Bebek psikolojisi

Bebek psikolojisi

Bebek psikolojisi

Aileler bazen bebek psikolojisi denince bebek daha konuşmuyor nasıl bir psikolojik yardım alacak diye düşünebilmektedirler. Uz. Psikolog Alanur Özalp’in uzman gözüyle bebek psikolojisi hakkinda ki görüşleri… Burada psikolog tabi ki bebeği karşısına alıp bir terapi seansı yapmaz. Aileye, özellikle anneye bebeğiyle neleri yapacağı, neleri yapmayacağı psikolog anlatır, açıklar ve bu durumun ne anlama geldiğini nedenlerini anlatır Bebek için bir yaşam programını psikologlar anne ile birlikte hazırlarlar.

Örneğin bebeğin ne zaman uyuyacağı, yemek saatleri bu program içinde yer alır. Psikolog önce annenin yaptığı yanlışlar varsa onları sorar, dinler. Daha sonra ona neleri niye yapması gerektiğini anlatır. Anne bu yeni programı uygulamaya koyar. Sonra bu konuda neler düzeldi, gidiş nasıl, bunlarla ilgili psikologla anne birlikte programı gözden geçirirler. Bebekler daha konuşmaya başlamadan da ağlayarak veya gülerek mutlu olduklarını belli ederler. İştahları, gülmeleri, hareketli olmaları hep onlarla ilgili bilgiler verir. Bebekleri annelerinin mutlu veya mutsuz olduğunu hissedebilir.

Bebekler yanlarında yüksek sesle konuşulduğunda rahatsız olduklarını anlatan tepkiler verirler ya da ağlarlar. Bebeklerde temel güven duygusu çok önemlidir. Bebek bu duyguyu öncelikle anneden alır. Bu duygu için bebekle annenin ilişkisi çok önemlidir. Bu alanda annenin tüm duyguları çok önemlidir. Anne fiziksel veya ruhsal hasta ise bu durumdan en önce bebek etkilenir. Bir Dünya deyişi şöyle der. Bu sözü baba söylemektedir. Baba benim çocuklarım için yaptığım en güzel şeyler annelerini mutlu etmemdir demektedir. Bebekler çevrelerinden de etkilenirler. Çevrelerinde daha fazla uyaran olması onlar için çok önemlidir.

Neşeli ve onlarla ilgilenen kişilerin olması, onlarla oyunlar oynamaları onun gelişimi için önemlidir.Bebekler birkaç günlük olduklarında bile annelerinin yüzünü ve ses tonunu diğer kişilerden ayırt edebilirler. Bebekler birkaç aylık olduklarında ise annelerinin yüz ifadelerini ayırt edebilirler. Annelerinin yüzüne bakarak onun mutlu veya sıkıntılı, üzüntülü olduğunu algılayabilirler. Özellikle psikolojik rahatsızlık geçiren annelere çok dikkat etmeliyiz. Hafif psikolojik rahatsızlıklar içinde en sık gözlenen depresyon veya daha sonra ağır rahatsızlıklarda annenin yüzünde çocuğun gözleyeceği tepkiler konusunda zorluk yaşanır. Anne kendi sıkıntılarıyla uğraştığı için bebeğe gerekli tepkileri veremez.

Böyle durumlarda annenin tedavisini hızlandırmak gerekmektedir.Bebeğe bakıcı bakıyorsa bakıcıların bebekle iletişimine girmeleri için bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bakıcı bebekle konuşmalı.Ona güzel sözler söylemelidir. Biberonunu verirken de hep kucağında tutmalı ve göz temasını kurmalıdır. Bakım evlerinde yaşayan, terk edilmiş bebeklere bakan bakıcılara uzman psikologlar bu konuda eğitim verirler. Bu bebekler eğer kucakta ve göz teması olmadan beslenmeye devam edilirlerse bir süre sonra beslenmeyi reddedip ölüme gidebilirler. Annelik sadece bakım değildir. Bakımla birlikte onun ne kadar değerli, gerekli, sevimli, olmazsa olmaz bir birey olduğunu anlatacak pek çok söz, dokunuş, gülüş, oyun yaparak bebeğin temel güven duygusunu oluşturmalı ve geliştirmeli, kuvvetlendirmelidirler. Bu duygu sadece bebekler için değil, çocuklar ve de yetişkinler için de çok önemlidir.