Antakya'da evler Asi Nehri'ne kaydı

Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Demirköprü Mahallesi'nde Asi Nehri kenarındaki evler depremin ardından nehre sürüklenerek metrelerce derinliklere düştü.

Antakya'da evler Asi Nehri'ne kaydı

Asi Nehri kenarındaki evlerin çevresinde oluşan yarıklar ise su doldu. Asi Nehri kenarındaki evlerden birinde yaşayan Ayşe Şahan, yaşadıklarını anlatarak, "Cehennem gibiydi. Herkes 1-2 dakika diyor ama benim için 1 saat gibiydi. Yerden su fışkırıyordu. Yarıkların içerisine düşüp suya gömülüyorduk. En son ben suya düştüm, oğlum ve eşim beni tuttu. Beni bırakıp çocuklarımı kurtarmalarını söyledim. Sonra eşim suya düştü. Çok kötüydü" dedi.

Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Demirköprü Mahallesi'nde Asi Nehri kenarındaki 9 ev deprem esnasında nehre doğru kaydı. Evlerin üzerinde bulunduğu alanda büyük yarıklar oluştu.

Asi Nehri kenarındaki evlerin çevresinde oluşan yarıklar ise suyla doldu. Köyde herhangi bir can kaybı yaşanmadı.

Nehir kenarındaki evlerden birinde yaşayan Kenan Şahan, 26 yaşındaki kızı Verde Şahan, oğlu ve eşi Ayşe Şahan'ı kurtararak evden çıktı.

Babası tarafından kurtarılan Verde Şahan'ın 2010 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlık döneminde kanser tedavisi için yurt dışına gönderdiği ve hastalığı yendiği öğrenildi.

"DIŞARI ÇIKTIK YER  YARILMAYA BAŞLADI"

Nehir kenarında yaşayanlar korku dolu anları anlattı.


Antakya'da evler Asi Nehri'ne kaydı


Nehir kenarındaki evlerden birinde yaşayan Kenan Şahan, "Ben eşim ve oğlum dışarı çıktık. Yer yarılmaya başladı kaçacak yer yoktu. Eşim kendisini bırakıp oğlumla gitmemi istedi. Üçümüz sarıldık. Suyun içerisinden çıkıp evin üzerinden geçtik. Burada bir köpeğimiz boğulmak üzereydi, onu kurtardım. Diğer hayvanlarımız canlı canlı suyun içerisinde nehre akıyordu. Su yerin altından kaynayarak çıkıyordu. Köpeğimiz bizi ilerideki okulun oraya yetiştirdi. Oraya gidince bir deprem daha oldu. Kurtulduk ama hayatımız boyunca böyle bir şey görmedik" dedi.

"YARIKLARIN İÇERİSİNE DÜŞÜP SUYA GÖMÜLÜYORDUK"

Ayşe Şahan ise  "Cehennem gibiydi. Herkes 1-2 dakika diyor ama benim için 1 saat gibiydi. Yerden su fışkırıyordu. Yarıkların içerisine düşüp suya gömülüyorduk. En son ben suya düştüm, oğlum ve eşim beni tuttu. Beni bırakıp çocuklarımı kurtarmalarını söyledim. Sonra eşim suya düştü. Çok kötüydü. Şimdi biz büyükler açlığa dayanırız ama çocuklarımız aç. Bir çadırda 15 kişi duruyoruz. Benim evim gitti, hiçbir şeyim kalmadı." dedi.

DHA (Demirören Haber Ajansı)