BABASININ SÖZÜ İLE ALBÜM YAPTI

Ünlü manken Tuğba Özay Arena dergisinin son sayısına ilginç açıklamalar yaptı. Özay yakında çıkacak yeni albümü 'Armoni'yi, cezaevindeki acılarını, İtalyan sevgilisini ve 2009 yılından beklentilerini içtenlikle anlattı.

* Tuğba Özay'ı 'kağıt bebek' olarak değil, samimiyetiyle 'gerçek' bir kadın olarak tanıyoruz. İnsanlarla bu iletişimi nasıl sağladınız?
İnsanların hakkımda böyle düşünmeleri beni çok mutlu ediyor. Bu yakınlık kendiliğinden oluştu. Mayamda ne varsa o ortaya çıkıyor. Benim içimde olan şeyler başkaları tarafından keşfedildikçe, işte bu yakınlık gelişti.

ACILARLA GÜÇLENDİM
* Zorluklarla mücadele edebilen güçlü bir karakteriniz var. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Bu çocukluğumdan beri böyleydi. Tek çocuk olduğum için belki de yalnızdım. Bu yalnızlık tek başıma kaldığım zamanlarda benim kendime yetebilmemi sağladı. Tabii bunda ailemin de çok etkisi var. Ailem her zaman beni sosyal aktivitelere yönlendirdi. Yıllarca sporla uğraştım. Bale yaptım, gitar çaldım, tiyatroda oynadım, çok kitap okudum. Bunlar bana tecrübe getirdi. Biliyorsunuz geçtiğimiz yıl başımdan çok kötü bir olay geçti. Bu olayda bir kurbandım ben. Ama bu er ya da geç gerçeğe kavuşacaktır.

* Neler yaşadınız biraz anlatır mısınız?
O dönem yaşadıklarım beni güçlendirdi. Nietzche'nin dediği gibi 'Öldürmeyen acı güçlendirir.' Çok çektim ama oturup dertlenmedim. Kendimi alkol ya da başka kötü alışkanlıklarla teselli etmedim. Benim inançlarım var. Dört duvar arasındayken nefes alamadığımı hissedene kadar ağladığım zamanlar oldu. Ama bir süre sonra anladım ki, ben artık daha güçlüyüm. Bir baktım, kendi acımı unutup etrafımdaki insanlara destek olmaya başlamışım. İçimdeki asiliği hiçbir zaman durduramam. Ama bu asilik kimsenin zararı için değil; aksine kötülüğe, haksızlığa karşı... Bir Jeanne D'arc'lık var karakterimde.

TATLI SERT BİR KADINIM
* Çizdiğiniz bu güçlü ve sert kadın imajı ilişkilerinizi nasıl etkiliyor peki?
Güçlü olduğum doğru ama çok sert olduğumu söyleyemem. Çocukluğumdan beri hep lider konumunda oldum. Bu durum şimdi genç bir kadın olarak hayat mücadelesinde güçlü olmamı sağladı. Ben öleceğimi bilsem, kimsenin önünde boyun eğmem; karşımdaki kim olursa, sıfatı ne olursa olsun. Hakkımın yendiğini görürsem asileşirim. Ama bunu sertlik olarak görmüyorum. Aslında çok da duygusalım. Oyun oynayan bir çocuk görsem veya yaşlı bir çifte rastlasam duygulanırım. Tatlı sertim. Ama bu durum ilişkilerime olumsuz yansımıyor. Tek problem şu; adamlar aşık oluyor. Erkek ilişkiyi taşıyamadığında ilişki çelişkiye dönüyor. Birtakım şeyleri sindirerek yaşamak lazım. İlişkilerimde hep çok sevilen bir insan oldum. Ben de çok sevdim, tutkulu aşklar yaşadım.

ÜÇ ŞARKININ SÖZLERİ BENİM
* Çok yakında bir albümünüz çıkacak. Heyecanlı mısınız?
Çok! 'Armoni' adlı albümüm benim çocuğum gibi oldu. Kimsenin beklemediği bir albüm olacak. Herkes kendinden bir şeyler bulacak. Hatta son yılların en başarılı albümlerinden biri. Yıllardır bana teklifler geliyordu ama hep erteledim. Doğru zaman bu zamanmış.

* Albümdeki şarkı sözleri de tamamen size ait değil mi?
Aslında 15 şarkıdan üçünün sözleri bana ait. Bir de bestem var. Diğer iki şarkıyı da babam yazdı. Tam bir aile albümü... Ben çocukluğumdan beri sürekli bir üretkenlik içindeyim. Yazmayı çok seviyorum. Şimdiki amacım 'Bedel' adlı kitabımı senaryolaştırmak. Kitabın görsel olarak da kitlelere ulaşmasını istiyorum. Bunun için Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay'dan da destek bekliyorum.

* 2009 yılından beklentileriniz neler peki?
Dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte çalışmalarım olacak çünkü şarkılarımda hem Doğu hem Batı müziği unsurları birarada bulunuyor. Bu albümün başarısı benim için çok önemli. Bunun dışında yakında UNESCO ya da UNICEF'le de çalışmak istiyorum.

* Bir dönem siyasetle ilgilendiniz. Türk siyasetinin durumunu nasıl buluyorsunuz?
Aslında Türkiye'nin siyasi durumunu hiçbir zaman iç açıcı bulmadım. Bugün her duyarlı genç de benim gibi düşünüyor. Değerli siyaset adamları var ama birlik oluşmadığı sürece bazı şeyler gerçekten zor. Sokak kavgası seviyesinde ağız dalaşları oluyor. Politikacılar bireysel düşünüyor ve insanlar için bir şey yapmıyorlar. Bu gerçekten beni siyasetten soğuttu.

* Peki sizin için ideal siyaset adamı kim?
Babamın olmasını isterdim. Çok büyük bir bilgi birikimi var ama babam da alavere dalavere bilmediği için politikacı olamaz. Siyasetçi dürüst olmalı. Mesela Bülent Ecevit öyleydi. İsmail Cem'i de severdim. Genç siyasetçilerden bahsetmek isterim ama sıra gençlere gelmiyor. Tuğba sır gibi İtalyan Tuğba sır gibi İtalyan Tuğba Özay'ın sır gibi sakladığı İtalyan sevgilisi. Tuğba Özay'ın sır gibi sakladığı İtalyan sevgilisi..

Türkiye'den ayrılmam

* Günlük hayatınızda neler yapıyorsunuz peki?
Spor yapmayı seviyorum. Bu sıralar oksijen terapisine merak sardım. SPA'lara bayılıyorum. Kendimi şımartmayı seviyorum. Kimse bilmez bazen Darülaceze'yi ziyaret ediyorum. En son gittiğimde beni karşılarken sordular 'Tuğba Hanım kameralar nerede?' diye... O kadar alışmışlar ki oraya kameralarla gelmelerine. Oturuyorum oradaki insanlarla. Saatlerce dertleşiyoruz. Bazen de çiftliğime gidip köpeklerimle ormanda yürüyüş yapıyorum.

* Aşk hayatınızda ne gibi gelişmeler var?
Bir süredir mutlu giden bir beraberliğim var. Sevgilim İtalyan ve İtalya'da yaşıyor. Bu yüzden sürekli yanına gidip geliyorum. Ama asla Türkiye'den ayrılmak gibi bir planım yok. Vatanımı , toprağımı ve insanımı çok seviyorum çünkü.

Arena