Anneler Gününüz kutlu olsun!
Her yıl mayıs ayının ikinci pazarı kutladığımız Anneler Günü’nü, çok sevdiği annesini kaybeden Anna Jarvis başlatmıştı. Ama o hiçbir zaman anne olmaya fırsat bulamamıştı.
Bugünkü şekliyle Anneler Günü ilk olarak ABD’de kutlandı.
Başlatan da Anna Jarvis’ti. 1864 doğumlu Anna Jarvis, 1902 yılında
babası ölünce annesiyle beraber yaşamaya başladı. Üç yıl sonra 9
Mayıs 1905’te de annesini kaybetti. Annesi ölünce derin bir acı
yaşamaya başladı. Her sene annesinin ölüm yıldönümü geldiğinde o
acı yeniden kendini hissettiriyordu. Yine annesinin bir ölüm yıl
dönümünde, yani mayısın ikinci Pazar günü
yakınlarına, “Bu günün anneler günü olmasını çok
istiyorum ve Anneler Günü adıyla her yıl kutlanmasını kabul eder
misiniz?” diye sordu. Bu önerisi kabul görünce mayıs
ayının ikinci pazarı günü Anneler Günü olarak kutlanmaya
başlandı.
TEMİZLİK VE ASALET
İlk Anneler Günü Jarvis’in annesinin 20 yıl süresince haftada bir
gün dini dersler verdiği Grafton’daki bir kilisede 10 Mayıs 1908’de
407 çocuk ve annesinin katılımıyla kutlandı. Jarvis her bir anneye
ve çocuğa kendi annesinin en çok sevdiği çiçek olan karanfillerden
birer tane verdi. O günden sonra temizliği, asaleti şefkati ve
sabrı ifade eden beyaz karanfil ABD’de Anneler Günü’nün sembolü
olarak kabul edildi.
Anna Jarvis’in başlattığı Anneler Günü, giderek eyaletlere yayıldı.
Ve 1914 yılında Kongre’nin onayıyla Amerika’da resmen kutlanan bir
gün haline geldi. Sonra da bütün dünyaya yayıldı.
Türkiye’de Anneler Günü, Türk Kadınlar Birliği’nin girişimi ve
önerisi üzerine 1955 yılından beri Mayıs ayının ikinci Pazar günü
kutlanıyor.
YAPAYALNIZ ÖLDÜ
Anneler Günü’nü bütün dünyaya kabul ettiren Anna Jarvis, anne
olamadan bu dünyadan göçüp gitti. Çünkü yoğun çalışmalarından
dolayı evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya fırsat bulamamıştı. Dini
ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü Anneler Günü’nden ticari
çıkar sağlamaya çalışanlara karşı hukuki savaş açtı. Davaları
kazanamadı. Bütün gelirlerini, ailesinden kalan evini bile
kaybetti. Kalan hayatını adadığı gözleri görmeyen kız kardeşi de
1944’te ölünce sağlığı tehlikeye girdi. Ve Anna Jarvis, mutsuz,
yarı görmez ve yalnız bir halde 1948’de bir sanatoryumda 84 yaşında
öldü.