Ediz Hun 84 yaşına bastı Fahriye Evcen oğullarıyla Boğaz sefası yaptı