Ayşe Tolga'nın mutlu aile hayatı
Minik bir yer mantarı gibi, eve gelen herkesi önce baştan aşağı süzen sonrasında da yanına gidip bıcır bıcır konuşmaya başlayan Can Yael’i (2) ilk gören annesine benzetmekte haklı.
* ‘Seksenler’ dizisi sizin için oyunculuğa iyi bir geri
dönüş oldu. Dizi setlerinin yoğun ve plansız olduğundan şikayet
eder hep oyuncular. Kızınızla birlikte nasıl idare ediyorsunuz
seti?
Setimi evime göre ayarladığım için kolay oluyor. Sit-com setleri,
her zaman hızlı ve kısadır. Set genelde üç gün, zaten benim işim
iki yarım günde bitiyor. Çok rahat bir program oldu, bu nedenle
benim de içim rahat.
* Sizi televizyonda görünce ne yapıyor Can Yael? Hoşuna
gidiyor mu?
Evet çok gülüyor, “Anne!” diyor. Bana
bakıp çığlıklar atıyor.
* Kızınızla geçirdiğiniz bir günü anlatır
mısınız?
Sabah-akşam mutlaka tüm aile aynı sofrada yemek yeriz. Onun dışında
biz her şeyi Can Yael’le yapıyoruz gibi bir durumumuz var. Ondan
uzak ve uzun bir seyahate gitmedik. Beraber evcilik oynamayı ve
resim yapmayı çok seviyoruz. Özellikle yemek yapmayı seviyor, biz
de bu oyunu sık oynuyoruz. Dans etmeye ve müziğe de meraklı olduğu
için evde bol bol müzik yapıyoruz. Kek, kurabiye de yaparız! Pazara
alışverişe gideriz. En çok da balıkçıya girip balık almayı sever.
Sosyal bir çocuk o; dışarıda olmaya bayılıyor.
* Size, “İyi ki kızım var hayatımda” dedirten anlardan
birkaç tanesini paylaşır mısınız?
Kızların daha
paylaşımcı, sakin ve şefkatli olduğunu gözlemliyorum. Ama
evlatlarımız her şeyimiz, iyi ki kızım var dersem erkek annelerine
ayıp etmiş olurum. Bence tüm bebekler harika!
“Caillou delisi bir kızım oldu”
* Kızlar erken başlıyor ‘onu giyerim, bunu
giymem’lere... Sizde durum nasıl? Yael başladı mı kendi
zevkini giyimine yansıtmaya?
Çok başlamadı. Seçiyor ama benim seçtiklerimi daha çok beğeniyor.
Ben iki alternatif sunarak, ona kendi seçimlerini yapması konusunda
destek veriyorum.
* İki yaş sendromunu kolay atlattı mı? Uzman desteği
alıyor musunuz kızınızla doğru iletişim kurabilmek
için?
Tabii ki zorlandığım yerler var. Bana çok düşkün olması yoğun iş
tempomda biraz beni zorluyor. Ancak ona şefkat ve özen gösterdiğim
müddetçe sakinleştiğini görmek muhteşem! Sevgi gerçekten her şeyin
başı.
* Oyuncak alışverişi de en önemli maddelerden biri.
Bilinçli seçimler yapmak için nasıl bir yol
izliyorsunuz?
Oyuncaklar bir muamma. Tüketici olmadan değerini bilerek bir
oyuncakla oynasın istiyorsunuz, ancak bu imkânsız! Her gelen bir
oyuncak getiriyor. Ben ünlü çocuk markalarının kölesi olmadan,
hayal gücü sınırsız bir çocuk yetiştirmek isterken, bir anda
Caillou delisi bir kızım oldu.
* Aromaterapist bir anne olarak bebeğinizde hangi
ürünleri, hangi doğal malzemeleri kullanıyorsunuz?
Bu konuyla ilgili dört saatlik bir atölye çalışması yapıyorum,
herkesi beklerim. Anneler olarak bebeklerimizi güvende hissettirmek
başlıca görevimiz. İlaç ve doktor odaklı olmaktan
uzaklaşmalı, doğala ve sağlıklı olana yönelmeliyiz. Sadece doğal
şeyleri yemek ve hayatımızda tutmak gerekiyor. İşlemden geçirilmiş,
seri üretim etleri, sentetik içerikli gıda, kozmetik, tekstil,
temizlik malzemesi kullanmamak da önemli.
* Kızlar bu yaşlarda durmadan konuşuyor... Sizde durum
nasıl?
Sürekli olarak kitap okumamı istiyor. Evcilik
oynuyoruz, oynadığımız oyunlarla ilgili pek çok konuşuyor.
* Babasıyla ilişkileri nasıl?
Babasına
bayılıyor! Babası onun dans partneri ve oyun arkadaşı.
“Önceliğimiz bakıma muhtaç çocuklar”
* Bu arada Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu’nun
faaliyetleri nasıl gidiyor?
Kısaca STET çok taze bir
dernek. Adından da anlaşılacağı gibi, ebeveynlik konularının
tamamını kapsayan geniş bir yelpazede, ama bir o kadar da niş
durumlara ve kişilere yönelik çalışıyor. Ekibimiz şu anda
profesyonel hayatta başarılı işlere imza atan iş kadınlarından,
akademisyenlerden meydana gelen bir oluşumda. Bu da daha uzun
vadeli ve kalıcı çözümlere odaklanan projelerimizle kendini
gösteriyor. Önceliklerimiz, bakıma muhtaç çocuklar; anneler ve
hamileleler; ihtiyaç sahibi hamileler (psikoloijik veya maddi);
ihtiyaç sahibi süreğen hastalığı olan çocuklu aileler; bakıma
muhtaç, işsiz ve çalışamaz durumda babalar; ihtiyaç sahibi çok
çocuklu aileler.
* Nasıl planlar var dernekle ilgili?
Derneğimiz için uzun soluklu ve faydasını etkili hissettirecek
büyük birkaç proje için çalışıyoruz. Profesyonel ekiplerimiz
haricinde saha çalışmalarımız bizi destekleyecek,
organizasyonlarımıza yardımcı olmak isteyen herkesi bekleriz.
“KIZIMIN BÜYÜMESİNİ İZLEMEK İSTEDİM”
Doğal Kozmetik markam Aisha’yı beklemeye almıştım. Nedeni kızımın iyice büyümesini izlemek istememdi. Ancak bu süre zarfında boş durmadım. Çocuk dergilerinde bütünsel anne ve bebek bakımı üzerine yazılar yazdım. Reşitpaşa’da Doğal Terapiler Akademisi isimli bir okul açtım. Doğal terapileri yakından tanımak, derinleştirmek isteyenlere hizmet veriyorum. Aromaterapi, bebek ve anne bakımı ve doğal kozmetikler ile ilgili atölye çalışmaları düzenliyorum.
Pınar Çelikel