Artık %90 daha az tehlikeli!..
Artık %90 daha az tehlikeli!..
Hacettepe Üniversiteli gıda mühendisleri, bisküvinin pişirilmesi sırasında uygulanan yüksek sıcaklık nedeniyle oluşan kanserojen maddeyi, geliştirdikleri yeni pişirme yöntemi sayesinde yüzde 90 oranında azaltmayı başardı.
Vakum pişirmede sıcaklık düşürülüp, pişirme hızı arttırılıyor, böylece kanserojenlerin oluşumu engelleniyor. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vural Gökmen, ısıl işlemler sırasında ortaya çıkan ve insan sağlığına zarar veren maddelerin oluşumlarının engellenmesi konusunda çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
Çalışmalarının yurt içi ve yurt dışından saygın araştırma grupları ile stratejik ortaklıklar şeklinde sürdüğünü dile getiren Gökmen, ayrıca ABD ve Avrupa ülkelerinden çok uluslu şirketlerle de özellikle yüksek sıcaklıklarda pişirme işlemi sırasında gıdalarda oluşan ve kanserojen bir madde olan akrilamid oluşumunun hızlı tespiti ve sınırlandırılması üzerine işbirlikleri yaptıklarını anlattı.
Akrilamidin, kızarmış patates başta olmak üzere, ekmek, bisküvi,
kraker gibi fırıncılık ürünlerinde ve kavrulmuş kahve-kakao gibi
pişirme işleminden geçmiş gıdalarda bulunduğunu dile getiren
Gökmen, bu tip gıdalarda akrilamid varlığını ilk kez İsveçli bilim
adamlarının 2002’de rapor ettiğini belirtti.
Bu gelişmenin ardından bilim çevrelerinin gıdalarda akrilamid
oluşumunun engellenmesi üzerine çalışmalar yapmaya başladığını
anlatan Gökmen, kendi çalışma gruplarının da 2007 yılında kızarmış
patates ve patates cipslerinde kızartma sırasında akrilamid
oluşumunu azaltan bir çalışma yaptıklarını anımsattı.
KANSEROJENLER KONTROL ALTINDA
Prof. Dr. Gökmen, son araştırmalarının, Avrupa Birliği Çerçeve
Programları kapsamında desteklenen ve Fransa’nın yürütücüsü olduğu,
10 ülkeden 15 ortaklı Prometheus Projesi olduğunu bildirdi.
Projede, Türk ortakların özellikle bisküvinin pişirilmesi sırasında yüksek sıcaklık nedeniyle meydana gelen akrilamidin azaltılması üzerine çalışmalar yürüttüklerini belirten Gökmen, çalışmaları sonunda yeni bir sistem tasarladıklarını duyurdu.
Proje kapsamında, geleneksel pişirme tekniklerinin alternatifi
vakum pişirme denilen yeni bir pişirme yöntemi geliştirdiklerini
belirten Gökmen, şu bilgileri verdi: “Fırında pişirmeye bir
anlamda kurutma da denilebilir. Bu işlemi kısmi vakum altında
yaptığımızda suyun kaynama noktasının düşüyor ve kuruma/pişme buna
paralel olarak hızlanıyor. Bu yaklaşım ile sıcaklığı aşırı
yükseltmek zorunda kalmadığımız için pişme sırasında gerçekleşen
reaksiyonların hızı da ciddi şekilde yavaşlıyor veya bazı
reaksiyonlar gerçekleşmiyor. Böylece akrilamid gibi çok yüksek
sıcaklıklarda oluşan birtakım zararlı maddelerin oluşumunu kontrol
altına alabiliyoruz."
TEK BAŞINA YA DA KOMBİNE KULLANILACAK
Çalışmanın sonunda, bu pişirme tekniğiyle akrilamid gibi bir
sorunun yüzde 90 ve daha yüksek oranda yok edilebileceğini
gösterdiklerini belirten Gökmen, vakum pişirmenin bütünüyle tek
başına ya da geleneksel yöntemlerle kombine şekilde
kullanılabileceğini söyledi.
Pişirme sonrasında bisküvinin renginin de normalden daha açık
olduğuna işaret eden Gökmen, bisküviyi aşırı pişirip, öğüttükten
sonra hamura katarak renklendirebildiklerini ve böylece tüketicinin
alışık olduğu rengi yakalayabildiklerini de ifade etti.
AVRUPALI FİRMALAR İZLİYOR
Prof. Dr. Gökmen, bisküvinin fırında pişirilmesi sırasındaki kamera
görüntülerini analiz ederek akrilamid miktarını ölçen bir
bilgisayar programı da geliştirdiklerini kaydetti. Gökmen, bu
teknolojinin de dünyada ilk kez hayata geçirildiğini söyledi.
AB projelerinin sonunda akrilamid oluşumunun engellenebilmesi için pişirme sistemlerinin değişmesini önerdiklerini belirten Gökmen, “Mevcut pişirme tekniklerinin yerine yeni teknolojilere bırakması, hem ev tipi hem de sanayi tipi kullanım için belli bir zaman gerektirecek. Yeni teknolojileri endüstrinin de benimsemesi önemli” dedi.
Teknolojinin sanayide kullanımı için İspanya’da büyük bir
bisküvi firmasıyla iletişimde olduklarını ifade eden Gökmen,
“Teknolojiyi Avrupalı gıda firmaları ciddi şekilde takip
ediyor. Bu firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Ancak
teknolojinin ticarileşmesi için bir analiz yapacağız. Bu
teknolojiyi Türkiye olarak başka bir Avrupa ülkesine pazarlamayı
istiyoruz. Ancak bunun nasıl olacağına karar vermedik. Şu aşamada
biz cihazları mı yoksa ürünleri mi pazarlama konusunu
değerlendiriyoruz” diye konuştu.