Ayrılık çanlarını duymuyor musun?

Ayrılık çanlarını duymuyor musun?

Ayrılık çanlarını duymuyor musun?

Sevdiğiniz insanın sizsiz yola devam etmeyi daha uygun bulduğunu öğrenmek kadar kalp kırıcı bir şey olamaz. Ardından gelen dönemde çekilen acının da etkisi ile kendisini de suçlamaya başlar insan… Halbuki ilişkide sorun yaşandığına dair küçük işaretler olduğu gibi daha köklü sorunlardan kaynaklanan ve ilişkinizin muhtemelen sona doğru yaklaştığını gösterenler de var. Ve belki de bunları fark etmiş olsaydınız, en azından kendinizi hazırlamaya fırsatınız olurdu.

Partneriniz kendisini fiziksel ya da duygusal olarak uzak tutmaya başlar. Herhangi bir uzaklaşma eylemi kırmızı bayrakların ilkidir, duygusal ya da fiziksel… Fiziksel mesafe, partneriniz sizin için gittikçe daha az zaman ayırmaya başladıkça büyür. Aniden, daha önce çift olarak gerçekleştirdiğiniz tipik aktiviteleri geçiştirmeye başlar. Duygusal mesafe, daha az göze batar önceleri ama ilişkinizde ters giden bir şey olduğuna dair çok güçlü bir göstergedir. Sizinle iletişim kurma şeklinde bir farklılık hissettiniz mi, göz kontağından kaçınmak ya da farklı bir ses tonu ile konuşmak gibi? Ya da çoğu konuşmanız artık sıkıcı ve önemsiz olduğunu? Ve hatta yakın gelecek dahi olsa ikinize dair plan yapmaktan kaçındığını?

Günlük rutininde büyük değişimler yapıyorsa. İlişkinizin sona yaklaştığına dair bir diğer önemli işaret, onun kişisel takvimini tamamen yeniden organize etmesi ve bu yeni düzenlemede size ayırdığı zamanın bariz şekilde azalmasıdır. Bazen kariyer değişikliklerinin buna gerçekten sebep olması mümkün olduğu halde, uzatılan mesailer sabahın ilk ışıklarını buluyor ve gittikçe sıklaşıyorsa, konunun biraz daha üzerine gitmek gerekebilir. Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da partnerinizin tamamen yeni bir arkadaş grubu ile vakit geçirmesidir. Eğer bu yeni grup mutlu, evli ve Pazar sabahları çocukları kurslarına bırakmak için erken uyanan arkadaşlardan oluşuyor ise endişelenmeye gerek yok. Ama aksi halde alarma geçme zamanıdır.

Tartışmalarınız bile eskisi gibi değil. Sürekli tartışmak elbette bir ilişkinin en güzel yanlarından biri değildir ama günlük küçük tartışmaların tamamen kesildiğini gördüğünüzde sevinmek için acele etmeyin. Bu tür geri çekilmeler partnerinizin artık bu ilişkiye eskisi kadar duygusal yatırımda bulunmadığını gösterebilir. Yüzleşmelerden çabucak geri çekilmek, partnerlerinden tamamen yılmış ya da önemsemeyi tamamen kesmiş insanların ortak davranışıdır. Elbette, tam tersi de bir uyarı işareti olabilir! Hangi sebepten olursa olsun bir ilişkiyi bitirmek isteyen insan olarak kötü hissetmek ve bunun yaratacağı vicdani rahatsızlık sonucu partneriniz hiç olmadığı kadar üzerinize gelebilir ve hatta sizin de kendinizi kötü hissetmenize sebep olacak bir şeyler yapmanızı sağlayana kadar damarınıza basabilir. Bu sadece atacakları bir sonraki adımı kolaylaştırır…

Fiziksel samimiyet her zamankinden daha az. Partneriniz ‘fiziksel mesafe’yi bir sonraki aşamaya taşıdığında, sarılmak, masajlar, ön sevişme gibi aşka dair fiziksel kontakların neredeyse tümünün ortadan yok olduğunu fark edeceksiniz. Bu tür fiziksel temasların, ikili ilişkilerde çok önemli olduğunu biliyoruz, bu yüzden bunların azalmasını yağmur yağmak üzere iken tavanda oluşan ve gittikçe büyüyen bir çatlak olarak nitelendirebiliriz. Dokunuşlardan uzak durmak kimi kadınlara göre ilişkideki güçlü taraf olmak için kullanılan bir taktik olsa da erkekler bunu yaptığında, bunun sebebi ya ilgilerini kaybetmeleridir ya da alternatif olana yönelmeleri…

Konular Kadın / Bakım