Avrenizma belirti vermiyor!..
Avrenizma belirti vermiyor!..
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği Nöroradyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Hakan Selçuk, anevrizma oluşumundaki faktörlerin başında hipertansiyon, sigara kullanımı, genetik yatkınlık, travmaya bağlı damar duvarının zedelenmesi ve bazı enfeksiyöz hastalıklara bağlı gelişimin geldiğini belirterek, "Hastalar için söylenmesi gereken en önemli durum, anevrizma oluşumuna neden olan sigaranın kati surette bırakılması ve tansiyonun stabilize edilmesidir" dedi.
Doç. Dr. Hakan Selçuk, beyin anevrizmasını, "beyin atardamarlarındaki zayıf bir noktadan damarın balonlaşması" şeklinde tanımladı. Selçuk, balonlaşmanın genellikle damardaki kas dokusundaki zayıflıktan veya yetersizlikten meydana geldiğini anlattı.
Anevrizmaların doğuştan olabildiğini veya edinsel nedenlere
bağlı da meydana gelebildiğini kaydeden Selçuk,
"Anevrizmalar için korkulan en büyük risk, patlayarak beyin
zarları arasında kanama oluşturmasıdır. Kanayan hastalarda ciddi
sorunlar hatta ölüm bile oluşabilir. Kanamış hastaların, tekrar
kanama riskini ve ölüm riskini azaltmak için mutlaka tedavi
edilmeleri gerekmektedir" diye konuştu.
40-50 YAŞA DİKKAT
Anevrizmaların görülme sıklığının, yüzde 2-6 olduğunu belirten
Selçuk, şu bilgileri verdi:
"Çocuklarda nadir olmakla beraber her yaşta görülebilir.
Anevrizma görülme sıklığı yaşla birlikte artabilir. Görülme yaşı
genellikle 40-50'dir. Kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla
görülme sıklığı var. Anevrizma oluşumundaki faktörlerin başında
hipertansiyon, sigara kullanımı, genetik yatkınlık, travmaya bağlı
damar duvarının zedelenmesi ve bazı enfeksiyoz hastalıklara bağlı
gelişim gelmektedir. Beyin anevrizmalarının çoğunluğunun belirtisi
yoktur. Beyin anevrizmaları genellikle beyin kanaması ile ortaya
çıkar.
BAŞ AĞRISI VE MR'DA ÇIKABİLİR
Kanamamış anevrizmalarının bazıları baş ağrısı ve başka
sebeplerle yapılmış bir MR incelemesinde ortaya çıkabilir. Bazıları
ise eğer kanamadan çok büyürlerse beyin dokusuna veya
komşuluğundaki sinirlere bası yaparak bulgu verip saptanabilirler.
Bazıları ise çok büyüyüp içerisinde pıhtı oluşup ve bu pıhtının
kopması sonucu felç oluşturarak ortaya çıkarlar. Anevrizması olan
hastaların önceden tespiti çok mümkün değil. Bu hastalar,
genellikle tesadüfen yapılan bir MR veya tomografi beyin
görüntülemesi esnasında saptanırlar. Kanayan anevrizmalar koma gibi
çok ciddi klinik bulgularla, hatta ölümle bile
sonuçlanabilir."
"ŞİMDİYE KADARKİ EN KÖTÜ AĞRI
DENEYİMİ"
Doç. Dr. Selçuk, çoğu anevrizma kanadığında veya kanayacağı zaman
hastalarda genellikle çok şiddetli baş ağrısı olduğuna dikkati
çekerek, hastaların bu baş ağrısını, "Şimdiye kadarki en
kötü ağrı deneyimi" olarak tarif ettiğini söyledi.
Anevrizmaların, beyin tomografisi veya beyin MR incelemelerinde
görülebildiğini, ancak MR anjiografi veya daha duyarlı olarak BT
anjiografik incelemelerde kolaylıkla saptanabildiğini belirten
Selçuk, şöyle devam etti: "Beyin anevrizmaları genellikle
kanayarak ortaya çıkarlar. Kanama riski anevrizmanın boyutunun
yükselmesi ile artmaktadır. Anevrizması olan hastalarda yıllık
kanama riski yüzde 2 civarındadır. Kanayan hastalarda ise ilk 2
hafta içinde kanama riski yüzde 20, ilk 6 ayda yüzde 50 oranında.
Kanayan hastaların yarısı hastaneye ulaşamadan ölmektedir. Eğer
tedavi edilmezlerse tekrar kanama oranı yüksek olduğu için ölüm
oranı daha da artmaktadır. Diğer yarısında ise çok şiddetli bir baş
ağrısı olabileceği gibi koma gibi çok şiddetli klinik durum da
ortaya çıkabilir."
"ANEVRİZMALARIN İLAÇLA TEDAVİLERİ YOK"
Hakan Selçuk, anevrizmanın tedavisinin mümkün olduğunun altını çizerek, "Anevrizma tespit edildiğinde ne zaman patlayacağı belli olmayan veya her an patlayabilecek bir saatli bomba olduğunu düşünüp hemen tedavisini düşünmek gerekmektedir. Kanamamış veya kanamış anevrizmalarda tedavi anevrizma kesesinin doldurularak kese içerisine bir şekilde kan girişini önlemektir. Yöntemi cerrahi veya endovasküler yolla tedavi dediğimiz damar içinden tedavi seçenekleridir. Anevrizmaların ilaçla tedavileri yoktur" dedi.
Kanamış hastalarda iyileşme sürecinin haftalarla
ölçülebileceğine dikkati çeken Selçuk, şu bilgileri verdi:
"Tedavi tam başarılı olsa dahi, beyin kanamasına bağlı
olarak hastalarda genellikle ilk 2 hafta içerisinde iki önemli
komplikasyon görülebilmektedir. Bunlar vasospasm dediğimiz
damarlarda kasılmaya bağlı felç geçirme riski ve hidrosefali
dediğimiz beyinde su toplaması olayıdır. Kanamış hastaların, bu
risklerden dolayı genellikle bu süre zarfında hastanede bakımları
yapılmaktadır. Hastalar için söylenmesi gereken en önemli durum,
anevrizma oluşumuna neden olan sigaranın kati surette bırakılması
ve tansiyonun stabilize edilmesidir."
HÜRRİYET İNTERNET SİTESİ