Bahar Alerjisinden nasıl korunulur?
Bahar Alerjisinden nasıl korunulur?
İlkbaharın gelişini hepimiz aynı keyifle karşılayamıyoruz ne
yazık ki… Bahar ayları bazılarımız için alerjik hastalıkları da
beraberinde getiriyor. Bu durumun bir numaralı sorumlusu polenler,
yani çiçek tozları. Bahar alerjisi kendisini burun akıntısı,
sürekli hapşırık, sulanmış gözler, kaşınan ve kabaran cilt,
öksürük, nefes tıkanıklığı ve göğüs hırıltısı olarak belli
ediyor.
Memorial Suadiye Tıp Merkezi, Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm.
Dr. İlkay Keskinel, alerjiyi; “Zararlı olarak kabul edilmeyen
çevresel etkenlere karşı vücudun aşırı tepkisi” olarak tanımlıyor.
Duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olan maddelere
‘alerjen’ deniyor. Genetik eğilimi olan kişilerde çevresel
faktörlerin etkisiyle de ortaya çıkabiliyor.
Polen alerjisi
Polenler, ballarda rüzgârla yayılarak oldukça geniş bir çevreyi etkiliyor. Aslında bu çiçek tozları, bitkilerin erkek tohumları. Genellikle, renkli, kokulu çiçeklerin büyük polenleri, bitkilerin cezbedici özellikleri nedeniyle böceklerle taşınıyorlar. Havaya yayılmadıklarından, alerjiye neden olmaları çok olası değil. Ama küçük polenler, rüzgarla taşındıklarından, bitkiden kilometrelerce uzaktaki kişide bile alerjiye neden olabiliyorlar.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, en çok alerjiye
neden olan polenler arasında; kızılağaç, fındık, zeytin, kavak,
çayır otu, pelin, arpa, buğday, yulaf ve çavdar polenlerinin
olduğunu söylüyor.
Ağaç polenleri daha çok şubat-mayıs, ot polenleri mayıs-haziran
aylarında, yabani ot polenleriyse yaz ortasından sonbahara dek
yakınmalara neden oluyor. Sabah saatlerinde havadaki polen miktarı
genellikle daha fazla. Yağmurlu günlerde havada uçuşan polen
miktarı azaldığından polen alerjisi olan kişiler rahat ediyor.
Sıcak ve rüzgârlı günlerdeyse polen yayılımı artıyor.
Saman nezlesi
Polenler, saman nezlesi (alerjik nezle) belirlilerini tetikleyebilir. Alerjik nezlesi olan bazı hastalar, mikrobik bir solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerini düşünebilirler. Şikâyetin 1-2 hafta sürmesi durumunda, kişinin mutlaka bir doktora başvurması gerekir. Saman nezlesinden korunmada ilk adım, hastanın hangi polene karşı alerjisinin olduğunun saptanmasıdır. Bunun için, hızlı ve kolay uygulanan deri testlerinden, kimi zaman da kan testlerinden yararlanılır. Alerji yapan etken saptandığında, kişi bundan olabildiğince uzaklaşmalıdır. Tedavide alerji önleyici ilaçlardan da yararlanılır. Uygun kişilerde aşı tedavisi de belirtilerin giderilmesine yardımcı olabilir.
Baharda astım
Astım, akciğerlerimiz içindeki hava yollarının, yani
bronşlarımızın, çeşitli uyaranların etkisiyle yaygın olarak
daralmasıyla ortaya çıkan kronik bir hastalık. Astımın ortaya
çıkmasında hem kalıtsal hem de çevresel faktörlerin rolü var.
Astımın pek çok türü var; ancak temel olarak iki önemli çeşidi
biliniyor; alerjik astım ve alerjik olmayan astım. Nefes darlığı,
hava açlığı, öksürük, balgam çıkarma, göğüste tıkanma hissi gibi
belirlilerle seyreden aslım, bahar aylarında polenlerin
yayılmasıyla renklenebiliyor.
Polen alerjisi olan asrım hastalarının şikâyetleri, alerjik
oldukları polenlerin yayıldığı haftalar ve aylar boyunca
artabiliyor. Alerjik astımın temel özelliği, hastanın duyarlı
olduğu bir ya da daha fazla alerjinin (ev akarları, evcil
hayvanlar, polenler, küfler, gibi) olması. Bu duyarlılık, alerjik
deri testleri ya da kanda IgE ölçümü ile gösterilebiliyor.
Alerjik astım, genellikle, İlk belirtilerini çocukluk döneminde
veriyor. Hastada veya ailesinde; alerjik nezle, egzama, ilaç
alerjisi, besin alerjisi ve diğer alerjik hastalıklara çok sık
rastlanıyor. Alerjik astım, ilaç ve aşı tedavisine çok iyi cevap
veriyor. Bu hastaların tedavilerinde kullanılan ilaçların, bahar
aylarında yeniden düzenlenmesi gerekebilir.
Çapraz alerjiye dikkat
Razı kişilerde polen alerjisi vardır. Bu kişiler, hassasiyetleri olan bitkilerle aynı aileden olan bitkilere karşı da reaksiyon gösterebilirler. Buna ‘çapraz alerji’ denir. Örneğin, huş ağacı polenine alerjisi olan kişiler; elma, armut, havuç, kereviz ve domates yediklerinde dudaklarında ve damaklarında kaşıntı olabilir.
Nereden hemen kaçmalı?
Yüksek binalarla çevrili sokaklarda, binaların yüzeyi statik
elektrik nedeniyle polenleri çeker. Buna karşılık, deniz
kenarlarında çok az polen bulunur. Birçok araştırma, hava
kirliliğinin polenlere duyarlılığı artırdığını gösteriyor.
Özellikle de yoğun trafik olan bölgelerde yaşayan ve dizel
partiküllerine ve poliaromatik hidrokarbonlara maruz kalan
kişilerde, polen duyarlılığı daha kolay oluşuyor.
Alerjik deri testleri
Prof. Dr. Küçükusta, alerjik hastalıkların tanısında en çok
başvurulan tanı yönteminin alerjik deri testleri olduğunu söylüyor.
Bu testlerle, hastanın duyarlı olduğu alerjenler belirlenebiliyor.
Alerjik deri testleri; basit, güvenilir, çabuk sonuç veren,
tekrarlanabilirliği yüksek, maliyeti düşük tanı yöntemleridir. Bu
testler, bu konuda eğitim görmüş, deneyimli kişiler tarafından
yapılmalı ve okunmalıdır.
Test yapılmadan önce her hastadan hastalığı hakkında ayrıntılı
bilgi alınır. Hastanın maruz kalabileceği alerjenler, belirtilere
neden olan faktörler, mesleği, hobileri, evde beslenen hayvanlar,
yaşadığı bölgenin polen özellikleri öğrenilmelidir. Deri testleri,
ya sırt derisi ya da ön kolun iç yüzeyindeki deri üzerinde yapılır.
Deri testlerinin yapılmasında başlıca iki yöntem vardır;
Deri üstü yöntem: Deri üzerine damlatılan alerjen, derinin
özel bir İğne ile delinmesi ya da derinin çizilmesiyle deri içine
sızdırılır.
Deri içi yöntem: Alerjen, ince uçlu bir enjektör
aracılığıyla doğrudan deri içine verilir.
Alerji aşısı
Aşı tedavisi yani ‘immünoterapi’, alerjik hastalıklarda
kullanılan en temel tedavi yöntemi. Aşı tedavisi, hastanın duyarlı
olduğu alerjenlerin, giderek artan dozlarda hastaya verilmesiyle
uygulanıyor. Bu yöntemde, herhangi bir İlaç enjeksiyonu söz konusu
değil.
Prof. Dr Küçükusta, alerjik nezlenin tedavisinin immünoterapi
olduğunu söylüyor. Ru tedavinin uygulandığı hastaların bağışıklık
sisteminde birçok değişiklikler meydana geliyor. Bu sayede,
hastanın alerjenlere karşı duyarlılığının azalması yanında,
burundaki alerjik iltihap da geriliyor. Bunun sonucunda, nezle
belirtileri hafifliyor ve tekrarlaması azalıyor. Hastanın ilaç
ihtiyacı ortadan kalkıyor. Etkisi, tedavi bitlikten sonra da ömür
boyu ya da uzun yıllar devam ediyor.
Başarı şansı çocuklarda, genç erişkinlerde ve tedaviye erken
başlanan hastalarda daha fazla. Enjeksiyonla uygulanabildiği gibi,
ağız veya burundan damla şeklinde de vücuda verilebiliyor. 5-50 yaş
arası hastalarda iyi sonuç veriyor.
Kaynak: saglikveguzellik.net