Başak'ın sürpriz evliliğinin bilinmeyenleri!

Sabah'tan Eylem Bilgiç'in röportajı..

Kısa sürede hayatınızda çok şey değişti, değil mi?
Evet, büyük değişiklikler oldu. En başta evlendim. Sadece İstanbul'da yaşıyorken şimdi iki ayrı ülkede; hem Türkiye, hem Amerika'da yaşıyorum.

Eşinizle tanışma hikayeniz de çok ilginç...
Öyle sanırım. Murat, Amerika'da yaşıyor ve bir haftalığına ailesini ziyaret etmek için Türkiye'ye geldiğinde, Ankara'ya uçarken havaalanında tanıştık. Hatta o, daha erken olan uçağını değiştirmiş ve aynı uçağa denk geldik.

MURAT'IN PEŞİNDEN AMERİKA'YA GİTTİM

Türk filmlerine benzeyen bir tanışma hikayeniz olacağı aklınıza gelir miydi?
Hiç gelmezdi. Hatta ben evliliğe uzak bir insandım aslında... Ama bir anda birisi çıkıyor karşına ve bütün fikirlerin değişebiliyor.

İlk görüşte aşk mıydı peki?
Valla zaten ben tanıştıktan hemen sonra Murat'ın peşinden Amerika'ya gittim. Oraya gittikten bir ay sonra evlendim. Yani 40 günde evlendik.

40 günde verilen evlilik kararı ailenizi, çevrenizi çok şaşırttı mı?
Yani bu tarz şeyler benim karakterime uygun aslında ama evlilik fikri bana çok uzak olduğu için insanlar çok şaşırdı. Ailem durumu biz evlenmeden bir-iki gün önce öğrendi. "Biz evleniyoruz" diye telefon açtık ve öyle haberleri oldu.

Türkiye'de düğün yapacak mısınız?
Düşünüyoruz aslında. Hatta ben ayın 7'sinde Amerika'ya gidiyorum ve 1 Kasım'da beraber döneceğiz. O zaman Ankara'da ailelerimiz için bir organizasyon düzenleyeceğiz. İstanbul'da da arkadaşlarımız için bir şeyler yapmayı planlıyoruz ama tam tarih belirleyemedik onun için.

Evliliğe sıcak bakmayan biriydiniz, peki nasıl bir şeymiş evlilik?
Çok güzel bir şeymiş! Hatta aile olmak dünyanın en güzel şeyiymiş. Evlilik çok güzel; bir kere tamamlandığını hissediyorsun. Sevgili olmak, aşık olmak çok güzel şeyler ama eş olmak, hayat arkadaşı olmak bambaşka bir kavram. Aslında bu kadar çabuk evlenmek benim için çok iyi oldu çünkü bir ilişki ne kadar uzarsa, o kadar yıprandığını düşünüyorum ben. Ben eşimi evlilikte tanımak istedim aslında. Biz birbirimizi evlendikten sonra tanımaya başladık. Şu an flört ediyoruz aslında. Bunun daha doğru olduğunu düşünüyorum çünkü birbirinizi yıpratmadan bir aile oluyorsunuz. Şu an benim bir ailem var, daha güzel ne olabilir!

Evliliğe uzak durmak, sizin için çok da doğru değilmiş o zaman...
Neden yıllarca aksini düşünmüşüm bilmiyorum ama biraz da karşınıza çıkan insanla ilgili bir şey sanırım. Doğru insanı hissediyorsunuz... Murat'ı ilk gördüğüm anda onunla evleneceğimi biliyordum. O bir his; açıklaması çok zor, garip bir şekilde hissettim bunu.

Peki eşinizin en çok neyine aşık oldunuz?
Bu çok zor bir soru çünkü bence aşık olmanın sebebi yoktur; aşık olursun sadece. Harika bir adam benim eşim. Bana inanılmaz güven veriyor. Bu benim için çok önemliydi çünkü bende eksik olan bir duyguydu, kimselere güvenemiyordum. O sorunumu eşimle çözmüş oldum. Yani bu kadar güven veren bir adam olması, aileye çok önem vermesi benim için çok önemliydi tabii.

ÇOK GÜZEL YEMEK YAPIYORMUŞUM!

Evlilikte yeni bir Başak keşfettiniz mi?
Keşfettim; çok güzel yemekler yapabiliyormuşum, haberim yokmuş. (Gülüyor) İnsan daha sabırlı olmayı öğreniyor. Mesela önceden hep 'ben' diyen birisiydim, şimdi 'biz' demeyi öğrendim. Belki 10 yıl sonra daha birçok şey sıralayabilirim.

Nikahı Amerika'da kıydınız, nasıl bir seramoni gerçekleştirdiniz?
Normalde konsolosluğu aradık ama bize çok uzak bir tarih verdiler. Fakat bir konsolosluk görevlisi, yerel makamlarda evlenip evrakları kendilerine götürdüğümüz takdirde kabul edileceğini söyledi. Biz de bir yerel makamda evlendik. Nikah günü çok heyecanlandım. Yüzüklerimizi takarken ettiğimiz yemin ve verdiğimiz söz çok özeldi.

Hemen bir çocuk haberi de gelebilir mi?
Çocuk istiyorum ama ne zaman olacağı kısmet. Çoğu insan 'Kesin hamile olduğu için çabuk evlenmiştir' demiş ama yok öyle bir şey. Zaten hamile kalıp da evlenmek istemezdim. Bir erkeğin benimle hamile olduğum için değil de aşktan evlendiğine emin olmak isterim. Ve biz aşktan evlendik.

Eşiniz Amerika'da yaşadığı için Türk TV'lerinden uzak olabilir. Sizi tanıyor muymuş?
Tabii tabii tanıyormuş. Aynı zamanda eşim; 10 yıldır tanıdığım en yakın arkadaşlarımdan birinin erkek kardeşi ama hiç birbirimizi tanımıyorduk, tesadüfen tanıştık.

İKİNCİ KİTABIM İNGİLİZCE'YE ÇEVRİLİYOR

İki kitabınız var; üçüncü kitap yolda mı yoksa evlilik yazma işini yavaşlattı mı?
Amerika'da yazmaya daha fazla vaktim oluyor. İstanbul'dayken çok fazla bölünüyorum. Orada daha fazla konsantre olabiliyorum yazmaya. Şimdi üçüncü kitabı bitirmeye çalışıyorum; içinde daha çok psikolojik ögeler barındıran bir hikaye. Ayrıca ikinci kitabımın İngilizce'ye çevrilmesiyle ilgileniyorum.

Artık kitabınızın ilk okumalarını eşiniz mi yapıyor?
İlk okumaları hep anneme yapıyordum, şimdi artık eşim de okuyor. Ama ikisi de ileride ne olacağını bilmiyor, anlatmıyorum ikisine de.

NİKAHI ASTROLOJİYE GÖRE BELİRLEDİM

Astrolojiye çok meraklı olduğunuzu biliyorum. Evlilik tarihini belirlerken de astrolojiye başvurdunuz mu?
(Gülüyor) Tabii ki! Bir tarih seçtim ve ille de o gün olsun diye direttim. Konsolosluğun verdiği tarihi beklememe nedenlerimden biri de buydu. Tüm gezegenlerin durumuna, hangi saatte gökyüzünün nasıl olduğuna baktım. Hatta tüm astrolog arkadaşlarımı ve hocam Hakan Kırkoğlu'nu arayıp tarih ve saat için onay aldım.

Eşiniz ne dedi bu duruma?
Şaşırdı tabii! "Neden o gün olmuyor?" diye soruyordu.

DOĞUM SAATİNİ SORDUM

Tanıştığınızda ilk sorduğunuz sorulardan biri burcu mu oldu?
Burcunu bırak, ilk sorduğum soru doğum saati oldu; hemen doğum haritasına baktım! (Gülüyor)

Harita olumlu olmasaydı ne yapacaktınız?
Öyle bir şeyin önemi olmuyor ki o an; içinizdeki hissin peşinden gidiyorsunuz.

Sizin astrolojiyle bu kadar ilgili olmanız şaşırttı mı kendisini?
Başta şaşırdı ama işin mekaniğini anlattıkça, söylediğim tarihlerde söylediğim şeyleri yaşadıkça ikna olup kendisi de ilgilenmeye başladı.

Astroloji haritanızda 2014'te evlilik görünüyor muydu?
2014 yılının hayatımda çok önemli olacağını görebiliyordum ama ne olacağını bilemiyordum. Aslında daha çok işe yormuştum çünkü buna benzer bir etkiyi 2006'da yaşamıştım. O sene 'Yaprak Dökümü' başlamıştı ve benim için çok önemliydi. Herhalde yine iş olur derken, birden böyle bir şey oldu.

TANINMAMAK RAHATLATIYOR

Amerika'da nasıl bir hayat sürüyorsunuz?
İnsan İstanbul'u, İstanbul'daki hayatını özlüyor tabii ama orada da çok güzel bir hayatımız var. Orada insanlar daha rahat ve huzurlu. Bu da beni rahatlatıyor. Orada hiç kimse seni tanımadığı için daha rahat oluyorsun. Oraya gittiğimde, buradayken çok kastığımı hissettim.

Hayatınızın bir kısmını Amerika'da sürdürürken, gelen iş tekliflerini nasıl değerlendireceksiniz?
Aslında çok güzel bir iş teklifi gelmişti ama tam evleneceğim hafta dönmem gerekiyordu; kısmet değilmiş, olmadı. Zaten bir şey senin kısmetinse, o gelip seni buluyor. O yüzden ben işimi bırakmıyorum. Şimdilik gitmeli-gelmeli bir hayat kuracağız ama daha sonra nasıl olur bilemiyorum. Şu anda gelen senaryolar var; beğendiğim bir şey olursa kabul ederim.

ABD'DE OYUNCULUK YAPABİLİRİM

Amerika'da oyunculuk adına bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?
Eğer tamamen oraya yerleşme gibi bir durumumuz olursa, oyunculuk yapmayı düşünüyorum. Eğer çok istersem hayatın bana bir şekilde yol açacağına inanıyorum.