Bülent Arınç Taksim olaylarına ilişkin konuştu
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Taksim'de yaşanan gerginliklerin ardından "Yapılaşmayı durduran mahkeme kararı yerindedir. İsabetli buluyorum. İdare de bu mahkeme kararına uymalıdır" dedi.
Arınç, Taksim Gezi Parkı'nda başlayan olaylarla ilgili, "Yapılan yanlışlık varsa yanlıştan dönülür. Bunu fırsat bilerek hükümeti yıpratmak için iyiniyetli insanları tahrik edenlere karşı uyanık olmamız lazım. Bu olaylar başka yerlerde başka türlü planlanabilir" dedi. Mahkemenin yürütme kararını isabetli ve yerinde bulduğunu da kaydeden Arınç, belediye ve Kültür Bakanlığı'nın gelişmeleri iyi anlatamadığı için halka özür borcu olduğunu ifade etti. Arınç, oğlunun AVM'nin ortağı olduğu haberlerine de tepki göstererek, "Benim oğlum ücretle çalışıyor. Yaşantımız belli. Ayın sonunu zor getiren insanlarız" açıklamasında bulundu.
Bursa'da AK Parti İl Başkanlığı'nda gündeme ilişkin basın
toplantısı yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gezi Parkı'nda
yaşanan ve sonrasındaki gelişmeleri değerlendirdi.
Cereyan eden olayların üzücü olduğunu ifade eden Arınç,
"Gezi Parkı'nda yaşanan olaylarda keşke uyarıcılık
yapılabilseydi. İnsanlara işin gerçeği anlatılabilseydi, insanlar
tartaklanmak yerine şuna buna maruz kalkma yerine, işin doğrusu bu
denilseydi bu noktaya gelmezdik. Bu Gezi Parkı'nda ne yapılacağı
tartışma konusu. Ağaçların kesilmek istendiği tartışma konusu. Bu
sözle olmaktan çıktı orada çalışmaların engellenmesi noktasına
getirildi. Çevreye duyarlı insanların olduğunu kabul ediyoruz.
Kimisi sanatçı, kimisi halktan, kimisi yazar, kimisi çizer.
İstanbul'un yeşil alanının AVM'ye dönüşmesine karşı çıktılar.
Taktirle karşılamak lazım. Fiili engel olma noktasında, samimi
duyarlı insanların arasına karışınlar tarafından olay hükümeti
protesto ve çatışmaya vardı. Bu da yanlış olanlardan bir tanesi.
Çevreye duyarlılık, pasif mukavemetle insanların hayatına zarar
verecek noktaya gelmeseydi. Duyarlı insanların göstereceği tepkiler
keşke güvenlik güçlerine saldırıya dönüşmeseydi. Görüntüler zor
görüntüler, kötü görüntülerdir. Yanlış görüntülerdir, bu gösteriler
sırasında zarar gören çevreye duyarlı insanlarımız vardır. Onlar
adına çok üzüldüğümü geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Aralarına
karışan bir takım provokatörlerin meseleyi başka yere çekmesiyle
olaylar büyüdü" dedi.
BELEDİYE VE KÜLTÜR BAKANLIĞI'NIN ÖZÜR BORCU VAR
Polislerin aşırı şiddet kullandığının söylendiğini
hatırlatan Arınç, "Polisleri suçlayabilirsiniz ama gerçekçi
olmaz. Polis nihayet görevli. Aldıkları aldıkları talimatı yerine
getiriyor. Fiili saldırı olduğunda ellerindeki imkanları kullanmak
zorundadır. İçişleri bakanlığı olaylar sırasında şiddet kullanıp
kullanılmadığnını teftiş için soruşturma başlatmıştır. 6.idare
mahkemesi yapılaşmanın durdurulmasına karar vermiştir. Ben
mahkemenin kararını yerinde ve isabetli buluyorum. Buna idare uymak
zorunda. En azından burada ne yapılıyor? Topluma en güzel şekliyle
anlatılmalıdır. Her kafadan ses çıkmamalıdır. Avm mi yapılacak? Yol
genişletme mi yapılacaktır? Yoksa başka bir şey mi yapılacaktır?
Orman Bakanı'nın ifade ettiği gibi yerinden ağaçlar sökülüp
binlercesi mi dikilecektir. Bu konuların rahat ve huzurlu biçimde
anlatılarak insanların ikna edilmesi lazım. "Biz burada AVM
istemiyoruz" diyenlere biber gazı sıkmak yerine "Biz burada şunu
yapmak istiyoruz, yanılıyorsunuz, işin doğrusu budur" diye ikna
edici çalışmalar yapılmasında fayda görüyorum. Yaşanan yaşandı.
Belediye ve Kültür Bakanlığ'nın İstanbul halkına borcu var. O borç
da şudur. Biz Taksimi Yayalaştırma çalışmaları içinde Gezi
Parkı'nda şunu yapmak is tiyoruz. Ağaç katliamı yapmayacağız. Park
olacak. Buradan sökülecekler başka yerde hayat bulacağının
teminatını veriyoruz. Duyarlılığınızı paylaşıyoruz. Olan
bitenlerden özür diliyoruz" denmesinde toplumsal barış açısından
fayda olduğunu düşünüyorum. Bu tür olaylarda tahrikçi insanlar
olabilir samimi insanları kullanarak olayları başka yere
çekebilirler" diye konuştu.
"AY SONUNU ZOR GETİREN İNSANLARIZ"
Oğlunun Taksim'e yapılacak AVM'Ye ortak olduğu
yönündeki haberleri ahlaksızlık olarak değerlendiren Arınç,
"Bundan büyük iftira düşünemiyorum. Ahlaksızlık
düşünemiyorum. İnternetteki bu tür yalan ve iftiralarla insanların
duygularını tahrik edenleri kınıyorum. Benim bir oğlum var. Bir
firmada ücretli olarak çalışıyor. Babası olarak benim evladım
olarak onun maaşından başka geliri yok. İftiharımızdır. Yaşantımız
bellidir. Helalden kazandığımız maaşla hayatımızı devam
ettiriyoruz. Ayın sonunu zor getiren insanlarız. Oğluma maddi katkı
sağlamak zorundayım. Bütün bünlurı iyi niyetli insanları tahrik
etmek için yapıyorlar. Bu alçakça tvitlerden birisi şudur. Sağlık
bakanı ambulansları geri çekmiş, yaralanan zor durumda kalanları
ambulansa almamışlar. Bundan daha çirkin ahlak dişı b ir şey
olabilir mi?. Bizim ambulslarımız helikopter uçaklarımız 24 saat
hazır beklerken sağlık bakanı adına yapılan tvit ve açıklama
insanların tepkisini çekebilir" diye konuştu.
BU TÜR OLAYLAR BAŞKA YERLERDE PLANLANABİLİR
"Yapılan yanlışlık varsa yanlıştan dönülür. Yanlış anlama varsa
izah edilir" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu fırsat
bilerek hükümeti yıpratmak için iyiniyetli insanları tahrik
edenlere karşı uyanık olmamız lazım. Bu olaylar başka yerlerde
başka türlü planlanabilir. Türkiye provokasyonlara açık memleket
haline getirilmek isteniyor. Reyhanlı cilvegözünde olan budur. Bir
takım olayların arka planında ajan provakörlerinolduğunu
bilmeliyiz. Milletin sağ duyusuna güveniyoruz, milletin daha büyük
hasssaiyet göstereceğine inanıyoruz."
HABERTÜRK İNTERNET SİTESİ