'Bu diziler bizi obez yapacak'
Medicalpark İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal: "Televizyon karşısında çerez, kek, meyve saatleri düzenleyip daha çok yiyoruz"
Medicalpark İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal,
çok izlenen ve nerdeyse iki saati bulan dizilerin kişilerin kilo
almasına yol açtığını belirterek, "Popüler diziler
toplumumuzda beslenme problemi yarattı. Bu diziler arttıkça,
televizyon karşısında çerez, kek, meyve saatleri düzenleyip daha
çok yiyoruz" dedi.
BESLENME PROBLEMİ
Yanlış ve doğru beslenme alışkanlıkları hakkında açıklamalarda
bulunan Medicalpark İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma
Baysal, Türkiye'deki televizyon kanallarında yayınlanan popüler
dizilerin önemli bir beslenme problemi yarattığını söyledi.
Kişilerin "Salı şu dizi var, Çarşamba şu dizim
var" diyerek spor aktivitelerine devam etmediğini belirten
Baysal, iki saat süren diziler sırasında da sağlıklı
beslenilmediğini ifade etti. Dizi seyredenlerin dizi boyunca çerez,
cips, kek gibi atistirma besinler yediğini belirten Baysal,
dizilerin insanlarda atıştırma alışkanlıkları ve hareketsizlik için
mazeret oluşturdugunu söyledi ve "diziler arttıkça yeme
alışkanlığımız da artıyor" diye konuştu.
YEMEĞİ ABARTIYORUZ
Yazdan kışa geçilirken insanların çeşitli nedenlerle kilo aldığına
dikkat çeken Fatma Baysal, "İnsanlar kışın mevsim geçişleri
nedeniyle psikolojik olarak daha hassas oluyor ve yeme
davranışlarında artış oluyor. Ayrıca kışın misafirler daha çok evde
ağırlanıyor. Ev yemeklerinde çorbası, pilavı, makarnası, ana
yemeği, tatlısı, meyvesi oluyor. Saat 7'de başlayıp 11'e kadar
süren bir yeme aktivitesi oluyor Dört kişilik çekirdek bir
ailede, 'yemekte çorba da pilav da tatlı da olsun iki çeşit
yemek olsun' denmiyor ama misafir ağırlarken yemek işini biraz
abartıyoruz" diye konuştu.
.
Türk kültüründeki misafir ağırlama anlayışının da değişmesi
gerektiğinin altını çizen Baysal, şunları söyledi:
"Özellikle bayan danışanlarımın alışkanlıklarında dikkatimi
çeken bir nokta var. Günlerde en az 5 çeşit tatlı, tuzlu yiyecekler
hazırlanıyor. Israr edildiği için her birinin tadına bakmadı
gerektiği söyleniyor. Danışanlarım bana gelip, 'Günüm var, bana
uygun diyet yazar mısınız' diyor. 'Tamam' diyorum. 'Günde ne
hazırlanıyor' dediğimde ise, 'İki çeşit tatlı, iki çeşit tuzlu var,
börek var' diyorlar. Ama ben bunlardan sadece bir kaçını diyete
yazabiliyorum" diyor ve ekliyor "Çözüm olarak
günlerde zeytinyağlı çeşitlerini artırp kısır gibi daha masum
yiyecekler hazırlanmasını tavsiye ediyoruz. Hamur işi ve ağır
tatlılardan kaçınılmalı, ayrıca yeme konusunda ısrar edilmemeli,
çok yedirmek iyi misafir ağırlamak anlamına gelmiyor."
.
BİYOLOJİK SAAT
Vücudun biyolojik bir saati olduğunu ifade eden Baysal,
"Biyolojik saatin sabah 6'da başlıyor. 3'ten sonra
yavaşlıyor. 8'den sonra dinlenmeye başlıyor. Gece 11'den sonra
uyumamız lazım. Akşam yemeğinin hafifleştirmek en iyisi. Kışın
akşam yemeği 6.30-7.30 arası yenebilir. Saat 8.30 -9.30 arası ise
süt, yoğurt ya da bunlara meyve eklenerek ara öğün yenebilir. Yani
yatmadan iki saat önce ara, dört saat önce de ana yemeğin yenmiş
olması gerekiyor" diye konuştu.
.
SPOR MERKEZİNE GİTMEYE GEREK
YOK
Toplumuzda spor yapmak deyince, bir spor merkezine yazılmak
anlamının çıktığını anlatan Baysal, bu algının doğru olmadığını
söyledi. "Spor yapın" önerisinde bulunduğu
kişilerin, "Ne zaman yapacağım. İşten çıkınca karanlık
oluyor, çıkamıyorum" gibi mazeretler sunduğunu anlatan
Baysal, "Kişileri diyete alıyoruz 6 ay bir yıl yeme
alışkanlıklarını değiştirmeye çalışıyoruz. Ama kişinin tek
aktivitesi kafasında yemek olarak kalırsa, 50 kilo bile verse
kilosunu tekrar alıyor. Alışkanlık haline gelen yemek
aktivitelerinin yerine, çeşitli hobi ve alışkanlıkları
yerleştirmeye çalışıyoruz. Kitap okuyabilir, örgü örebilir,
puzzle…vb aktiveler yapabilir en güzeli daha hareketli hobiler
edinebilir" diye konuştu.
ERKAN DOĞAN / YENİ ASIR İNTERNET SİTESİ