Bebeğinizi emzirirken mastit olmayın!
Bebeğinizi emzirirken mastit olmayın!
Meme dokusunun ciltle birlikte oluşturduğu enfeksiyon anlamına
gelen mastit rahatsızlığının en fazla 30-50 yaş arasında
görüldüğünü söyleyen Alp Demirağ, “Özellikle meme enfeksiyonlarına
süt veren veya süt vermeyi yeni kesmiş kadınlarda sık rastlanır. Bu
enfeksiyonlara genellikle çatlak bir meme başından içeri sızan
bakteriler neden olur. Meme hastaları içinde mastit şikayeti
olanların oranı yüzde iki ila beş arasındadır. Mastit genellikle
hijyenle ilgili olduğundan sosyoekonomik düzey yükseldikçe görülme
oranı azalır” diye konuştu.
Mastit rahatsızlığındaki risk faktörlerine de değinen Dr. Demirağ,
“Mastitin oluşmasındaki en önemli faktörlerden birisi memenin
içindek isüt kanallarındaki genişlemedir. Bir diğer faktör ise
sigaradarı, sigara içenlerde mastitin görülme oranının daha fazla
olduğu tespit edilmiştir. Hormonal değişikliklerin yanı sıra bazı
vitaminlerinde mastit oluşumuna etkisi olabileceği saptanmıştır”
dedi.
Kızarıklık, ağrı, ateş ve yumru gibi belirtileri olan mastitin
tedavi süreciyle ilgili olarak bilgi veren Prof.
Dr. Alp Demirağ, “Periferal apse erken evrede yakalanmışsa ve
altında sıvı toplanmadıysa antibiyotik tedavisiyle ve beraberinde
memey ılık pansumanla ortalama iki haftada geçer. Apse olduğunda
anneye antibiyotik verilecekse anneye ve bebeğe zararı olmayan
antibiyotiklerin verilmesi gerekir. Çünkü antibiyotik süt
aracılığıyla bebeğe zarar verebilir, kişideki apsenin durumuna göre
apseyi dışarı boşaltıp tedaviyi yapıyoruz. Diğer tür olan santral
meme apsesi mastitte ise tanı gibi tedavi de farklıdır. Apseyi
boşaltmak antibiyotik tedavisi yaptıkan sonra bir de arıştar yapmak
gerikiyor, çünkü bu tip mastit tekrar edebiliyor. Ultrason
araştırmasıyla genişleyen kanal varsa o kanalı çıkartıp
tekrarlamasını önlemek mümkün olabiliyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Demirağ hastalığın önüne geçmek için alınacak önlemleri
ise, bebeğin emzirilmesinden sonra mememin beyaz sabunla iyice
silinmesi ve durulanması, renkli sabun kullanılmaması, cildi tahriş
eden kumaşlar giyilmemesi ve uygun iç çamaşırlarının kullanılması
olarak sıraladı.