Ankara'dan AB’ye 10 maddelik çağrı
Türkiye, önümüzdeki yıl AB’den, Suriyeli sığınmacıları konu alan 18 Mart Mutabakatı’nın güncellenmesi, katılım sürecinin hızlandırılması ve vize muafiyetinde ilerleme gibi 10 ayrı konuda somut adım bekliyor.
Sabah Gazetesi'nden Betül Usta'nın haberine göre Avrupa Birliği (AB) geçtiğimiz yıl, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek amacıyla 'pozitif gündem' fikrini ortaya attı. Ankara'nın olumlu yaklaştığı pozitif gündem vurgusu, özellikle Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Türkiye'ye karşı provokasyonları nedeniyle sekteye uğradı.
Türkiye ile Avrupalı üst düzey yetkililer arasında kritik görüşmeler gerçekleştirilirken, Türk tarafı tüm görüşmelerde ikircikli tavırdan vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
SOMUT İLERLEME KAYDEDİLMEDİ
AB, Türkiye'nin beklenti ve talepleri karşılayamazken, ilişkilerde somut ilerleme de kaydedilemedi. Diplomatik kaynaklar, bu yıl içinde AB'nin üst düzey yöneticilerinin Türkiye'yi ziyareti, Türkiye'nin AB'nin "Dijital Kovid-19 Sertifikası" sistemine dahil edilmesi, iklim ile göç ve güvenlik alanlarında Yüksek Düzeyli Diyalog mekanizmalarının tesis edilmesi, AB'nin Türkiye'deki Suriyelilere yönelik mali yardımlarına devam etme kararı alması gibi adımlar olumlu olmakla beraber siyasi düzleme yansımadığı ve ilişkilerin genel seyrini etkilemekten uzak kaldığı görüşünü ifade ediyor.
10 TEMEL KONUDA BEKLENTİ
Ankara, önümüzdeki yıl ise AB'den 10 konuda somut adım bekliyor. Türkiye'nin AB'den temel beklenti ve talepleri şöyle sıralanıyor:
"Suriyeli sığınmacıları konu alan 18 Mart Mutabakatının günümüz gerçeklerini ve yeni sınamaları yansıtacak şekilde güncellenmesi, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin hızlandırılması, reform gündeminin desteklenmesi, yüksek düzeyli diyalog toplantıları.
AB-Türkiye zirvesinin yapılması, vize muafiyetinde ilerleme sağlanması, Gümrük Birliği'nin güncellenmesine dair müzakerelere başlanması, düzensiz göç konusunda işbirliğinin adil bir zemine oturtulması, Türkiye'nin terörle mücadelesine destek verilmesi, AB ilişkilere bütüncül ve stratejik bir bakış açısıyla yaklaşması, başta GKRY ve Yunanistan olmak üzere, ulusal çıkarlarına AB'yi alet etmek isteyen ülkelere izin vermemesi."
SORUNUN DEĞİL, ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLUN
Öte yandan sorunların parçası haline gelen değil, çözüm odaklı yapıcı katkılar sunan bir AB görmeyi arzu ettiklerini belirten kaynaklar, "AB üyeliği, tüm sorunlara rağmen stratejik hedefimizdir. Üyeliğimizin, Türkiye kadar AB'ye de fayda sağlayacağının farkına varılması önem taşımaktadır" değerlendirmesini yapıyor.