Barışa davet...

Yasemin Kutsi Aslan; kaleme aldığı yazısında bir süredir Sacit Aslan ve Esra Ceyhan arasında yaşanan sorunun bitmesini dileyerek; "Ben sevgili eşim Sacit'i de, sevgili Esra'yı da, siz değerli sitemiz sakinlerini de barışa davet ediyorum..." şeklinde konuşuyor...

*********************************

Yaklaşık bir aydır internet ortamından kopup yepyeni astroloji, numeroloji kitaplarının heyecanına kapıldığım için inanın olan bitenlerden gerçekten de haberdar olamadım. Ancak eşim Sacit Aslan' ın değerli dostum, sevgili kardeşim Esra Ceyhan ile bir sorun yaşadıklarını biliyordum. Bu da Esra Hanım' ın Sacit'in küçük kardeşini programa çıkarmasıyla başlayan bir ihtilaf. Ama olayların yargı boyutuna vardığını 3 gün önce öğrendim. İyi de Sacit Esra Ceyhan'ı kardeş gibi sever ve korur. Yeri geldiğinde tenkit eder. Esra Ceyhan'da "o benim ağabeyimdir" diye Sacit'in her türlü tenkitine açıktır. Peki şimdi ne oldu? Neye kızdı Sacit?.. Esra Hanım küçük kardeşini programa çıkardı diye mi bu ihtilaf? "Bu hiddetin ne Sacit?" diye sordum. "Bana her dem ikili oynayan bir prodüktörün ikili oyunlarından biri olduğunu" söyledi. "Nasıl yani, ne alaka?" dediğimde, "İşte.." dedi. "Bir gün önce beni arıyor, o zıpçıktının henüz günışığına çıkmamış pisliklerini (kızlara tacizler, dizide oynatacağım diye vaadler, bilmemle kullanıyor, onu bunu içiyor, sonra da cuma namazında boy gösteriyor) anlatıyor, merak etme Sacit ağabey; bunun esas yüzünü herkes öğrenecek diyor ertesi gün sanatçısıyla birlikte bu zıpçıktıyı çıkarmasını istiyor. Bu prodüktörün her zaman ki davranış biçimi!...

Tamam, bunlardan bana ne. Bizim zıpçıktı çıkıyor "Ticaret yapıyorum, çocukluğum gazinoda geçti v.s. .. Hangi sermayeyle ticaret yapıyorsun? Parayı nereden buldun? Neden programda Fahrettin Aslan, Emel Sayın, Sacit Aslan VTR' si dönüyor da; madem sen hep oradaydın senin VTR'n niye dönmüyor? Ben burada programın yapımcısı ve sunucusu; bu denli değer verip kardeşim gibi sevdiğim bir insan en azından "Mehmetciğim, sen şu anda 25 yaşındasın. Ne zaman gazinoların başında oldun? Hep Paris'te idin. Orada okudun.. Amerika'da oldun. Orada da okudun. İki senedir durmadan ticaret yapıyorsun. Burada da okuyorsun. Aktörlük yapıyorsun. Başka ne kaldı yapmadığın. Deha mısın nesin? demesini beklerdim." dedi. Bende Sacit'e dönüp.. "Ama Esra Ceyhan ailevi meseleyi asla açmak istemiyor Sacitciğim. Ve Esra Hanım'ın bu konumunda bizim zıpçıktı bir kaç söz söyleyip ortalığı karıştırmak istiyor." dedim. Şimdi bana göre burada Sacit'in en hassas olduğu yere temas ediliyor. 30 sene verdiği emek, kazanılan milyon dolarlar hasır altı edilmek isteniyor. Ailenin bazı fertleri Dolce Vita hayat yaşarken Sacit' e hiç bir teşekkürde bulunmadıkları gibi biliyorsuz  zıpçıktı evimize haciz koyuyor. Bir de ağır tahrik var... "Eh ne yapalım babam adil davrandı, bütün malını ve servetini bana bıraktı" diyor. Tabii Esra Ceyhan insanları programına davet ederken; hangi sözü hangi imayla söylediğini, neyin nereye gittiğini, mikser görevindeki prodüktörün neden o zıpçıktıyı o programa yolladığını bilemez ki, bilmesine de imkan yok. Ben burada sevgili eşim Sacit ile sağduyusuna ve karekterine son derece güvendiğim yaklaşık 12 yıldır yaptığı programına inandığım ve en zor günlerimde bana karşı olan bütün ejderhalar hayatta iken bir çok TV kanalına çıkmam yasaklanırken, etrafımda da bir çok yalaka mesleğimi yapmama mani olurken Esra Ceyhan'ın Atv'de ki A'dan Z'ye programına defalarca davet edilip ne denli haksızlıklara uğradığımı rahatlıkla anlatabilmiştim. Bunu hiç bir zaman unutmam. Yıllar sonra bir gün programına gelmem için çok ısrar etmişti. Yurtdışındaydım. 7 saat yolculuk yapıp, onu kırmayıp gelmiştim. 17 saatte olsa gelirdim. Yani bizim dostluğumuz böyle tescilli...

Kısacası ben sevgili eşim Sacit'i, sevgili Esra'yı ve siz değerli sitemiz sakinlerini de barışa davet ediyorum...

Yasemin Kutsi Aslan