Bebeğin sağlığı için her yerde emzirin
Anne ile bebek arasında kurulan bağın en güçlü aracısı olan emzirme, bebeğin fiziksel ve ruhsal doyuma ulaşmasını da sağlıyor.
Bugün'den Serda Kıvılcım'ın haberine göre
Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner, “Anneyle çocuk
arasındaki bağı koparmaya yönelik psikolojik baskı yaparak
emzirmeyi engelleyecek durumlar oluşturmak, çocuğun ruhsal
sağlığını, yaşamının tüm alanlarında dengesizlik yaşayacak
boyutlarda etkiler. Bu durumun anneden çok bebeğe zararı vardır. O
nedenle bebeğinizi her zaman her yerde emzirin” dedi.
Anne ile bebek arasında kurulan bağın en güçlü aracısı olan emzirme, bebeğin fiziksel ve ruhsal doyuma ulaşmasını da sağlıyor.
Gülden Üner, “Bebek, annesinin göğsünde sevgi enerjisini alır ve kendini güvende hisseder. Bebekler ilk dönemlerde karınları acıktığı için değil, midedeki o açlık hissinin yarattığı gerilim ve kaygıyla ağlayarak annesine sarılmak ister. O nedenle bebeğinizi her yerde, her zaman emzirin” dedi.
En güçlü aracı
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 120’den fazla ülkede kutlanan Dünya Emzirme Haftası’nın yaşandığı bu günlerde ise emzirmeyle ilgili tartışmalar bebek ve gelişimi hiç düşünülmeden sürdürülüyor. Anne ile bebek arasında kurulan bağın en güçlü aracısı olan emzirmenin bebek üzerinde yarattığı ise fiziksel ve ruhsal doyum.
Emzirme zamanı = Sevgi zamanı
Bebeğin emme sırasında anne ile bütünlük hissi yaşadığını kaydeden Üner, bu eylemle annenin bebeğine yoğun sevgisini de aktardığını anlattı. Üner, “Anne emzirme sırasında bebeğinden başka bir şeyle ilgilenmemeli onun gözlerinin içine bakarak ona aynı zamanda sevgisini de aktardığının farkında olmalıdır. Böylelikle bebek fiziksel ve ruhsal doyuma ulaşır” dedi.
Bebek anneden sevgi enerjisi alır
Emzirme döneminde fizyolojik bir sorun olmadığı sürece annenin bunu devam ettirmesi gerektiğine işaret eden Üner, emzirmeye engel teşkil edecek durumlarda ise annenin bebeğini biberonla beslerken, onu göğsüne alması ve aynı sevgiyle sütü vermesi gerektiğini anlattı. Üner, şöyle konuştu: “Çünkü bebekler aslında ilk dönemlerde karınları acıktığı için değil, midedeki o açlık hissinin yarattığı gerilim ve kaygıyla ağlayarak annesine sarılmak ister. Bebek annesinin göğsünde sevgi enerjisini alır ve kendini güvende hisseder.
Emzirme zamanı eşittir sevgi zamanı. O nedenle bebeğinizi her yerde, her zaman emzirin. Bunun dışında anne ile çocuk arasındaki bağı koparmaya yönelik psikolojik baskı yaparak emzirmeyi engelleyecek durumlar yaratmak ise çocuğun ruhsal sağlığını yaşamının tüm alanlarında dengesizlik yaşayacak boyutlarda negatif etkiler. Bu durumun çok bebeğe zararı vardır.”
Depresyon, panikatak ve kaygı nedeni
Emzirme ile anne-bebek arasındaki bağa ilişkin bilgi veren Gülden Üner, bir bebeğin annesi ile kurduğu bağın, kişinin kendini yaşamda güvende hissetmesi, yaşamla duygusal ve ruhsal bağının güçlü ya da güçsüz olmasında belirleyici olduğunu söyledi.
Anne-bebek arasındaki güvenli ve dengeli bir bağlanma yaşanmamasının kişinin çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde de güvensiz ve arayış içinde olmasına yol açacağını kaydeden Güner, “Bugün depresyon, panikatak, kaygı gibi psikolojik sorunların birçoğunun temelinde anne ile güvenli bir şekilde bağ kurulamamış olmasının izlerini görürüz” diye konuştu.
2 yaşına kadar anneyle bütün hissediyor
Gülden Üner, anne ile çocuk arasında güvenli bir bağın kurulabilmesi için ise şu uyarılarda bulundu: “Anne ve çocuk arasında güvenli bağın kurulabilmesi için ilk iki yıl yani akılcı, mantıklı düşünme süreçlerinin başladığı, korteksin gelişmeye başladığı döneme kadar annenin bebeğin yanında olması, fiziksel ve ruhsal olarak ondan uzak kalmaması önemlidir. Bebek bu dönemde kendi bedeninin annesinden ayrı olduğunu düşünemez, kendini annesi ile bütün olarak görür. Dolayısıyla bu dönem boyunca ihtiyacı olduğu her an anneyi yanında hissetmesi ruhsal bağ ve denge açısından önemlidir.”
Anne ile bebek arasında kurulan bağın en güçlü aracısı olan emzirme, bebeğin fiziksel ve ruhsal doyuma ulaşmasını da sağlıyor.
Gülden Üner, “Bebek, annesinin göğsünde sevgi enerjisini alır ve kendini güvende hisseder. Bebekler ilk dönemlerde karınları acıktığı için değil, midedeki o açlık hissinin yarattığı gerilim ve kaygıyla ağlayarak annesine sarılmak ister. O nedenle bebeğinizi her yerde, her zaman emzirin” dedi.
En güçlü aracı
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 120’den fazla ülkede kutlanan Dünya Emzirme Haftası’nın yaşandığı bu günlerde ise emzirmeyle ilgili tartışmalar bebek ve gelişimi hiç düşünülmeden sürdürülüyor. Anne ile bebek arasında kurulan bağın en güçlü aracısı olan emzirmenin bebek üzerinde yarattığı ise fiziksel ve ruhsal doyum.
Emzirme zamanı = Sevgi zamanı
Bebeğin emme sırasında anne ile bütünlük hissi yaşadığını kaydeden Üner, bu eylemle annenin bebeğine yoğun sevgisini de aktardığını anlattı. Üner, “Anne emzirme sırasında bebeğinden başka bir şeyle ilgilenmemeli onun gözlerinin içine bakarak ona aynı zamanda sevgisini de aktardığının farkında olmalıdır. Böylelikle bebek fiziksel ve ruhsal doyuma ulaşır” dedi.
Bebek anneden sevgi enerjisi alır
Emzirme döneminde fizyolojik bir sorun olmadığı sürece annenin bunu devam ettirmesi gerektiğine işaret eden Üner, emzirmeye engel teşkil edecek durumlarda ise annenin bebeğini biberonla beslerken, onu göğsüne alması ve aynı sevgiyle sütü vermesi gerektiğini anlattı. Üner, şöyle konuştu: “Çünkü bebekler aslında ilk dönemlerde karınları acıktığı için değil, midedeki o açlık hissinin yarattığı gerilim ve kaygıyla ağlayarak annesine sarılmak ister. Bebek annesinin göğsünde sevgi enerjisini alır ve kendini güvende hisseder.
Emzirme zamanı eşittir sevgi zamanı. O nedenle bebeğinizi her yerde, her zaman emzirin. Bunun dışında anne ile çocuk arasındaki bağı koparmaya yönelik psikolojik baskı yaparak emzirmeyi engelleyecek durumlar yaratmak ise çocuğun ruhsal sağlığını yaşamının tüm alanlarında dengesizlik yaşayacak boyutlarda negatif etkiler. Bu durumun çok bebeğe zararı vardır.”
Depresyon, panikatak ve kaygı nedeni
Emzirme ile anne-bebek arasındaki bağa ilişkin bilgi veren Gülden Üner, bir bebeğin annesi ile kurduğu bağın, kişinin kendini yaşamda güvende hissetmesi, yaşamla duygusal ve ruhsal bağının güçlü ya da güçsüz olmasında belirleyici olduğunu söyledi.
Anne-bebek arasındaki güvenli ve dengeli bir bağlanma yaşanmamasının kişinin çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde de güvensiz ve arayış içinde olmasına yol açacağını kaydeden Güner, “Bugün depresyon, panikatak, kaygı gibi psikolojik sorunların birçoğunun temelinde anne ile güvenli bir şekilde bağ kurulamamış olmasının izlerini görürüz” diye konuştu.
2 yaşına kadar anneyle bütün hissediyor
Gülden Üner, anne ile çocuk arasında güvenli bir bağın kurulabilmesi için ise şu uyarılarda bulundu: “Anne ve çocuk arasında güvenli bağın kurulabilmesi için ilk iki yıl yani akılcı, mantıklı düşünme süreçlerinin başladığı, korteksin gelişmeye başladığı döneme kadar annenin bebeğin yanında olması, fiziksel ve ruhsal olarak ondan uzak kalmaması önemlidir. Bebek bu dönemde kendi bedeninin annesinden ayrı olduğunu düşünemez, kendini annesi ile bütün olarak görür. Dolayısıyla bu dönem boyunca ihtiyacı olduğu her an anneyi yanında hissetmesi ruhsal bağ ve denge açısından önemlidir.”