Aşkınız Sallanıyorsa...
Aşkınız Sallanıyorsa...
Dünyada her üç evlilikten birinin boşanmayla sonuçlandığı ve
aşkların başladığı gibi büyük bir hızla bittiği günümüzde, gerçek
aşkı bulmak ve bunu yıllarca korumak pek de kolay olmuyor. Ancak
ömür boyu mutlu bir birliktelik yaşayan veya ilişkilerini krizden
kurtarmayı başaran pek çok çift de var. Peki, onlar hayatlarının
kadınını veya erkeğini mi bulmuşlar, yoksa bildikleri bir şeyler mi
var dersiniz?
Sorun 1: Boşvermişlik
Yeni bir ilişkiye başladığımızda, tüm yaratıcı yönümüzü ve
dikkatimizi sevgilimizin gönlünü hoş etmek için kullanırız. Ancak
bir gün fark ederiz ki artık ilişkimize emek harcamayı çoktan
unutuvermişiz.
Strateji 1: Jestlerle şaşırtın
Şimdi partnerinize hangi sevgi dolu jestlerle sürpriz
yapabileceğiniz konusuna odaklanın. Örneğin sabah uyandığında
kahvesini yatağına götürebilir, banyo yaparken sırtını
keseleyebilisiniz. Bir önerimiz daha var: Artık partnerinize
"canım", "aşkım" gibi genel bir ifadeyle değil, adıyla seslenin ve
onun dikkatini çekinceye dek bekleyin. Ardından, gözlerinin içine 3
saniye boyunca sevgiyle bakın. Ve hiçbir şey söylemeden
dudaklarından hafifçe öpün. Bu önerilerimizi sık sık
tekrarlarsanız, emin olun ki sevgiliniz iş çıkışında soluğu
yanınızda alacaktır.
Sorun 2: Kısır konuşmalar
Bir zamanlar birbirinizle sohbet etmeye doyamadığınız için kimi
zaman sabaha kadar uykusuz kalır, yatağa girince bile konuşmaktan
kendinizi alıkoyamazdınız. Peki ya şimdi? Günlük iletişiminiz artık
sadece şu cümlelerle sınırlı kalıyor, değil mi? "Günün nasıl
geçti?"... "Her zamanki gibi yoğun"... Rutin, bir o kadar da
monoton olan bu tarz konuşmalar, aşk hayatınızın da tüm renklerini
silip süpürüyor!
Strateji 2: Sohbet edin
Sohbet etmek için birbirinize zaman ayırın. Bunun için her hafta
mükemmel bir sofra hazırlamanız da gerekmiyor, akşam yemek yerken
birbirinize 15 dakika zaman ayırmanız bile yeterli aslında.
İlişkinizin televizyon karşısında rutinleşmesine de izin vermeyin.
Eski günlerdeki gibi doyurucu bir sohbet için size bir önerimiz
var: Sevgilinizin ilgisini çekebilecek konuları tekrar dikkatle
gözlemleyin. Ve sohbet sırasında bu konulara ağırlık vererek,
sohbetten keyif almasını sağlayın.
Sorun 3: Tutku azalıyor
Yapılan araştırmalara göre; yaşam alışkanlıkları ve kişilikleri
birbirine benzeyen çiftler daha mutlu oluyor. Ancak ilişkinin
başlangıcında çok hoşumuza giden bu konfor, hızla "tutku"nun
kaybolmasına yol açabiliyor. Çünkü insanlar ilişkilerinde heyecan
arıyor ve uzun süreli birlikteliklerde sıkılma noktasına
gelebiliyor.
Strateji 3: Özel alanlar yaratın
Tek başınıza yapmak isteyeceğiniz çok şey olmalı; belki Aikido veya
dans kursuna gitmek, arkadaşlarla buluşmak, hatta belki de tatile
çıkmak gibi. Birbirinizden bir şeyler öğrenmek ve konuşabileceğiniz
yeni konular bulmak ilişkinizi monotonluktan kurtaracaktır. Üstelik
birbirinize duyacağınız özlem de ilişkinizi yeniden alevlendirir.
Tabii ki aynı özgürlüğü eşinize de tanımalısınız. Önemli olan
dengeyi koruyabilmek: Ne birlikte; ne de ayrı!
Sorun 4: "Seviyorum" demiyor
Sevgiliniz size en son ne zaman "Seni seviyorum" dedi. Nedense
artık bu cümleyi kurmaya pek de yanaşmıyor. Siz de haliyle "Yoksa
artık beni sevmiyor mu?" diye endişeleniyorsunuz. Partneriniz sizi
büyük bir olasılıkla hálá aynı yoğunlukta seviyor ama artık bunu
size aktarmayı ihmal ediyor. Ayrıca her insanın aşkını ifade
etmekte kendine özgü bir dil kullandığını da unutmayalım. Birlikte
zaman geçirmek, sorumlulukları yerine getirmek, şefkatli kelimeler
sarf etmek de sevginin en önemli göstergelerinden.
Strateji 4: Aşkın dilini kullanın
Keyifli bir sohbet anında karşılıklı olarak şu cümleleri
tamamlamaya çalışın: "... dediğinde beni sevdiğini hissediyorum",
"... yapmadığında rahatsızlık duyuyorum"... Eğer partnerinizin
ihtiyaçlarını ve isteklerini bilirseniz, onun duygularına daha
kolay karşılık verebilirsiniz. Tabii aynı şekilde sevgiliniz de...
Böylece sevildiğinizi hissedersiniz.
Sorun 5: Heyecansız seks
Uzmanlara göre yatak odasında kara bulutların dolaşmasının nedeni,
cinsel isteksizlik değil, eşler arasındaki özel iletişimin artık
kaybolmaya yüz tutması. Bir başka deyişle eşlerin yatak dışında
artık birbirlerine açılmamaları ve bedensel olarak yakınlık
kurmamalarından kaynaklanıyor.
Strateji 5: Odanızı renklendirin
Size mutlaka uç şeyler yaşayın demiyoruz ama unutmayın ki seks
mekanı her zaman yatak odanız olmak zorunda değil; bir sinemada
veya sahil kenarında eşinizle küçük kaçamaklar yaparak cinsel
yaşantınızı renklendirebilirsiniz. Ayrıca eşinizle, cinsel
yaşantınızın dışında başka paylaşımlar olmasına da özen gösterin;
güven, sevgi, saygı ve dayanışma gibi... Oyun parkında çocuklar
gibi oynayabilir, salıncaklara da binebilirsiniz. Bu tür
davranışlar birbirinize açılmanızı sağlar ve sizi özgür
kılar.