Bu uyarılara kulak verin!..
Uzmanlar, Ramazan ayında kilo almak istemeyenlerin çeşitli beslenme kurallarına dikkat etmeleri için uyarıyor.
İHA'nın haberine göre Ramazanla birlikte öğün
sayılarının değiştiğini dile getiren Özel Hastane Diyetisyeni Büşra
Kavukçu, az ve sık yeme alışkanlığına benzer olarak günlük en az
4-5 öğün tüketilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Ramazanda
kırmızı et, pilav, hamur işi, makarna, tatlı börek gibi besinlerin
tüketiminde artış olurken buna karşılık olarak meyve, sebze ve
beyaz et tüketiminde azalma görüldüğüne işaret eden Kavukçu,
“Oysaki günlük almamız gereken enerji, protein, vitamin ve
mineral miktarları değişmemektedir. Bununla beraber Ramazan
ayındaki bu değişikliklerden dolayı kişilerde sağlık problemlerini
tetikleyebileceği gibi Ramazan ayının sonunda da kilo alımına neden
olmaktadır. Oruç tutarken kilo almamak için dikkat edilmemesi
gereken unsurlar vardır. Gece yatmadan hemen önce niyetlenmeyin
sahura kalmak gerekir. Bol su içilmesine dikkat edilmeli. Bu
sıcaklarda bol su kaybı olacağı için onu tamamlamak çok önemlidir.
İftarda bir anda yemeklerin hepsini tüketmek bir hatadır. Çünkü
bütün gün almamız gereken öğünleri tek bir öğüne sığdırmak
vücudumuz için çok zararlıdır. İftardan sonra hafif yürüyüşler
yapılması çok uygun olacaktır. Tatlı tercihleri sütlü tatlılar veya
kuru meyvelerden yana yapmalıyız. Meyve sebze tüketimi çok önemli.
Yemekleri suyundan almayarak daha az yağlı beslenmiş oluruz
böylelikle” dedi.
Uzun süren açlığın ardından mideyi bir anda doldurmanın ani tansiyon, şeker yükselmesi ile mide ve bağırsak rahatsızlıklarına da neden olduğunu dile getiren Kavukçu, “Bu nedenle iftardan sahura kadar aralıklı beslenirsek bizim için daha uygun olacaktır. Sahurda kahvaltı tarzı bir menü tercih edilmeli. Peynir, yumurta, süt gibi proteini yüksek olan besinler daha tok tutar. Bunların yanında kepekli tam buğdaylı çavdar ekmeği tercih edilebilir. İftarı hurma ile ılık bir çorba ile bir parça ile açtıktan sonra yarım saat sonra ana yemeğimizi yersek mideyi doldurmamışız oluruz. Ana yemekte de az yağlı bir sebze yemeği yanında yağsız bir kırmızı et veya beyaz et tercih edebiliriz. Bununla beraber yoğurt gibi ayran gibi protein gurubunu da eklersek daha sağlıklı olacak. Bunun la birlikte mideyi rahatlatacak bir bitki çayıda tercih edersek ramazanı sağlıklı geçirmiş oluruz” ifadelerini kullandı.
Uzun süren açlığın ardından mideyi bir anda doldurmanın ani tansiyon, şeker yükselmesi ile mide ve bağırsak rahatsızlıklarına da neden olduğunu dile getiren Kavukçu, “Bu nedenle iftardan sahura kadar aralıklı beslenirsek bizim için daha uygun olacaktır. Sahurda kahvaltı tarzı bir menü tercih edilmeli. Peynir, yumurta, süt gibi proteini yüksek olan besinler daha tok tutar. Bunların yanında kepekli tam buğdaylı çavdar ekmeği tercih edilebilir. İftarı hurma ile ılık bir çorba ile bir parça ile açtıktan sonra yarım saat sonra ana yemeğimizi yersek mideyi doldurmamışız oluruz. Ana yemekte de az yağlı bir sebze yemeği yanında yağsız bir kırmızı et veya beyaz et tercih edebiliriz. Bununla beraber yoğurt gibi ayran gibi protein gurubunu da eklersek daha sağlıklı olacak. Bunun la birlikte mideyi rahatlatacak bir bitki çayıda tercih edersek ramazanı sağlıklı geçirmiş oluruz” ifadelerini kullandı.